Uzmanından Meme Kanseri Uyarısı ve Güncel Tedavi Yaklaşımları

Meme Kanseri ve Tanımı

Meme kanseri, meme dokularında başlayan ve zamanla kötü huylu hücrelerin çoğalmasıyla ilerleyen ciddi bir hastalıktır. Bu kanser türü, kadınlarda en sık görülen kanserler arasında yer almakta olup, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle başarıyla kontrol altına alınabilmektedir.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Cerrahi Onkoloji Uzmanı Dr. Musluh Hakseven’in Uyarıları

İleri düzeyde deneyime sahip olan Dr. Hakseven, meme kanserinde uygulanan güncel cerrahi teknikleri hakkında önemli bilgiler verdi. Özellikle, meme dokusunun tamamen alınması yerine, hastalıklı bölgenin çıkarılmasıyla memenin korunabildiğine vurgu yaptı.

Hakseven: “Hastalarımız, tanı sonrası detaylı bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu süreçte, meme içinde kaç kitlenin bulunduğu, lezyonun büyüklüğü, diğer odakların olup olmadığı ve memenin genel durumu inceleniyor. Uygun durumlarda, hastanın memesi korunarak, hastalıklı bölgenin çıkarılmasıyla tedavi gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, gerekirse, küçültücü kemoterapi sonrası cerrahi uygulamalarına da başvurabiliyoruz.”

Meme Koruyucu Cerrahi ve Avantajları

Memeyi tamamen almadan, sadece hastalıklı bölgeyi çıkarmanın, hastanın psikolojik ve estetik açıdan önemli avantajları bulunmaktadır. Dr. Hakseven, bu konuda şunları söyledi:

Hakseven: “Meme koruyucu cerrahi, hastanın memesinin estetik ve psikolojik bütünlüğünü koruyarak, yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Bu yöntemin, meme tamamen alınmasına göre herhangi bir kanser tedavi başarısı açısından farkı yoktur. Amacımız, hastanın hem sağlık hem de özgüven açısından en iyi sonucu almasını sağlamaktır.”

İyileşme Süreci ve Estetik Sonuçlar

Hakseven, meme koruyucu cerrahi sonrası iyileşme süresi hakkında şu bilgileri verdi:

Hakseven: “İyileşme süreci, genel cerrahi prosedürleriyle benzerdir. Küçük alanlarda yapılan ameliyatlar sayesinde, hastalar yaklaşık 10 gün içinde günlük aktivitelerine dönebilir. Bu süreçte, yara iyileşmesi hızlanır ve hastalar, yaşam kalitelerini kaybetmeden normal yaşamlarına devam edebilirler.”

Meme şekli ve görünümüyle ilgili soruları da yanıtlayan Dr. Hakseven, şunları belirtti:

Hakseven: “Memenin boyutu, tümörün büyüklüğü ve meme yapısına bağlı olarak, estetik sonuçlar farklılık gösterebilir. Bazı durumlarda, meme eski görünümüne yakın kalırken, bazen de daha iyi estetik sonuçlar elde edilebilmektedir. Meme hacmi küçülmüş hastalarda, yapılan cerrahiyle meme toparlanır ve daha hoş bir görüntü sağlanır.”

Erken Tanı ve Tarama Programları

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen tarama programları kapsamında, 40 yaş ve üzeri kadınlara rutin mamografi taramaları önerilmektedir. Dr. Hakseven, erken tanının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:

Hakseven: “Erken tanı, meme kanseri tedavisinde en kritik aşamadır. Mamografi sayesinde hastalar, hastalık ilerlemeden tespit edilip, tedavi edilerek yaşamlarını sürdürebilirler. Bu nedenle, düzenli tarama ve kontrollerden vazgeçmemek gerekiyor. Erken teşhis, hastayı tamamen kanserden kurtarabilir.”

Son olarak, meme kanseri konusunda bilinçlenmenin ve düzenli sağlık kontrollerinin, hastalıkla mücadelede hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan uzmanlar, kadınların bu konuda duyarlı olmalarını tavsiye ediyor.