Isparta’nın Hafızası: Ali Adıgüzel’in Fotoğraf Arşiviyle Yıllara Meydan Okuyan Yaşam

Senir köyünden çıkan ve Keçiborlu’nun dar sokaklarında büyüyen Ali Adıgüzel, yarım asırdır aynı fotoğrafhanede tutkulu bir yaşam sürüyor. Doğduğu döneme ve kasabanın nüfusuna tanıklık eden binlerce kareyi, yıllar içinde biriktirerek adeta bir kasaba hafızası kurdu. Arşivinde, bir kişinin 1 yaşından 50 yaşına kadar çekilmiş fotoğrafları kolaylıkla bulunabiliyor ve bu zengin koleksiyon şimdi bir fotoğraf makinesi müzesine dönüşme hayaliyle büyüyor.

63 yaşındaki Adıgüzel, Isparta’nın Senir beldesinde doğdu ve çocukluğundan beri fotoğrafla iç içe yaşadı. 52 yıldır aynı fotoğrafhanede mesleğini sürdürmüş olan bu anlatı, kasabanın her köşesinden insanları ve anları özenle kaydetmenin verdiği duyguyu yansıtıyor. Yıllar içinde yalnızca yerel halkın değil, Yeşilçam’ın ünlü simalarının da karelerini özenle sakladı; bu özel anlar yıllardır dükkanda saklı duruyor.

Hayata bakışı Adıgüzel, “Bu dükkanda geçen her gün bana yaşamımı hatırlatıyor. Bu işi yapmazsam nefes alamazdım,” diyerek mesleğine olan bağlılığını dile getiriyor. Dükkanındaki fotoğraflar ve makineler onun için sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi. Bazen kahkahalarla, bazen gözyaşlarıyla dolan bu yolculuk, kendisini kasabasının hafızasına dönüştürüyor.

Yeşilçam anıları Küçük yaşlardan itibaren sinemaya ilgisi olan Adıgüzel, Mahmut Tuncer ile tanışması ve sonraki dostluklar sayesinde sanat dünyasından pek çok ismi arşivine taşıdı. İzmir Fuarı’nın her yıl ziyaret ettiği yerlerde karşılaştığı ünlüler, onun için unutulmaz kareler oluşturdu ve bu kareler uzun yıllar saklandı.

Kasabanın hafızası olan herkes, Adıgüzel’in arşivinde kendi ailesinin veya komşularının fotoğraflarını bulabiliyor. “Kasabada fotoğrafı olmayan kimse yoktur” diyen fotoğrafçı, bir gün kasabasında kendi fotoğraf makinesi müzesini kurmayı hedefliyor. Şimdilik bu düşünce, koleksiyonun büyüklüğünü ve çeşitliliğini daha da genişletmek için adımlar atmasına yol açıyor.

Gelecek planı Adıgüzel, önceleri sergi düşünse de mevcut derin arşivini tek bir mekanda sergilemenin daha anlamlı olduğuna inanıyor. Bu yüzden kasabasında, kendi adıyla anılan bir fotoğraf makinesi müzesinin kurulmasını planlıyor. İnsanın yaşamını ve geçmişini görsel bir dille aktarmak onun için en değerli amaç.

İhlas Haber Ajansı ve Haberler.com’un yerel kaynaklarından aktarılan bu öykü, Isparta’nın hafızası olan bir insanın tutkusu ve mesleğe adanmışlığıyla şekilleniyor.