DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Batı Nil Ateşi: Belirtileri, Korunma Yöntemleri ve Uyarılar

Batı Nil Ateşi, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan ciddi bir hastalıktır. Bu içerikte belirtileri, korunma yöntemleri ve dikkat edilmesi gereken uyarılar hakkında bilgi edinin. Sağlığınızı korumak için bilinçli adımlar atın.

28.08.2024
A+
A-

Batı Nil Ateşi ve Korunma Yöntemleri

TRABZON – Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Firdevs Aksoy, sivrisineklerden bulaşan ve Batı Nil ateşine yol açan virüs salgınına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Aksoy, “Sivrisinek ısırıklarından korunmak, bu hastalığa karşı en etkili önlem olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle, sivrisinek üreme alanlarının yok edilmesi şarttır” dedi.

KTÜ Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Aksoy, ‘Culex’ türü sivrisinekler aracılığıyla bulaşan ve Türkiye’de 2010 yılından itibaren vakaları bildirilen Batı Nil ateşi virüsü hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Aksoy, Batı Nil Virüsü hastalığının 1937 yılında Uganda’da ilk kez tanımlandığını hatırlatarak, “Hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülmektedir. Ülkemizde ise 2010 yılından itibaren vaka bildirimleri yapılmaya başlanmıştır. 2018 yılında Avrupa ve komşu ülkelerde vaka sayılarında önemli artışlar gözlemlenmiştir. Özellikle İtalya ve Yunanistan’da salgınlar yaşanmış, birçok ölüm vakası kaydedilmiştir. Bu yıl ise ülkemizden de yeni vakalar bildirilmiştir” şeklinde konuştu.

Hastalığın Belirtileri

Virüsün insana bulaşmasının yalnızca sivrisinek ısırığı yoluyla mümkün olduğunu belirten Aksoy, hastalık belirtilerinin sivrisinek temasından sonra 3-14 gün içinde ortaya çıkabileceğini ifade etti. Aksoy, “Nadir durumlarda, kan transfüzyonu ve organ nakli ile de virüs bulaşabilir. Ayrıca doğum sırasında veya emzirme yoluyla anneden bebeğe geçişinin olduğu bilinmektedir. Hastalık belirtileri şu şekildedir:

  • Ateş
  • Halsizlik
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Kas ağrıları
  • Eklem ağrıları
  • Lenf bezlerinde şişlik
  • Kusma
  • İshal
  • Döküntü (gövde, kollar ve bacaklarda küçük kızarıklıklar şeklinde)

Bazı hastalarda sinir sisteminin etkilenmesiyle menenjit gibi ciddi durumlar gelişebilir. Bu durum uykuya meyil, koma ve nadiren ölümle sonuçlanabilir.

Özellikle 60 Yaş Üstü Bireyler İçin Uyarılar

Dr. Aksoy, 60 yaş üstü bireyler ve kronik hastalıkları bulunan kişilerin ekstra önlem almasını önemle vurguladı. “Bu gruptaki bireylerin sivrisinek ısırıklarından korunmak için daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Hastalık şüphesi durumunda, klinik belirtiler ve bulgulara göre kan testi ve omurilik sıvısı testleri yapılmalıdır. Laboratuvar sonuçlarına göre hastalığın kesin tanısı koyulabilir. Şu an için Batı Nil Virüsü’ne karşı doğrudan etkili bir tedavi bulunmamaktadır; bu nedenle destek tedavisi uygulanmaktadır. Çoğu hasta tamamen iyileşirken, bazıları için yorgunluk ve halsizlik haftalarca ya da aylarca devam edebilir” dedi.

Korunma Yöntemleri

Hastalığa karşı etkili bir aşının henüz bulunmadığını belirten Aksoy, “Her hastalıkta olduğu gibi, burada da en önemli nokta, hastalığa yakalanmamak için gerekli önlemleri almaktır. Sivrisinek ısırıklarından korunmak için alınması gereken önlemler şunlardır:

  • Sivrisinek üreme alanları yok edilmelidir.
  • Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde açık alanda fazla kalmaktan kaçınılmalıdır.
  • Uzun kollu ve kapalı giysiler tercih edilmelidir.
  • Pencerelere ve kapılara sineklik takılmalıdır.
  • Açıkta su birikintileri ve foseptik çukurları kapatılmalıdır.
  • Sineklerin yoğun olduğu dönemlerde cibinlik kullanılabilir.
  • Kapalı ortamlarda vantilatör ve klima gibi cihazlarla hava dolaşımı sağlanmalıdır.

Her zaman olduğu gibi, hastalık konusunda korkuya kapılmamak ve kafa karışıklığı yaşamamak için, yetkin kişilerin ve kurumların önerilerine dikkat edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.