Bakanlık: Arkeoloji alanında Cumhuriyet tarihinin en iddiaları buluşmalarından biri gerçekleştirilecek
Bakanlık, Cumhuriyet tarihinin en iddialı arkeoloji buluşmalarından birinin gerçekleştirileceğini duyurdu. Detaylar ve etkinlik bilgileri için hemen tıklayın.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı ve etkileyici etkinliklerinden birine ev sahipliği yapacak olan ‘Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu’ ile ‘Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi’nin eş zamanlı olarak düzenleneceğini duyurdu. Bu tarihi organizasyon, Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 6 Ağustos’ta başlayacak ve ziyaretçilere eşsiz bir kültürel deneyim sunacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirilecek bu etkinlikler, arkeoloji, kültürel miras ve tarih alanlarında Türkiye’nin uluslararası arenadaki liderliğini pekiştirecek önemli bir adım olacak.
Sergi ve sempozyum, yalnızca akademik çevrelerin değil, aynı zamanda uluslararası basının büyük ilgisini çekecek. Türkiye’deki yabancı basın temsilcilerinin yanı sıra, dünya çapında tanınmış medyanın arkeoloji ve kültürel miras editörleri de bu etkinlikleri yakından takip edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sergi açılışını yapmasının ardından, ‘Arkeolojinin Altın Çağı’ Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu üç gün sürecek ve toplamda 29’u yabancı olmak üzere 250’nin üzerinde bilim insanı katılacak. Bu önemli sempozyumda 17’si yabancı toplam 33 akademisyen, alanlarına dair detaylı sunumlar gerçekleştirecek. Ayrıca, Türkiye genelindeki tüm kazı başkanları da bu organizasyonda hazır bulunarak kazı çalışmaları ve yeni keşifler hakkında bilgi paylaşımında bulunacaklar.
Serginin Öne Çıkan Eseri: Marcus Aurelius Heykeli
Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi, 6 ay boyunca Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ziyaretçilere açık olacak ve Türkiye’nin zengin arkeolojik mirasının en seçkin örneklerini sergileyecek. Bu serginin en dikkat çekici parçası, ABD’den iade süreçlerinin ardından ana vatanına getirilen ve Roma İmparatoru Marcus Aurelius’a ait olan heykel olacak. Yaklaşık iki bin yıllık bu eser, ilk defa Beştepe’de sergilenerek ziyaretçilerin gözleri önüne çıkacak. Heykel, özel olarak tasarlanmış sergi salonunda yer alacak ve tarih boyunca taşıdığı sanatsal ve kültürel değeriyle ziyaretçilere anlatılacak. Ayrıca, sergi boyunca bu heykelin elde edilme süreci, taşıdığı tarihsel anlamlar ve Anadolu arkeolojisindeki yeri bilimsel sunumlar aracılığıyla detaylandırılacak.
Bu organizasyon, sadece akademik ve bilimsel açıdan değil, aynı zamanda toplumun geniş kesimlerini de ilgilendiren bir kültürel olay olacak. Tarihten günümüze ulaşan bu değerli eserler, ziyaretçilerle buluşurken, Türkiye’nin kültürel mirasına verdiği önemi ve bu mirası koruma kararlılığını da mesajlayacak. Ayrıca, sergide yer alacak diğer eserler arasında, binlerce yıllık tabaklar, Hatay’dan bulunan 3.500 yıllık kil tabletler, Antalya’daki su altı kazılarında çıkarılan bin yıllık parfüm şişeleri, Laodikeia kazılarında bulunan mitolojik detaylar içeren Skylla Başı, Orhan Gazi’ye ait gümüş sikke, Gordion’dan sfenks, Metropolis’teki geri dönüşüm atölyesi buluntuları ve Roma dönemine ait Kybele Heykeli gibi değerli kalıntılar da bulunacak.
Kültürel Mirasın Güçlü Bir Dışavurumu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tarih ve kültür mirasını uluslararası arenada güçlü bir diplomasi aracı haline getirdiğini belirtti. Ersoy, “Tarihin derinliklerindeki sessiz miraslarımız artık Türkiye’nin en etkili kültürel diplomasi araçlarından biri oldu. Beştepe’de gerçekleşecek bu organizasyon, yalnızca kazıların ve eserlerin sergilenmesi değil; aynı zamanda devletin kültürel hafızasını nasıl koruduğunun ve gelecek nesillere nasıl aktardığının da bir göstergesidir,” dedi. Ayrıca, Marcus Aurelius heykelinin evine dönüşü ve sergi boyunca sergilenecek diğer önemli eserlerin, Türkiye’nin kültürel egemenliğinin ve tarih bilincinin güçlenmesine katkı sağlayacağına vurgu yaptı.
Ersoy, “Türkiye artık sadece eser toplayan değil, aynı zamanda anlam üreten, kültürünü ihraç eden, kendi hikayesini dünyaya anlatan bir ülke konumuna geldi. Bu bilinçle attığımız her adım, ‘Türkiye Yüzyılı’nın kültürel temelini sağlamlaştırıyor,” diyerek, bu büyük organizasyonun Türkiye’nin medeniyetler beşiği olduğunu bir kez daha vurguladı.