DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Yapay Zekâ ve İnsan İlişkileri: Duygusal Destek mi, Tehdit mi?

Yapay zekâ ve insan ilişkilerini keşfedin. Duygusal destek mi sağlıyor, yoksa bir tehdit mi oluşturuyor? Bu önemli soruya yanıt arıyoruz.

07.04.2025
A+
A-

Yapay Zekâ ve İnsan İlişkileri: Bir Duygusal Destek Aracı mı?

Günümüzde, teknolojinin hayatımızın her alanına hızla entegre olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Yapay zekâ, geçmişte yalnızca bir araç olarak kullanılırken, artık birçok insan için sohbet arkadaşı, dert ortağı, bilgi kaynağı ve duygusal destek unsuru haline gelmiştir. Özellikle genç nesil, yapay zekânın olmadığı bir geleceği düşünmekte zorlanıyor. Ancak bu yakınlaşmanın psikolojik ve toplumsal etkileri üzerine uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor.

Bilişim uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zekânın henüz insan gibi hissetme yeteneğine sahip olmadığını, fakat veri tabanlı örüntülerle duyguları taklit edebildiğini vurguladı. Kırık, “Yapay zekâ tabanlı sohbet botları, kişiselleştirilmiş yanıtlar oluşturabiliyor. Önceki mesajları ve kullanıcı tercihini analiz ederek ‘empati benzeri’ tepkiler verebiliyorlar” diyerek bu sistemlerin insan etkileşimine benzer deneyimler sunduğunu, ancak gerçek duygusal anlayıştan uzak kaldığını belirtti. Buna rağmen, yalnızlık çeken bireyler için yapay zekânın kısa vadeli bir rahatlama sağlayabileceğini ifade eden Kırık, bu tür sistemlerin insan ilişkilerinin yerini almaması, yalnızca tamamlayıcı bir araç olarak kullanılması gerektiğini savundu.

Psikolojik danışman Aleyna Nazlıcan Yıldız, yapay zekânın bireylerin sosyal hayatını nasıl şekillendirdiğini psikolojik açıdan değerlendirdi. “Yapay zekâ ile iletişim, bazı bireyler için huzur verici olabilir. Ancak bu durum sürekli hale geldiğinde gerçek insan ilişkilerini zayıflatabilir,” diyen Yıldız, bunun da özgüven eksikliği, iletişim becerilerinde gerileme ve duygusal yalnızlık gibi olumsuz sonuçlara yol açabileceğini vurguladı. Yıldız, bu konuda dikkat çekici bir cümleyle uyardı: “Yapay zekânın omzuna yaslanıp birlikte gözyaşı dökemezsiniz.”

  • Gerçek dostluk, birlikte geçirilen zaman, kriz anlarında karşılıklı destek ve bağlılıkla inşa edilir.
  • Yapay zekâ ile sohbet, bu anlamlı bağın yerini asla tutamaz.
  • Yıldız’a göre, yapay zekâya aşırı bağlılık, bireyin kendini ifade etme, empati kurma ve ilişki yönetimi becerilerini olumsuz etkileyebilir.

Bilinçsiz Yaklaşım: Psikolojik Riskler

Psikolojik danışman Aleyna Nazlıcan Yıldız, yapay zekâ ile aşırı ve bilinçsiz etkileşimin bazı psikolojik bozuklukları tetikleyebileceğini belirtti:

  1. Sosyal izolasyon ve depresyon riski: Yapay zekânın “mükemmel yanıtları”, bireylerin gerçek insanlarla iletişim kurmasını zorlaştırabilir.
  2. Anksiyete: İş dünyasındaki yapay zekâ uygulamaları, iş kaybı ve mahremiyet kaygılarını artırabilir.
  3. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB): Bilgiye ulaşma ihtiyacının kontrolsüz hale gelmesi, takıntılı düşünceleri beraberinde getirebilir.

Uzmanlara göre, hayır. Yapay zekâ, insan ilişkilerinin yerini asla tutamaz. Ancak doğru bir şekilde kullanıldığında, sosyal bağları destekleyici ve tamamlayıcı bir rol üstlenebilir. Bu nedenle, yapay zekâyı bir araç olarak görmek ve onunla kurulan ilişkiyi gerçeklikten kopmadan yönetmek, en sağlıklı yaklaşım olarak öne çıkıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.