Obezite Cerrahisi ile Erken Müdahale: Başarı Oranları ve Çok Yönlü Tedavi Yaklaşımı
Obezite cerrahisiyle erken müdahale: başarı oranları, çok yönlü tedavi yaklaşımı ve yaşam kalitesinde sürdürülebilir iyileşme.
Lokman Hekim Etlik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Harun Karabacak, obeziteyle mücadelede erken cerrahi müdahalenin başarı oranını önemli ölçüde yükseltebileceğini belirtti. Hastane açıklamasına göre obezite cerrahisi, kiloyu azaltmanın ötesinde diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi hastalıkların da iyileşmesine katkı sağlıyor. Erken dönemde yapılan müdahalelerin elde ettiği sonuçlar, hastaların yaşam kalitesini olumlu yönde etkiliyor.
Karabacak, obezitenin sadece aşırı kiloyla sınırlı bir sorun olmadığını vurgulayarak, tüm vücut sistemlerini etkilediğini ifade etti. Türkiye’de özellikle adölesan dönemde obezite oranlarının arttığını, bunun başlıca nedeninin yanlış beslenme alışkanlıkları olduğunun altını çizdi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye’de fazla kilolu oranı %30-35, obezite oranı ise yaklaşık %25 civarında seyrediyor; kadınlarda daha sık görüldüğü belirtildi. Gebelik, hormonal faktörler ve çalışma koşulları da obeziteyi tetikleyen etkenler arasında yer alıyor; fast food ve abur cubur tüketiminin bu artışta rolü büyüktür.
Yağ birikiminin karaciğer yağlanması, siroz, diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi hastalıkları tetikleyebileceğine işaret eden Karabacak, obezitenin tüm sistemleri etkileyen bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekti. Lokman Hekim Etlik Hastanesi Obezite Cerrahisi Merkezi’nin yaklaşık bir yıl önce ruhsatlandığını hatırlatarak, merkezde çok yönlü bir tedavi yaklaşımının benimsendiğini ifade etti. Öncelikle kan tetkikleriyle altta yatan nedenler araştırılıyor; ardından diyetisyen, endokrinoloji ve psikiyatri uzmanlarının katılımıyla hastalar değerlendiriliyor. Cerrahiye uygun görülen hastalara ise ameliyat öncesinde beslenme eğitimi ve yaşam tarzı değişikliği planı uygulanıyor.
Genetik faktörlerin obeziteye etkisini anlatan Karabacak, ailede obezite varsa çocuklarda bu riskin %25-30 artabileceğini belirtti. Sadece genetik değil, ortak beslenme alışkanlıkları da nedeni olduğundan tedavide birlikte hareket etmek büyük önem taşıyor. Adölesan ve ergenlik dönemi hastalarında tansiyon, insülin direnci ve diyabet gibi sağlık sorunlarının yanı sıra akran zorbalığı gibi psikolojik etkilerin de görüldüğünü söyleyen hekim, erken önlem alınmasının kritik olduğunun altını çizdi.
Cerrahi tedavinin ardından hastalarda önemli iyileşmeler görüldüğünü söyleyen Karabacak, erken evrede şeker hastalığının iyileşme ihtimalinin yüzde 80-90’a kadar çıkabildiğini, hastalık 10 yıl veya daha uzun süre devam etmişse bu oranın yaklaşık %60’a gerilediğini belirtti. Obez hastaların ek hastalıklar oluşmadan cerrahi tedaviye başvurmalarının önemini vurguladı. Obezite cerrahisinde genellikle laparoskopik yöntemlerin kullanıldığını belirten Karabacak, hastaların ortalama 2-3 gün hastanede kaldığını ve bir hafta içinde günlük yaşamlarına dönebileceklerini açıkladı. İlk ay yoğun tempolu yürüyüş önerilirken, sonrasında düzenli spor ve egzersizlerle tedavi süreci destekleniyor.