Gordion Bölgesi Dijital İkiz Projesiyle 439 Potansiyel Tümülüs Belirlendi: UNESCO Sonrası Gelişmeler

UNESCO Dünya Mirası listesine giren Gordion Antik Kenti yakınlarında yürütülen çalışmalar, 2200 hektarlık alanda gerçekleştirildi. Fotogrametrik veriler kullanılarak üretilen sayısal yüzey modeliyle üç ayrı analiz çalışması yapıldı ve 439 potansiyel tümülüs tespit edildi. Mevcut 86 tescilli tümülüsün ötesindeki bu bulgular, yalnızca arkeolojik kayıtları güçlendirmekle kalmadı; aynı zamanda dijital bir sanal tur altyapısı için zemin hazırladı.

Hacettepe Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Doğruluk öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalar, bölgenin morfolojik değişimlerini 2019-2024 yılları arasında izledi. Projede önce üç boyutlu belgelenme çalışması gerçekleştirildi; ardından yükseklik, eğim ve eğrilik değişiklikleri üzerinden mekansal analizler yapıldı. Son olarak, Gordion Midas Tümülüsü dahil çeşitli noktaları kapsayan bir sanal tur tasarlandı.

“Morfolojik değişimleri izledik ve kayıt altına aldık” diyen Dr. Doğruluk, alanın mevcut 86 tümülüsünün bilgisini referans noktası olarak kullanıp, yeni potansiyel höyüklerin belirlenmesi süreçlerini şu şekilde özetledi: 3 boyutlu belgeleme, morfolojik değişimlerin izlenmesi ve sanal tur oluşturulması. Ayrıca duvar yapılarıyla uyumlu üç adet anomali tespit edildi ve bunların da belgelenmesi sağlandı.

Kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması gerekliliğini vurgulayan Harita Kadastro Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Nusret Kaya, gönüllü katılımla yürütülen çalışmanın, meslektaşların, firmaların ve öğrencilerin ortak çabasıyla hayata geçtiğini belirtti. Projenin başında Hacettepe Üniversitesi’nden Dr. Doğruluk’un önderliğinde, şubeyle destekleyen ekibin de katkısıyla bu değerli çalışmaların değer kazandığını ifade etti.

Gelecek için güvence ve yeniden inşa kapasitesi temeline vurgu yapan Harita mühendisi Emre Özcan ise, dijital ikiz modelinin santimetre düzeyinde doğrulukta olduğunu söyledi. Bu durumda kültürel mirası korumak ve gerektiğinde rehabilite etmek için uzun vadeli planlar geliştirmek mümkün oluyor. Savaş, yangın veya deprem gibi olaylarda bile, mevcut dijital veriler ışığında gerçekçi ve zarar görmeden yeniden inşa etme çalışmaları için önemli bir temel sağlanmış durumda.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat • Haberler.com