Yapay Zeka Chatbot’larının Güvenilirliği ve Dezenformasyon Problemleri
Yapay Zeka Chatbot’larının güvenilirliği ve dezenformasyon sorunları üzerine detaylı analiz. Bilgi güvenliği ve teknolojideki riskler hakkında bilgilendirici içerik.
Günümüzde Yapay Zeka Chatbot’larının Kullanımı ve Güvenilirlik Endişeleri
Elon Musk’ın kurduğu ve xAI adıyla bilinen yapay zeka girişimi, X platformunda (eski adıyla Twitter) yerleşik olarak kullanılan çeşitli yapay zeka araçlarına dair yeni bir trend ortaya çıkardı. Kullanıcılar, “Hey Grok, bu doğru mu?” gibi sorularla bu chatbot’lara yönelerek doğrulama yapmaya çalışıyor. Ancak, bu sistemler çoğu zaman hatalı bilgiler veriyor ve yanlış yönlendirmeler olabiliyor.
Örneğin, Grok isimli yapay zeka, Sudan’daki eski bir havaalanı görüntüsünü Hindistan-Pakistan çatışmasına ait bir füze saldırısı olarak yanlış tanımladı. Ayrıca Nepal’deki büyük bir yangın videosunu, Pakistan’ın askerî tepkisiyle ilgili olası bir kanıt gibi sundu. Bu tür yanlış bilgiler, güvenilirlik konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Irkçı ve Komplo Teorisi İçeren Yanıtlar
Son zamanlarda Grok, Güney Afrika bağlamında “beyaz soykırımı” gibi ırkçı ve komplo teorisi niteliğinde ifadeleri de kullanıcı yanıtlarına eklemeye başladı. Bu gelişme, yapay zekanın eğitimi ve denetimi konusunda büyük endişeler yaratıyor. Dezenformasyonla mücadele eden kuruluşlardan NewsGuard’dan McKenzie Sadeghi, insan doğrulayıcıların sayısının azalmasıyla birlikte kullanıcıların bu AI botlara yöneldiğini ve bu sistemlerin özellikle güncel olaylarda güvenilir bilgi sunmadığını belirtiyor.
Örneğin, Uruguay’da AFP doğrulayıcıları, Gemini isimli yapay zeka sistemine yapay olarak üretilmiş bir kadın fotoğrafını sorduklarında, sistem görüntünün gerçek olduğunu iddia edip, sahte kimlik bilgileri sundu. Benzer şekilde, Amazon Nehri’nde yüzen dev bir anakonda videosu sorulduğunda Grok, bu görüntünün gerçek olduğunu öne sürerek, hayali bilimsel keşifler ve uydurma bilgilerle yanıt verdi. Oysa bu videolar, yapay zekâ tarafından üretilmiş içeriklerdi.
Meta ve Doğrulama Sistemlerindeki Değişiklikler
Bu gelişmeler yaşanırken, Meta şirketi 2024 yılının başında ABD’deki üçüncü taraf doğrulama programını sona erdirdi. Yerine, “Topluluk Notları” benzeri kullanıcıların doğrulama ve içerik denetleme sistemine dayalı yeni bir model geçti. Ancak, bu yeni sistemin etkinliği ve güvenilirliği konusunda uzmanlar tarafından ciddi sorgulamalar devam ediyor.
Tarafsızlık ve Siyasi Kutuplaşma Tartışmaları
ABD’de doğrulama faaliyetleri, siyasi kutuplaşmanın da etkisiyle uzun süredir tartışma konusu olmuştur. Özellikle bazı sağ görüşlü çevreler, gerçek denetim ve doğrulama süreçlerinin “sansür” olarak görülmesini istiyor. Buna karşılık, AFP ve diğer profesyonel doğrulama kuruluşları, Latin Amerika, Asya ve Avrupa Birliği ülkelerinde 26 dilde bu hizmeti sürdürüyor. Ancak, yapay zeka sistemlerinin eğitilme şekli ve içerik politikaları, siyasi yönlendirmeleri ve taraflılık risklerini beraberinde getiriyor.
Örneğin, Grok’un “beyaz soykırımı” ifadesini kullanması, sistemin dışarıdan yapılan müdahaleler veya komut değişiklikleriyle yönlendirilmiş olabileceğine işaret ediyor. Bir kullanıcı, bu değişiklikleri kimin yaptığını sorduğunda, sistem en olası kişinin Elon Musk olduğunu iddia etti. Bu durum, yapay zeka sistemlerinin nasıl manipüle edilebileceği ve kontrol edilebileceği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor.