Türkiye’nin Yerli ve Yenilikçi Otonom Kara Aracı Gelişimi
Türkiye’nin yerli ve yenilikçi otonom kara aracı gelişimi hakkında detaylar, teknolojik ilerlemeler ve gelecekteki kullanım alanlarını keşfedin.
Türk savunma sanayisinin gurur kaynağı olacak yeni nesil otonom insansız kara aracı, AA’nın dosya haberine göre, ülkemizde faaliyet gösteren önde gelen üç teknoloji şirketinin yakın işbirliğiyle hayat buldu. Bu gelişme, savunma alanında yüksek teknolojili, düşük maliyetli ve çift kullanım özellikleri taşıyan yeni platformun tasarımını ve üretimini sağlamlaştırdı. Tamamen yerli mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarıyla tasarlanan bu araç, çok işlevli, sessiz ve modüler yapısıyla, farklı görev ve senaryolara kolayca uyum sağlayacak şekilde geliştirildi.
Proje kapsamında RAS Teknoloji liderliğinde yürütülen geliştirme sürecinde, platformun otonom hareket kabiliyeti ve yazılım mimarisi öncelikli olarak tasarlandı ve hayata geçirildi. Elektrikli tahrik sistemi ve güç aktarım altyapısı, WAT Motor tarafından özgün olarak üretildi. Bu sayede araç, hem yüksek performans hem de düşük bakım maliyetleriyle öne çıkıyor. Digitest firması ise platformun gövde yapısı, görev sistemleri ve faydalı yük entegrasyonlarını üstlenerek, tasarım aşamasından uygulamaya kadar önemli katkılarda bulundu. Bu entegrasyonlar, standart arayüz yapısı sayesinde, birkaç gün yerine saatler içinde tamamlanabiliyor, böylece platformun farklı görev profillerine hızla adapte edilmesi sağlanıyor.
İşte bu esneklik, platformun çok rollü ve çok yönlü bir araç haline gelmesini sağlıyor. Ayrıca, amfibik yapısı sayesinde hem kara hem de su geçişi gerektiren operasyonlarda da başarılı bir şekilde görev yapabiliyor. 8×8 çekiş kabiliyeti ile zor ve eğimli arazi koşullarında maksimum hareket kabiliyeti sunuyor.
Platforma Güç Veren Yüksek Teknolojiler
Platformun enerji ve güç sistemi, WAT Motor tarafından geliştirilen yüksek verimli elektrikli tahrik mimarisi ile donatıldı. Bu sistem sayesinde araç, sessiz çalışma özelliği ve düşük termal iz bırakması ile dikkat çekiyor. Aynı zamanda, bakım gereksinimi minimum seviyede tutularak, operasyonel verimlilik artırıldı. RAS Teknoloji tarafından geliştirilen gelişmiş otonom sürüş algoritmaları ise, gerçek zamanlı çevre algılama, rota planlama ve engel tanıma işlemlerinde yüksek doğruluk sağlıyor. Bu sayede, araç karmaşık ve zorlayıcı ortamlarda bile hızla adapte olabiliyor ve güvenle görev yapabiliyor.
Simülasyon ortamlarında binlerce farklı senaryoyla gerçekleştirilen kapsamlı testler, platformun sahadaki performansını en üst seviyeye çıkardı. GNSS erişiminin kısıtlandığı veya kesintiye uğradığı bölgelerde bile, sensör füzyonu ve içsel konumlama sistemleri sayesinde kesintisiz operasyonlar gerçekleştirilebiliyor. Digitest’in sağladığı platform entegrasyon altyapısı ise, araçların farklı görevler ve yüklerle kolaylıkla özelleştirilebilmesini mümkün kılıyor. Bu sayede, platform silahlı keşif ve gözetleme, lojistik destek ve mühimmat taşıma, drone taşıyıcı ve yer kontrol platformu gibi çeşitli görevlere hızla uyarlanabiliyor.
İlaveten, platform drone sistemleriyle entegre olabiliyor ve MESH haberleşme altyapısı sayesinde çoklu araç koordinasyonu ve görev paylaşımı sağlanabiliyor. Bu kabiliyetler, araçların menzilini genişletirken, görev etkinliğini de artırıyor. Böylece, düşük maliyet ve yüksek operasyonel etkiyi bir arada sunan bu sistem, Türkiye’nin savunma sanayinde ihracata yönelik yenilikçi, ölçeklenebilir ve stratejik platform vizyonunu yansıtıyor.
Prototip aşamasını geçen bu insansız kara aracı, IDEF 2025 fuarında ilk kez sergilenmeye hazırlanıyor. Fuarda, farklı faydalı yük ve donanımlar ile donatılmış çeşitli insansız kara araçları sergilenerek, ziyaretçilerin ilgisini çekecek. Bu etkinlik, platformun yeteneklerini ve çok yönlülüğünü gözler önüne serecek ve yerli teknolojimizin gurur kaynağı olmasını sağlayacak.
Modern Muharebe Sahasının Gereksinimlerine Çözüm
RAS Teknoloji Üst Yöneticisi Alper Erdener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insansız kara araçlarının yaygınlaşması ve etkin kullanımı için teknolojik yeterlilik kadar, erişilebilir fiyat ve kullanım kolaylığının da büyük önem taşıdığını belirtti. Erdener, “Biz bu platformu tasarlarken, operasyonel verimliliği artıran, maliyet ve etki dengesini gözeten bir çözüm geliştirmeyi amaçladık. Modern muharebe ortamları, bu tür esnek ve uygun maliyetli platformları gerektiriyor. Yetenekleriyle, hem yurt içinde hem de uluslararası pazarda rekabet edebilecek bir ürün ortaya koyduğumuza inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin savunma sanayinde bağımsızlık ve inovasyon vizyonunu güçlendirirken, stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.