DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Kadavradan Gelen Şans: Ramazan Dere’nin 11 Yıllık Diyaliz Yolculuğu Sonunda Böbrek Nakliyle Yeniden Hayata Başlaması

Ramazan Dere’nin 11 yıllık diyaliz mücadelesi, böbrek nakliyle yeniden hayata tutunmasıyla umut dolu bir öykü.

07.11.2025
A+
A-

Küçükçekmece’de yaşayan, evli ve iki çocuk babası olan Ramazan Dere (61), 11 yıl süren diyaliz tedavisinin ardından organ nakliyle sağlığına kavuştu. 2014 yılında başlayan böbrek yetmezliği süreci, 2025 taramalarında kendisi için uygun bir organ bulunduğunu göstermesiyle nihayet olumlu sonuçlandı. Medicana Ataköy Hastanesi’nde yapılan başarılı operasyonla sağlığına kavuşan Dere, uzun bekleyişin ardından yeni bir yaşamın kapısını araladı ve artık diyalize bağlı kalmıyor.

Operasyonu gerçekleştiren ekipten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Volkan Turunç, Ramazan Bey’in uzun yıllar süren diyaliz süreci boyunca damar sertliği gibi zorluklarla karşılaştığını belirtti. Kadavra vericili naklinin uygunluğu tespit edildikten sonra bir araya gelen sağlık ekibi, böbreği başarıyla naklederek hastanın yaşam kalitesinin hızla toparlanmasını sağladı. Nakil sonrası böbreğin hızla çalışmaya başlaması, Ramazan Bey için büyük bir sürpriz oldu ve diyalize olan ihtiyacı tamamen ortadan kalktı. Şu anda üç ayı aşkın bir süre geçti ve düzenli kontroller, ilaç kullanımıyla normal hayatına yakın bir yaşam sürdürülüyor.

Bağış eksikliği Türkiye’nin organ nakli sürecindeki en temel engel olarak öne çıkıyor. Op. Dr. Turunç, ülkemizdeki organ bağışı oranlarının dünya genelindeki seviyelerin altında kaldığını ifade ederek, beyin ölümüyle bağışlar da dahil olmak üzere toplam bağışların istenilen düzeyde olmadığını belirtti. Türkiye’deki durum, canlı vericilerin büyük oranda ön planda olduğu bir tablo sunuyor; kadavradan bağışlar ise giderek azalıyor. Bu yüzden organ bekleyen hasta sayısının artması kaçınılmaz hale geliyor. Her yıl 3–9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nı farkındalık için kullanmak önemli olsa da, daha sürdürülebilir eğitim programlarına ihtiyaç duyuluyor.

Ramazan Bey’in akabinde yaşadıklarıyla ilgili olarak Doç. Dr. Nadir Alpay şunları kaydetti: 11 yıllık diyaliz süreci geride kaldı ve artık nakil sonrası yeni bir yaşam başlıyor. Ancak takip süreci de aynı ölçüde kritik; ilaçların düzenli kullanımı, doz ayarları ve enfeksiyon risklerinin kontrolü büyük önem taşıyor. Nakil sonrası reddedilme ihtimali daima vardır; bu yüzden hastaların uzun yıllar sürecek bir izlemeye tabi tutulması gerekir.

Ramazan Dere ise duygularını şu sözlerle paylaştı: “11 yıl süren diyaliz dönemi çok zordu; şimdi her şey geride kaldı. Doktorlarımıza ve hastane personeline teşekkür ederim. Bağış yapan herkese dua eder, organlarını bağışlayanların da gönüllerince hayırlı işlerini sürdürmesini dilerim.” Bu süreçte organ bağışının önemine değinen Dere, bir böbreğin hayat kurtardığını vurguladı ve bağış yapmayı düşünenlere seslendi: Lütfen bağış yapın; çünkü her nakil bir hayat demektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.