270 kilo Mehmet: 15 aydır evden çıkamıyorum, yardım edin

Gaziosmanpaşa’da yaşayan 27 yaşındaki Mehmet Arslan, lenfödem olarak bilinen ve halk arasında fil hastalığı olarak adlandırılan sağlık sorunuyla mücadele ediyor. Son iki yıldır tedavi için dolaştığı hastanelerden aradığı desteği bulamadı. 270 kiloya ulaşan Arslan, evden çıkamaz hale geldi ve yaklaşık 15 aydır ağrılarla yatağa bağımlı bir hayat sürüyor. Ameliyatla tedavi olabileceğini söyleyen bir özel hastaneye yönlendirilse de talep edilen rakamın 4-5 milyon lira olması, maddi imkânsızlıklar nedeniyle hayallerini ertelediğini gösteriyor. Yangının yaşandığı gün evi zarar görmüş, kardeşlerinden Samet ile Ali’nin hayatını kaybettiğini hatırlatıyor. O gün Mehmet’in durumu çok zayıktı; komşular onun dışarı çıkmasına yardımcı oldu ve o günden sonra kendisini adeta kapattı.

“Ameliyatla tedavi olabilmek istiyorum” diyen Mehmet, sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulundu. 8-9 farklı hastaneye başvurduğunu ve hiçbirinden olumlu yanıt alamadığını söyleyen genç, maddi güçlükler nedeniyle tedavi olamayacağını ifade ediyor. Şimdiki durumu ise özellikle ayaklarındaki şişliklerle günlük yaşamını zorlaştırıyor ve yürümek, topluluk içinde bulunmak gibi basit isteklerini bile engelliyor.

Arslan ailesi, büyük acılar yaşayan bir anne ve babanın ortak yükünü taşıyor. Acılı anne Aylin Şenol, iki çocuğunu yangında kaybettiğini anlatarak, Mehmet’in durumunu şu sözlerle özetliyor: “Çocuklarımı kaybettiğim gün eve geldiğimizde yangın çıkmıştı ve ilk önce Samet ardından Ali hayatını kaybetti. Mehmet de o gece ağır yanıklar aldı. İşte bu yüzden hem fiziksel hem de manevi olarak çok zorlanıyoruz.” Anne, çocuklarının tedavisi için gereken desteğin kendileri için hayati önem taşıdığını ifade ediyor; fakat günlük hayatın yükü kendisini de teslim almış durumda. Geceleri babaya yüklenen bakımlar, onların yaşadığı zorlukları daha da derinleştiriyor.

Bir başka acı hatıra ise aile’nin geçim mücadelesinden geliyor. Pazarda takı ve boncuk satan baba Şenol Arslan, yangından sonra evin adeta harabeye dönmüş olduğunu anlatıyor. “Samet 15-20 gün yaşadı, Ali de ne yazık ki kaybedildi. Mehmet ise hastalık nedeniyle çalışamadı ve hastalığın pençesinde günlerini geçiriyor. Gündüz çalışmak zorunda olduğum için akşamları tezgahı kapatıyorum, incik boncuk satışıyla geçimimizi sağlayamaya çalışıyorum. Masaj aletiyle bile olsa Mehmet’in ağrılarını hafifletmeye çalışıyoruz; ama güçlükler çok. Borçlarımız var ve tek dileğimiz onun sağlığına kavuşması, tedavisinin bir an önce başlaması.”