GİZLİ İLERLİYOR, GEÇ BELİRTİ VERİYOR TÜRKİYE’DE AZ GÖRÜLEN GENİZ KANSERİNİ YENDİ
GİZLİ İLERLEYİOR, GEÇ BELİRTİ VERİYOR: Türkiye’de nadir görülen geni kanseriyle mücadele ve başarıyla yenilgiyle sonuçlanan sağlık öyküsü.
İlker Ahmet Tatlıdil, boynunda önce fark ettiği fındık büyüklüğündeki şişliğin kendisini hissettirmesiyle sarsıldı. Başta masum görünen bu belirti, onu geniz kanseriyle tanıştırdı; sinsi ilerleyen bir hastalık. Medipol Çamlıca Üniversitesi Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy ve ekibinin uyguladığı tedavi sayesinde sağlığına yeniden kavuştu.
DİKKAT EDİLMEZSE ÇOK HIZLI YAYILIYOR • Hastalığın özellikle erkeklerde 10-20 ile 30-50 yaş aralığında pik yaptığı belirtiliyor. Nazofarenks kanseri, genellikle boyunda büyüyen lenf nodları, burun tıkanıklığı, işitme kaybı ve baş ağrısı ile kendini gösterir. Epstein-Barr virüsü, tuzlanmış gıdalar ve bazı çevresel faktörler hastalığın nedeni olarak öne çıkar. Endoskopik muayene ve biyopsi ise teşhis için değerli araçlardır. Tedavide radyoterapi birinci sıvayı alırken, hastanın evresine göre kemoterapi de eklenir.
BELİRTİLERİN YAYILIMI • Nazofarenks kanseri Güney Çin, Güney Asya ve Afrika’da daha yaygın görülür. Çin’de erkeklerde en sık görülen beşinci kanser türünden biri olarak kayda geçerken, Türkiye gibi ülkelerde ise daha nadir görülen bir hastalık olması dikkat çeker. Ancak dikkatsizlik halinde hızla yayılma potansiyeli yüksek olan bir hastalıktır.
NÖROLOJİK BELİRTİLER VE KOMŞU STRÜKTÜRLERE YANIT • Boyunda kitle, burun tıkanıklığı, kanlı burun akıntısı ve sık görülen orta kulak enfeksiyonları en sık rastlanan şikayetlerdir. Ancak tümör beyin arka bölgeye doğru büyüdüğünde kafa sinirlerine baskı yaparak baş ağrısı, yüzde hissizlik, konuşma ve yutma güçlükleri gibi daha ciddi nörolojik belirtilere yol açabilir.
51 yaşındaki İlker Ahmet Tatlıdil, boynundaki şişlikle başlayan süreçte önce aile hekimine başvurdu; antibiyotik tedavisi işe yaramayınca KBB bölümüne yönlendirildi. MR tetkiki ve biyopsi sonucunda kanserle karşılaştı. Ailede benzer bir hastalık öyküsü bulunmayan Tatlıdil, yaklaşık 30 yıldır sigara içtiğini belirterek, büyük olasılıkla bu durumun etkisini ifade etti. Ardından kemoterapi ve 35 ışın tedavisi uygulanarak tedavi süreci tamamlandı. Şu anda iyileşme sürecinde olduğunu ve Sefa Hoca’nın planlı tedavi yaklaşımı sayesinde olumlu bir ilerleme kaydettiğini belirtti.