Yol bizi çağırdı, macera başladı

Onur Akkurt (34) grafik tasarımcısı. Dünyayı gezmek, farklı kültürleri tanımak en büyük tutkusu. Kısa geziler dışında uzun bir maceraya atılmak istedi. İşi gücü bırakıp Polonyalı kız arkadaşı Kasia Jozwik (31) ile dünya turuna çıktı. Macera Polonya’da başladı. Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya derken 14 ayda 23 ülke ve 108 şehri geride bıraktılar. Şu an Peru’da Arequipa şehrindeler. Serüvenleri boyunca Filipinler’de balina ve köpekbalıklarıyla da yüzdüler, Ilha Grande Adası’nda tüplü dalış sırasında fırtınaya yakalanıp suyun içinde kurtarılmayı da beklediler. En güzeli ise Kasia dünya turu boyunca gezdikleri yerleri suluboyayla resimliyor.

Fotoğraflar: Onur Akkurt

Nasıl tanıştınız, maceraya çıkmadan önce sık sık seyahat ediyor muydunuz?
– 2013’te Basel’de tanıştık. Yüksek lisans yapıyordum, Kasia ise mimarlık firmasında staj. Tanışmadan önce en uzun seyahatim ‘Interrail’le bir aylık Avrupa turuydu.

Kasia da çocukken ailesiyle Doğu Asya’ya uzanan uzun geziler yapmış. Birlikte birkaç kez Türkiye’ye iki-üç haftalık geziler yaptık. Bunun haricinde İsviçre ve çevresini gezdik.

Dünya turu bir hayal miydi?
– Çocukluğumda uzun seyahatlere çıkmak ya da dünya turu yapmak gibi hayallerim hiç yoktu.

Dünya turu yapmak Mars’a gitmek gibi bir şeydi, imkânsızdı. Belki ekonomik sebeplerden dolayı, belki de ufkum o zamanlar çok geniş olmadığı için…

Çevremde de böyle bir motivasyon kaynağı olabilecek örnek yoktu.

Peki ne değişti?
– 2003’te üniversite eğitimi için İstanbul’a geldiğimde ufkum bir nebze açıldı. Arkadaşlarım yurtdışına gidiyorlar, ben de onları takip ediyordum. Sonra yurtdışında yaşayınca da büyük düşünmeye başladım.

Kötü günler de geçirdim. Basel’de ilk yılımda annemin kanser olduğunu öğrendim ve onun tedavi süreci iki yıl sürdü.

Bu sırada eğitimime ara vermek zorunda kaldım. 2014’te okula geri döndüm. Bu süreçte dünya turu planlaması rafa kalkmıştı. Artık şartlar oluştu, yol bizi çağırdı ve macera başladı.

Biraz rotanızdan bahsedebilir misiniz, hangi ülkelere ayak bastınız?
– 1 Haziran 2017’de Varşova’dan yola çıktık. Sırasıyla Litvanya, Letonya, Estonya, Finlandiya’yı ziyaret ettikten sonra Rusya’ya giriş yaptık.

Moskova’dan bindiğimiz Trans Sibirya treninde 88 saatlik yolculukla Asya maceramız başladı. Sibirya’nın ardından Moğolistan’ı ziyaret ettik ve buradan Güney Kore’ye, ardından Japonya’ya geçtik.

Japonya’dan sonra sırasıyla Tayvan, Endonezya, Kamboçya, Tayland, Laos, Malezya ve Singapur’u ziyaret edip, Filipinler ile Asya’ya veda ettik.

Daha sonrası Güney Amerika… Burada da birkaç ülke gezdik, şimdi Peru’dayız… Toplamda 23 ülke ve 108 şehre ayak bastık.

Peru’dan sonra ne yapacaksınız, en önemlisi macera ne zaman bitecek?
– Kolombiya ve Ekvador’u ziyaret edip Orta Amerika’ya geçeceğiz.

Sırasıyla Panama, Kosta Rika, Nikaragua, Honduras, Guatemala, Belize, Küba ve Meksika’yı ziyaret edip ABD’ye gideceğiz.

Daha önce Avrupa’daki ülkeleri ziyaret ettiğimiz için burada çok oyalanmadan Mayıs 2019’un sonunda dönmüş oluruz.

Yanınızda neler var?
– Ekipman olarak olabildiğince hafif seyahat etmek istediğimiz için kullanışlı ürünler edinmeye çalıştık.

14 aydır aynı eşyaları kullanıyoruz. Az ve hafif eşyalar ile yaşamayı da bu 14 ay içerisinde öğrendik.

Benim çantam 11 kilo, Kasia’nınki ise 13. Macera boyunca çantamdaki aynı beş tişörtü ve aynı yedi çift çorabı kullanıyorum.

Şu ana kadar gezdiğiniz ülkeler içinde bir ‘en’ler listesi yapsanız ilk ve ikinci sıraya nereleri koyarsınız?
– Bir numaraya Macchu Picchu, iki numara Angkor Wat olur. Özellikle Angkor Wat’taki gündoğumu o kadar etkileyici ki…

İkisi de mutlaka görülmeli. Yalnız ikisi dışında Filipinler’in Port Barton Köyü ve Gobi Çölü ile Kuzey Arjantin’deki La Puna bölgesi de çok etkileyiciydi.

Kasia ise bunların haricinde Brezilya’da seyahate bir süre ara verip bir nevi kendimizi tatilde hissettiğimiz Rio de Janeiro günlerini anmadan edemiyor.

Gezdiğiniz ülkeler içinde sizi en çok etkileyen anlar nelerdi?
– Gobi Çölü’nde geçirdiğimiz 10 gün, Moğolistan’daki Nadam Festivali, Endonezya’nın Gili Trawangan Adası’nda yaptığımız dalışlar, Filipinler’de balina ve köpekbalıklarını gördüğümüz dalışımız, Tayland’ın Koh Chang Adası’ndaki scooter turu.

Arjantin’in Mendoza bölgesinde çölün ortasındaki bir çiftlikte bir hafta bahçıvanlık yapmamız, Brezilya’nın Ilha Grande Adası’ndaki tüplü dalış sırasında fırtına çıkması ve teknenin kayalıklara oturması ve fırtınalı denizde, suyun içinde 45 dakika kurtarılmayı beklememiz.

Rio de Janerio’da TIR şoförleri grevine denk geldiğimiz için şehirden ayrılamamamız… O kadar çok anımız var ki, saymakla bitmez…

Peru’da hayat nasıl, neler yapıyorsunuz?
– Peru’ya Bolivya’dan giriş yaptık, 15 gün oldu. İnsanlar çok sıcak. Peru’da ilk önce Titicaca Gölü kıyısındaki Puno kasabasını ve insan yapımı yüzen saz adacıklarında yaşayan köy halkını ziyaret ettik.

Macchu Picchu gezimizden de yeni döndük. Şimdi Arequipa şehrindeyiz. Burada birkaç gün geçirdikten sonra Pasifik kıyısındaki bir penguen kolonisini ziyaret etmek için Mar cona’ya gideceğiz.

Şu sıralar özlem duyduğunuz bir şeyler var mı?
– Ailelerimizi özledik tabii ama bir ay içerisinde Kolombiya’da, bir arkadaşımızla buluşacağız. Kendisini özledik ve görüşeceğimiz için heyecanlıyız ama beyazpeynir ve simit getirecek. Büyük bir iştahla o günü bekliyoruz.

Blog adresinizde Kasia’nın suluboya çalışmaları var. Bütçeye destek olması için yapıyorsunuz sanırım…
– Evet, web sitemizde ‘hediyelik’ diye bir bölüm açtık. Buradan dileyenlere çeşitli hediyeler göndermeye başladık.

Bunlardan bir tanesi kartpostal ya da daha büyük ebatta, Kasia’nın ziyaret ettiğimiz yerlerle ilgili resmettiği suluboya çalışmaları…

Böylelikle arkadaşlarımız ya da hikâyemizi sevenler bize destekte bulunuyorlar.

Serüvene kaç parayla çıktınız?
– Kişi başı 7 bin Euro biriktirmiştik. Seyahate çıkarken de internet üzerinde bir sosyal medya değerlendirme projesinde çalışıyordum, 1000 dolar civarında gelirim vardı. Kasia’nın ise aylık 500 Euro kira geliri vardı. Zamanla bazı planlarımız bozuldu ama ucu ucuna paramız yetecek gibi…

Onur Akkurt, dünya turu boyunca çektiği fotoğrafları ‘@kafabidunya’ Instagram adresinden paylaşıyor. Ayrıca gezdikleri yerlerle ilgili yazılarını da ‘www.theurbanmelody.com’ blog adresinde paylaşıyor.