Habur Sınır Kapısı’ndaki tır şoförleri rekor sıcaklıkla mücadele ediyor
Habur Sınır Kapısı’ndaki tır şoförleri, yüksek sıcaklıklarla mücadele ederken, zorlu koşullarda sınır kapısında çalışmalarını sürdürüyor.
Yurdun büyük bir bölümünü etkisi altına alan yüksek sıcaklıklar, özellikle Silopi gibi bölgelerde günlük hayatı olumsuz şekilde etkiliyor. 25 Temmuz’da Türkiye’de rekor seviyeye ulaşan 50,5 derece ile tüm zamanların en sıcak günlerinden birini yaşayan ülke, şu an da mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyreden sıcaklıklarla mücadele ediyor. Silopi ilçesinde ise sıcaklıklar zaman zaman 50 dereceyi aşarak, bölge halkını ve özellikle çalışanları zor durumda bırakıyor.
İlçenin sınır kapısı olan Habur’dan Irak’a yük taşıyan tır şoförleri, bu aşırı sıcak havada uzun saatler boyunca sıralarda beklemek zorunda kalıyor. Sınır kapısında yüksek sıcaklıklar nedeniyle araçlarını park eden sürücüler, güneş altında durmak zorunda kalırken, bu durum onların sağlığını ve işlerini olumsuz etkiliyor.
Sıcak Havanın Etkileri ve Şoförlerin Mücadele Yöntemleri
Gün boyunca araçların klimalarını çalıştırmak isteyen sürücüler, bu aşırı sıcaklarda klimaların yeterince etkili olmaması nedeniyle zor anlar yaşıyor. Uzun süre klimaların çalışması aküleri tüketirken, araç içinde serin tutmak adına çeşitli yöntemler deniyorlar. Gölge aramak, serinlemek için suyla ıslatılmış havluları kullanmak ve başlarına dökerek serinlemeye çalışmak bunlar arasında yer alıyor.
Özellikle tır şoförleri, yüksek sıcaklıkların dayanılmaz hale geldiğine dikkat çekerek, “Dayanılacak gibi değil, aşırı sıcaklar bizi zor durumda bırakıyor” diyorlar. Sürücüler, ara ara başlarına su dökerek ve serinlemek için gölge alanlara sığınarak kendilerini soğutmaya çalışıyorlar. Ayrıca, araçların klimalarını uzun süre çalıştırmak istemeleri ise akülerin hızla tükenmesine neden oluyor ve bu da günlük işlerini aksatıyor.
Sıcakların İnsan Sağlığı ve Günlük Yaşama Yansıması
İnsanlar, yüksek sıcaklıklardan dolayı ciddi anlamda rahatsızlık ve sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyor. Özellikle dışarda çalışanlar, baş ağrısı, halsizlik ve susuzluk gibi belirtilerle mücadele ediyor. Çoğu zaman yemek yemekte bile zorlanan bölge halkı, sıcak havanın etkisiyle günlük rutinlerini yerine getirmekte güçlük çekiyor. Fuat Çapan, “Hava o kadar sıcak ki, yemek bile yiyemiyoruz” şeklinde konuşuyor. İnsanlar, kendilerini serinletmek ve sağlıklı kalmak için çeşitli yöntemler deniyor, fakat çoğu zaman bu yöntemler yeterli olmuyor.
Bu aşırı sıcaklar, bölgedeki yaşamı ve iş hayatını olumsuz yönde etkilediği gibi, bölge halkını ve çalışanları sağlık açısından da risk altında bırakıyor. İklim koşullarına karşı alınacak önlemler ve daha uygun çalışma ortamları için acil tedbirlerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.