Deprem Sonrası Hayatını Yeniden Kurmaya Çalışan Semir Dalyan’ın Hikayesi

Hatay’da Yaşanan Büyük Felaketin Ardından Yıkılan Aile ve Hayat Hikayesi

6 Şubat tarihinde gerçekleşen ve ülkemizi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremler, özellikle Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan binlerce insanın hayatını köklü bir şekilde değiştirdi. Bu felaketin en acı taraflarından biri, aile bağlarının ve yaşam düzeninin tamamen yok olmasıydı. Bunlardan biri de, 55 yaşındaki ve üç çocuk babası Semir Dalyan’ın yaşam öyküsü. Dalyan, depremin hemen ardından ailesinin büyük bir bölümünü kaybetti ve hayatını yeniden inşa etmek için Mersin’e göç etti.

Deprem öncesinde Hatay’da telefonculuk işiyle uğraşan Dalyan, ailesini ve yakınlarını kaybettikten sonra, 15 Şubat’ta aile mezarlığında yakınlarını toprağa verdikten sonra, yeni hayatını Mersin’de kurmaya başladı. Şu anda, hem ailesinin yokluğuna rağmen hayatta kalmak ve ailesinin özlemiyle mücadele etmek, hem de sağlık sorunlarıyla savaşmak zorunda kalıyor.

Depremin Yıkıcılığı ve Aile Kaybı

Hatay’ın Defne ilçesinde yaşanan depremin ardından, Dalyan’ın ailesinin büyük bölümü hayatını kaybetti. Annesi, babası, iki kız kardeşi, ablası, yeğenleri, eşi ve çocuklarıyla birlikte aynı binada bulunan diğer akrabaları da depremde yaşamını yitirdi. Bu büyük kayıplar, Dalyan’ın kalbinde derin izler bıraktı. Ailesinin mezarını ziyaret ettikten sonra, hayatına yeni bir başlangıç yapmaya çalışıyor.

Depremde ailesini kaybetmenin verdiği acı ve kayıpların ardından, Dalyan’ın hayatta kalma mücadelesi devam ediyor. Kendisi, medüller tiroid kanseri tanısı ile mücadele ediyor ve tedavisi için hem Mersin hem de Adana’daki hastanelere gidiyor. Kanser değerlerinin, yaşanan stres ve travma nedeniyle geçtiğimiz iki yıl içinde %100 arttığını belirtiyor.

Hayatını Sürdürmek İçin Yeni Bir Meslek Edindi

Hatay’da yaşadığı yıllarda, telefonculuk işiyle geçimini sağlayan Dalyan, depremin ardından ekonomik durumu zorlaşınca, baba mesleği olan kebapçılığa yöneldi. Bu meslek, onun hayatını sürdürebilmesi ve geçimini sağlayabilmesi için büyük bir çıkış yolu oldu. “Normalde telefonculukla uğraşıyordum, ancak deprem sonrası tüm işlerimiz yıkıldı ve gitti. Bu yüzden mecburen tekrar lokantacılık ve kebapçılık yapmaya başladım,” diyerek yaşadıkları zorlukları anlatıyor.

Depremin Birinci Günündeki Zor Anlar

Deprem günü yaşadıklarını anlatırken, oldukça duygusal ve sarsıcı detaylar paylaşıyor: “Babamı, depremin ilk günü, çocuklarımla birlikte dışarı çıkardım. O günlerde hastaneler yıkılmıştı, hastane hastane dolaştık. En sonunda araştırma hastanesine ulaştığımda, doktorlar babam için müdahalede bulunuyordu. ‘Eks’ dedi, fakat babamı morga götüremediler, ‘kaldırıma bırak git’ dediler. Bu olay, bizim için büyük bir şoktu ve ailemizden geriye sadece acı ve yıkım kaldı. Bina altında kalan aile bireylerimizin hepsi hayatını kaybetti.”

Memleketine Dönme Hayali ve Güncel Durum

Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, Dalyan’ın içindeki vatan sevgisi ve memleket özlemi hiç dinmiyor. “Gidip orada yaşamak istiyorum. Orası benim doğduğum, büyüdüğüm yer. Ailem, akrabalarım ve tüm hatıralarım orada. Orası olmadan hayatımın anlamı yok,” diyerek duygularını dile getiriyor.

Sağlık sorunları ve yaşanan travmalar nedeniyle şu an Mersin’de yaşıyor ve tedavisini sürdürüyor. Ancak, Hatay’a dönmek en büyük hayali. “Orası benim vatanım, doğduğum ve büyüdüğüm yer. Orada olmadan tamam olamıyorum,” diye sözlerine ekliyor. Dalyan, hem ailesine hem de topraklarına olan özlemle hayatta kalmaya devam ediyor ve bir gün yeniden memleketine dönmeyi büyük bir arzu ile bekliyor.