İklim Değişikliği Türkiye Turizmini Zorluyor: Uzmanlardan acil önlem çağrısı

Erzurum Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Toy, iklim değişikliğinin Türkiye‘nin turizm sektörüne olumsuz etkileri olacağını vurguladı. Gerekli tedbirler alınmazsa rekabet gücünün kaybedilebileceğini belirten Toy, sürdürülebilir ve sorumlu turizm uygulamalarının derhal geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. UNDP ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ortak yürüttüğü projenin uzmanı olarak görev yapan Toy, 20 kentteki eğitimlerde turizm sektörü temsilcilerini ve yerel yönetimleri karşı karşıya kalabilecek olumsuzluklar konusunda bilgilendirdi.

Turizmin Türkiye için istihdam ve GSMH açısından hayati önemi bulunduğunu hatırlatan Toy, sıcak hava dalgaları, aşırı hava olayları, sel ve su baskınları, kuraklık ile orman yangınları gibi iklim tehlikelerinin sektörü doğrudan etkilediğini söyledi. Bu etkilerin turist memnuniyetini düşürmesi ve dolayısıyla turizm gelirlerinde ile istihdamda ciddi kayıplara yol açması muhtemel. Toy şöyle konuştu: “Turizm, ülkemiz ve bölgemiz için önemlidir; ancak iklim değişikliğinin etkileri gelecekte kayda değer biçimde artabilir. Bu nedenle tedbirler almak ve güncel gelişmeleri takip etmek zorundayız.”

Erzurum özelinde de kar kalınlıklarındaki düzensizliklerin kış turizmini tehdit ettiği belirtilerek, zamanında önlem alınmazsa destinasyon imajının uzun vadede zarar görebileceği uyarısında bulunuldu. Toy, kış ve kayak turizmi açısından kar yüksekliklerinin yetersiz olması halinde turist memnuniyetsizliğinin artacağını ve destinasyon imajının zedelenebileceğini kaydetti. “Bölgemizde karla ilgili dalgalanmalar, yaz turizmi kadar kış turizmini de etkileyecek” dedi.

Ortak akıl ve planlı gelişim konusuna değinen Toy, turizmde olumsuzluklara karşı sorumlu ve sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini savundu:

• İnsan kaynağı bilinçlendirilip, çalışanlar ile yerel halk iklim değişikliğinin etkileri konusunda bilgilendirilmeli.
• Yerel halk turizm sektörüne girişimci ya da kaliteli insan kaynağı olarak dahil edilmeli.
• Kamu kurumları, belediyeler, özel sektör ve üniversiteler ortak hareket ederek Destinasyon Yönetimi gibi yapılarla iş birliği geliştirmeli.
• Yeni turizm tesisleri iklim tehlikelerini göz önünde bulundurarak planlanmalı ve riskli bölgelerdeki mevcut tesisler dönüştürülmeli.
• Turizmin planlı ve mekansal olarak gelişmesi için kapsamlı bir turizm planlamasına ihtiyaç var.

Toy, tüm bu adımların Türkiye’nin turizm sektörünü gelecekteki risklere karşı güçlendireceğini ve rekabet gücünü koruyacağını belirtti. Haber kaynağı: Demirören Haber Ajansı.