Engin Koç’in Köydeki Yeni Yaşama Yolculuğu: Mankenlikten Sokağa Doğaya, Aileyle Huzur

Engin Koç, Sivas’ın Hafik ilçesinde kendi köyünde bir ev yaptırarak şehir hayatının stresinden uzaklaşan eski manken ve sinema oyuncusu olarak gündeme geliyor. Yeniköy’deki bahçede toprakla uğraşırken, köy yaşamının kendisiyle yeniden buluşturduğunu ifade ediyor.

KÖYDE KENDİ EVİNİ YAPMANIN KEYFİ Eşi Pınar ve oğlu Burga ile birlikte köyde yaşamayı sürdüren Koç, prefabrik bir evde yaz tatillerini geçiriyor ve yaşamın sade güzelliklerini keşfediyor. “Burada insanın özüyle tanışması çok önemli. Başka alternatifi olamazdı, kendi evim olmalıydı.” diye ekledi.

DOĞA, RUHUNU DİNLENDİRİYOR İstanbul’un yoğun temposundan uzaklaşmanın yolunu köyde bulan Koç, ekinlerin mevsimini izlerken hayatı adeta bir ressamın tuvali gibi izlediğini belirtti. “İnsan rahatlıyor, ruhunu dinliyor.”

MANKENLİKTEN SİNEMAYA UZANAN BAŞARI HİKAYESİ Aslen Sivaslı olan ve 1959’da İstanbul’da doğan Engin Koç, 16 yaşında mankenliğe başladı. 1976’da Saklambaç Gazetesi’nin “Mankenler Kralı” yarışmasını kazanarak adını duyurdu ve yıllarca podyumlarda yer aldı. Ardından sinema ve dizi dünyasında da pek çok projeye imza attı.

GEÇMİŞİNDEN PİŞMAN DEĞİL Meslek hayatını değerlendirirken geçmişine dair hiçbir pişmanlık taşımadığını söyleyen Koç, “Her yaşın kendine göre özelliği var. Hatalarımızı öğrenerek devam ediyoruz. Artık bilgelik zamanımdayım.” diyerek düşüncelerini paylaştı.

“MANKENLİĞİ DAHA ÇOK SEVDİM” Sanat hayatında en çok mankenliği sevdiğini ifade eden Koç, “İlk göz ağrım mankenlikti. Türkiye’yi yurt dışında temsil ettim, çok gurur duyuyorum. Sinema ve dizi de önemliydi ama mankenlik dünya ufkumu açtı.”

“ESKİDEN FİLM ÇEKMEK DAHA ZORDU” Eski Yeşilçam dönemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Koç, “Negatif çekim olduğu için iyi rol yapmazsan film çöpe giderdi. Güzel filmler yaptık.” şeklinde konuştu. Günümüzde dizlerin daha mekanik ve reyting odaklı olduğunu sözlerine ekledi.

AİLESİ DE KÖY HAYATINDAN MUTLU Eşi Pınar ve oğlu Burga Koç da köy yaşamını olumlu karşılıyor. Doğayla iç içe olmaktan duydukları huzuru dile getiriyor ve köy evinde geçirdikleri zamanın kendilerine iyi geldiğini belirtiyorlar.