Uyku Apnesi: Tehlikeli Denge ve Tedavi Yöntemleri – Fatma Tülin Kayhan’ın Açıklamaları
Uyku apnesini tanımlayan ve tedavi seçeneklerini sunan Fatma Tülin Kayhan’ın açıklamalarıyla tehlikeli dengeyi anladınız. Tedavi yöntemleri burada.
Stüdyoda Meral Karadağ ile yapılan programda Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, uyku apnesinin sadece horlama veya uykusuzluk sorunu olmadığını vurguladı. Tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabildiğini belirtti ve hastaların uyku esnasında yaşadığı solunum kesintileriyle ilgili ayrıntılar paylaştı.
Uyku apnesi ağır seyrettiğinde kan oksijen satürasyonunun kritik düzeye düşebildiğini ifade eden Kayhan, “Bu durum, özellikle uyku sırasında ani ölümlerle sonuçlanabilir. Normal oksijen satürasyonu yaklaşık %95 iken, apne hastalarında bu oran %90’ın altına kadar inebiliyor. Bu düşüş, vücutta büyük bir stres yaratıyor” dedi. Oksijen seviyesi azaldıkça adrenalin ve kortizol gibi stres hormonları devreye girer; bu da tansiyon artışı, kalp ritmi bozuklukları ve insülin direnciyle diyabet riskini artırır.
Metabolik sorunlar ve kilo artışı konusuna değinen Kayhan, uyku apnesinin yalnızca nefes güçlüğüyle sınırlı kalmadığını söyledi. “Tedavi edilmeyen vakalarda kilo artışı görülebilir çünkü insülin direnci gelişir; bu süreç diyabet, kötü kolesterol değerleri ve kalp-damar hastalıklarını da tetikler,” diye ekledi.
Hastaların uykuda farkında olmadan uyandığı bir döngü olduğuna dikkat çeken Kayhan, “Kişi boğulma hissiyle uyandıktan sonra titreme ve el-kol hareketleriyle savunma yapar; fakat çoğu kez bu uyanış hatırlanmaz. Böylece uyku kalitesi ciddi biçimde bozulur ve sık sık bölünen bir uyku yaşanır,” şeklinde açıkladı.
Üç belirti varsa uyku testi şart diyen Kayhan, “Horlama, uykuda nefes kesilmesi ve sabah yorgunluğu ana belirtilerdir. Bu üç bulgu söz konusu olduğunda uyku apnesinden şüphelenmek ve uygun testi yapmak gerekir. Altın standart polisomnografi ile gece boyunca beyin dalgaları ve EEG üzerinden hastanın apne olup olmadığı ve tipi belirlenir” diye konuştu.