Uzun Süren Sağlık Mücadelesi: Uçak Kabininde Kimyasal Kokuların Tehlikesi ve Yaygınlığı
Uçak kabinindeki kimyasal kokuların tehlikesini ve yaygınlığını ele alan bu makale, sağlığınızı korumanın anahtar noktalarını özetliyor.
Florence Chesson adlı kabin görevlisi, 2017 yılında transatlantik bir uçuşta karşılaştığı toksik gazlar nedeniyle yaşamının tamamen değiştiğini anlatıyor. Uçak havaalanına yaklaşırken ortaya çıkan; başlangıçta kirli çorap kokusuna benzeyen bu koku, dakikalar içinde nefes darlığı, mide bulantısı ve kusmaya yol açtı. Uçak indikten sonra hastaneye kaldırılan Chesson için asıl kriz, hastaneden çıktıktan sonra başladı.
BEYNİNDE KALICI HASAR Yapılan nörolojik tetkikler, Chesson’da kalıcı sinir sistemi hasarı ve travmatik beyin hasarı belirtilerinin bulunduğunu gösterdi. Doktorlar, yaşanan tabloyu genellikle sporcularda görülen Kronik Travmatik Ensefalopati (CTE) ile benzerlikler taşıyan nörolojik bozulmalar olarak açıkladı. Chesson, o anları şu sözlerle özetliyor: “Ağzımda metal tadı vardı, vücudum ter içindeydi ve kafam karmakarışıktı. Ne söylediğimi bilmiyordum, her şey sisli bir rüya gibi aklımda kaldı.”
SKALA BÜYÜK: 100’Ü AŞKIN PERSONELİ ETKİLEDİ Kabin görevlisinin doktoru Dr. Robert Kaniecki, benzer birçok vakaya rastıldığını ve bu tür olayların beklenenden daha yaygın olabileceğini belirtti. Son iki dekadada en az 12 pilot ve 100’ün üzerinde kabin görevlisi aynı belirtilerle sağlık hizmeti almak zorunda kaldı.
KABİN HAVASI AYNI KADAR MASUM DEĞİL Bu tür olaylar çok nadir görünse de 2024 yılında Dubai çıkışlı bir British Airways uçağında da kabin içinde yayılan kimyasal kokular nedeniyle acil iniş yapılmak zorunda kaldı. Yolcular ve mürettebat mide bulantısı, baş dönmesi ve nefes darlığı yaşadı. Şirket olayı «küçük bir teknik arıza» olarak nitelese de uzmanlar sorunun yüzeyin ötesinde olduğuna işaret ediyor. Havalandırma sistemlerinden gelebilecek gazların, özellikle uzun uçuşlarda mücadele eden mürettebat üzerinde ciddi sağlık etkileri yaratabildiğini vurguluyor. Chesson’un deneyimi, yalnızca bireysel bir vaka olmanın ötesinde, küresel ölçekte havacılık sektörünün karşı karşıya olduğu sistemsel bir riski gündeme getiriyor.
Kaynak: Haberler.com / Dünya