DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Orman Yangınlarının Ardındaki Tehlike: Heyelan ve Erozyon Riskleri

Orman yangınlarının ardından heyelan ve erozyon risklerini, nedenlerini ve alınması gereken önlemleri keşfedin. Doğal afetlere karşı bilinçli olun.

19.07.2025
A+
A-

Ormanların Yandığı Bölgelerde Heyelan ve Erozyon Tehlikesi Artıyor

Jeoloji ve Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir’deki son aylarda gerçekleşen orman yangınlarının boyutlarını ve ardından gelen doğal afet risklerini detaylı bir şekilde değerlendirdi. Son 30 günde yaklaşık 25 bin hektar orman alanının zarar gördüğünü belirten Önalan, yağışların artmasıyla birlikte bu alanlarda ciddi erozyon ve toprak kayıplarının yaşanabileceğine dikkat çekti.

Yangınların ardından gelen yağışlar, toprağın yapısını olumsuz etkileyerek, erozyon ve sellerin oluşmasına zemin hazırlıyor. Uzmanlar, bu durumun hem ekosistem hem de yerleşim alanları için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Özellikle ormanların yok olmasıyla birlikte, toprağı tutan doğal bariyerlerin kaybolduğunu ve böylece vadilere, nehir yataklarına ve kıyı bölgelerine doğru ciddi miktarda toprak akışının gerçekleşebileceğini belirtiyorlar.

Ormanların Ekonomik ve Ekolojik Değeri

Ormanlar, sadece doğal yaşam alanları değil, aynı zamanda erozyonun önlenmesinde en önemli doğal bariyerlerdir. Her yıl yüzbinlerce hektar ormanlık alanın kaybıyla birlikte, Kıbrıs büyüklüğünde bir toprak parçası yok oluyor. Bu kayıplar, hem ekolojik dengeyi bozuyor hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıp anlamına geliyor. Ormanların yok olmasıyla birlikte, yağmurlar doğrudan toprak yüzeyine iniyor, bu da sel ve taşkın risklerini artırıyor.

Yapılması Gereken Önlemler ve Stratejiler

Kısa, orta ve uzun vadede alınması gereken önlemler ile ilgili olarak Önalan şunları söylüyor:

  • Yangın sonrası etütler yapılmalı ve yeniden ağaçlandırma çalışmaları hızlandırılmalı.
  • Yanan alanlar, doğal orman ekosistemleri olarak korunmalı ve imara açılmamalı.
  • Ormanların bulunduğu bölgelerde yeni inşaatlara izin verilmemeli, özellikle endemik ve bölgeye özgü ağaçlar korunmalı.
  • İmar planlaması yapılırken, yangına komşu yerleşim alanlarının imara açılmaması adına katı kurallar getirilmelidir.
  • Yanan ve riskli bölgelerdeki yerleşim alanları, dikkatli bir şekilde değerlendirilerek, uygun olmayan yerlerde yeni yapılaşma engellenmeli.

İleri Düzey Çözüm ve Planlama Gerekliliği

Ülke genelinde afet planlamalarının yetersizliği, bu tür doğal felaketlerin olası etkilerini artırıyor. Koray Çetin Önalan ekliyor: “İmara açılan alanlarda detaylı jeolojik ve ekolojik etütler yapılmalı. Yangından sonra yapılan inşaatlar, sadece maddi kayıplar değil, aynı zamanda doğanın ve kültürel varlıkların da kaybına yol açar. Bu nedenle, yanan bölgelerdeki yerleşim alanlarına tekrar imar izni verilmemeli ve bölge, doğal orman ekosistemi olarak korunmalı.”

Sonuç ve Çağrı

Yangın sonrası ortaya çıkan erozyon ve sel risklerine karşı bilinçli ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi gerekiyor. Ormanların, doğal yaşam alanlarının ve yerleşim yerlerinin korunması adına, gerekli yasal ve yapısal düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, hem doğal zenginliklerimiz hem de yaşam alanlarımız ciddi ölçüde tehlike altında kalacak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.