Genetik Yatkınlık ve Kalp Sağlığı: Aile Hikayelerinin Önemi
Genetik yatkınlık ve kalp sağlığı hakkında aile hikayelerinin rolünü keşfedin; riskleri anlayın, farkındalık kazanın ve önleyici adımları öğrenin.
Kalp hastalıklarının genetik yönünün yalnızca nadir durumlarda değil, aile geçmişinde sıkça görülebilecek bir faktör olduğuna işaret eden Prof. Dr. Osman Can Yontar, aile bireylerinden birinde tanı konulduğunda diğer yakınların zaman kaybetmeden kardiyolojik kontrol yaptırmasının kritik olduğunun altını çizdi. Aileden gelen tetkik ve geçmiş, bazı arkadaşlar için bile, kalp sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir; fakat bunun her hastalık için aynı oranda geçiş göstermediğini de vurguladı.
Ailede görülen kalp hastalıklarının genetik yatkınlıkla ilişkilendirilebileceğini belirten uzman, bu durumun bireyden bireye değiştiğini ve hastalığın türü, genetik yapı ile yaşam biçiminin bu aktarım oranını etkilediğini dile getirdi. Anne, baba veya birinci derece yakınlarında kalp hastalığı olan kişilerin bu konuyu ciddiye alması gerektiğini söyledi.
Kalp hastalıklarından korunmada, genetik yatkınlığın yanı sıra sigara kullanımı, stresten olabildiğince uzak durma ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemenin büyük önem taşıdığını belirtti. Ailede bir bireyde kalp hastalığı teşhisi konduğunda, diğer aile üyelerinin durumu ihmal etmemesi ve bir kardiyoloji uzmanına başvurarak uygun tetkik ve takipleri planlamasının hayati olduğuna vurgu yaptı. Genetik testler, kapsamlı kalp muayeneleri ve düzenli kontroller sayesinde erken dönemde potansiyel sorunların saptanabileceğini ifade etti.
Erken teşhis, kalp hastalıklarında hayat kurtarıcı bir rol oynar. Bu nedenle, risk grubundaki kişilerin kendi sağlıklarını korumak adına doktora uyarak yaşam tarzlarını kalp sağlığını destekleyecek şekilde düzenlemeleri son derece önemlidir.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık