Yaşlı Evsizlik Krizi: Emeklilik Tasarruf Eksikliği ve Artan Yaşam Maliyetleri
Yaşlılıkta erozyon: Emeklilik tasarruf eksikliği ve yükselen yaşam maliyetleriyle karşı karşıya kalanlar için güvenli, sürdürülebilir çözümler ve politikalar.
ABD’de emekliliğe hazırlık konusunda yeterli birikimi olmayan ve emeklilik planlarına erişimi kısıtlı olan kişiler, artan kira ve yaşam giderleriyle mücadele ederken evlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Dikkat çekici bir şekilde büyüyen bu sorun, yaşlılar arasında barınma güvenliğinin giderek zayıfladığını gösteriyor. İşveren destekli tasarruf planlarına ulaşamayan milyonlarca çalışan, emekliliğe güvenli bir şekilde adım atamıyor ve uzmanlar bu durumun ülke genelinde yaşlı evsizliğinin artmasına yol açtığını belirtiyor.
Birçok çalışan için işveren katkılı emeklilik fonları bulunmuyor; bu da emeklilik yıllarını güvence altına almak için yeterli birikim yapamamaya yol açıyor. Yetkililer, bu planlardan mahrum kalan kesimlerin emeklilik öncesi dönemde birikim eksikliği nedeniyle geçimlerini giderek daha çok sosyal güvenlik ödemelerine bağımlı olarak sürdürmek zorunda kaldığını ifade ediyor. Bu ödemelerin yüksek kiralar ve artan sağlık giderleri karşısında yetersiz kaldığına dikkat çekiliyor.
Son on yılda büyük şehirlerde sokakta yaşayan yaşlıların oranında belirgin bir artış görüldü. New York, Los Angeles ve San Francisco gibi metropollerde barınma merkezlerine başvuranların önemli bir kısmını 60 yaşını geçmiş bireyler oluşturuyor. Uzmanlar, tasarruf eksikliği, düşük emekli maaşları ve büyük yaşam maliyetleri birleştiğinde gelecekte yaşlı evsizliğinin daha da yaygınlaşacağını uyarıyorlar.
Çözüm arayışları kapsamında eyaletler, çalışanları tasarrufa teşvik etmek için otomatik katılım programlarını devreye alıyor. Auto-IRA gibi uygulamalar, işveren emeklilik planı sunmadığında çalışanları otomatik olarak bireysel emeklilik hesaplarına dahil ediyor ve maaşlardan düzenli kesinti yaparak kişisel tasarrufları güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu programlar özellikle düşük gelirli işçiler, kadınlar ve azınlık toplulukları için önemli bir finansal güvence sunuyor.
Emeklilikte onurlu bir yaşam hakkı ve tasarruf sistemine erken erişim ile zorunlu katılım gibi politikalar uzun vadede bireyleri ve kamu bütçelerini koruyabilir. Uzmanlar, federal politikaların işveren katkılı emeklilik planlarının yaygınlaştırılması ve düşük gelirli çalışanlara yönelik teşviklerin artırılması yönünde hareket etmesini savunuyor.
ABD nüfusunun hızla yaşlandığı bir dönemde emeklilik açıklarının toplumsal dengeleri tehdit ettiği konusunda uzmanlar ortak görüş bildiriyor. Artan kira maliyetleri, sağlık giderleri ve sınırlı tasarruf olanakları birleştiğinde, emeklilik krizi yalnızca ekonomik bir sorun olmanın ötesine geçerek insani bir nitelik kazanıyor.
— NEW YORK Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel Kaynak: Haberler.com