DOLAR 32,2707
EURO 34,7492
ALTIN 2.397,24
BIST 10.247,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Per 18°C
Cum 17°C
Cts 20°C
Paz 19°C

Türkiye’nin saklı güzelliği! Hiç kimse bilmiyor, buraya âşık oldum

08.08.2018
A+
A-
1 / 26

Hayallerimizi süsleyen “Küçük bir balıkçı kasabasına yerleşelim” cümlesinde adı geçen kasaba Foça’dır bence. Çok eskiden motorla çıktığım Ege turunda en çok zaman geçirdiğim yerdi Foça. Akdeniz foklarının ve muhteşem gün batımlarının memleketi Foça, aynı zamanda bir tarih de barındırıyor. Eski Foça evleri, çiçek, böcek, deniz ve yeni bir masal, yeni bir macera… İşte size Eski Foça gezi rehberi…

Fotoğraflar: Bahar Gündoğdu, Alamy

2 / 26

Bir gece yarısı geldiğim Eski Foça’da ne tarafa gideceğimi bilemeden ilk bulduğum yere park edip gezerek keşfetmek istiyorum. Çok yorgunum. Eski Foça’da küçük deniz dedikleri bir bölge var. Orayı soruyorum. Asıl Foça orası.

3 / 26

Meyhaneler, küçük balıkçı kayıkları, insanlar, hediyelik eşyacılar… Birkaç kişiye sorunca yat limanına park ettiğimi anlıyorum. Benim gideceğim yer diğer tarafta. Küçük dar sokaklardan, eski taş evlerden, begonvilli kapılardan geçiyorum. Daracık sokaklardan çıktığım nokta aradığım balıkçı kayıkları, küçük meyhaneleriyle küçük deniz. Bir otel aramalıyım ama önce dinlenmem de gerek. Tam merkezde büyük palmiye ağacının altında oturacak yer var.

4 / 26

Biraz oturup balıkçı kayıklarının denizde salınışını, biraz öteden gelen müzik seslerine karışan anason kokuları eşliğinde manzaranın tadını çıkarıyorum. Gün aydınlanıp da sokakların güzelliği ortaya çıkınca kendimi başka bir ülkede gibi hissediyorum.

5 / 26

Hayatımda gördüğüm en berrak balıkçı barınağıydı sanırım. Kahvaltı edeceğim bir yer bulmak için dolanırken palmiyenin orada serpme kahvaltı yazısını okuyunca ani bir kararla geri dönüyorum. Ali Bey ile o an göz göze geliyoruz. O an şarjlarım bitik, bense açtım. Diyorum ki “siz bana bir bardak limonlu su verseniz, bunları şarja taksam, bir sokakları dolanıp fotoğraf çekip gelsem ve sonra kahvaltı etsem olur mu?” Tüm isteklerimin cevabı kocaman bir “evet“.

6 / 26

Ali Bey ile böyle başlıyor hikâyemiz. Küçük denizde geceliği 100 liradan başlayan birçok otel bulunuyor. İnternet, sıcak su ve klima var çoğunda. Yeni Foça tarafına giderken Eski Foça’nın hemen çıkışında bakınca görülebilen ağaçlık bölgede kamp alanlarının da olduğunu öğreniyorum.

7 / 26

Foça’daki eski taş evler, pencerelerden sarkan çiçekler, zevkli ev sahiplerinin süslediği balkonlar kartpostal gibi. Sanki kocaman bir fotoğraf var ve ben o fotoğrafın içine girdim, dolaşıyorum. Sanki bir Yunan adasının ara sokakların da kayboluyorum.

8 / 26

Sanki bu ülkeden değilmişim gibi. Sanki başka bir yere ışınlanmışım gibi. Sakin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşmek dedikleri bu olsa gerek. Ben sokakları dolaşıp bu harika evleri fotoğraflayıp dönüyorum. Bana muhteşem bir kahvaltı hazırlıyorlar. Bir taraftan kahvaltı ederken bir taraftan da Ali Bey’e neyi görmeden gitmemem gerektiğini soruyorum.

9 / 26

Tüm sorularıma büyük bir sabırla cevap veriyor. Yol tarif ediyor. Bir sürü Foça broşürünü elime sıkıştırıveriyor. Turizm information bürosu gibi. Kahvaltı bir kişinin bitirebiceği gibi değil.

10 / 26

Yemek atılmasına, ziyan olmasına çok üzülürüm ben hep. “Yazık oldu” diyorum. Ali Bey diyor ki “üstünü örteriz, geldiğinde devam edersin öğlen. Nasılsa powerbankı almaya geleceksin.” Siz hiç böyle bir işletme sahibi gördünüz, duydunuz mu? Ben her şeyin eskisini sevdiğim gibi Foça’nın da eskisini severim.

11 / 26

Akdeniz foklarının yaşam alanı Foça. Şimdilerde 10 tane foka ev sahipliği yapan Foça’da fokları görmek imkânsız gibi anlatılana göre. Akdeniz foklarının korunması için pilot bölge ilan edilmiş ayrıca. Meşhur Siren kayalıkları da fokların yaşam alanıymış.

12 / 26

Tekne turlarıyla gidilebilen siren kayalıklarını bu sefer göremedim ama gittiğim yerlerde hep geriye bir şey bırakırım ki tekrar gitmeye bahanem olsun. Eski adı Phokaia yani fokdan geliyor. Ünlü çizgi film Pokohantas gibi bir isim değil mi? Foça’nın sembolü de Roma Phokaia‘nın önemlerinden beri fokmuş.

13 / 26

Paraların üstünde bile bu amblem görülüyormuş. Son yıllarda yapılan kazılarda ilk kurulan yerin aslında surların dışında kalan güneydeki yamacın üzerinde olduğu anlaşılmış. Belki de tunç çağında kurulmuş Phokaia kim bilir. Bugün kilisenin olduğu yerde eskiden bir Athena tapına olduğuna dair bilgiler var.

14 / 26

Tam tepede hem küçük limana hem de kente hâkim bir noktadaymış ama şimdilerde yok hiçbir şey. Açık hava kaya tapınağı Tanrıça Kibele’ye adanmış. Tanrıçanın kabartma ve heykelleri hala orada bulunuyor. Beş kapılar kalesi tüm Foça’ya hâkim eskiden de Osmanlı’nın kayıkhanesiymiş.

15 / 26

“Buradan iniverdi mavinin kollarına bir imparatorluğun elleri küreklerle” şeklinde tasvir edilen Kale gece ışıklarıyla sizi eski çağlara ışınlayıveriyor. İki tane Osmanlı camisi varmış. Önce onları görmeye gidiyorum. Sonra Osmanlı mezarlığına gidiyorum.

16 / 26

Osmanlı mezarlığının bir tabelası yok. Yol sorduğum birisi bana burayı İzmir Belediyesi’nin aldığını ve kapılarını da kilitlediğini anlatıyor. Foça’daki tek benzincinin arkasında. Kapısı kilitli. İçeri girmek yasak.

17 / 26

Türk dönemi mezarları arasında bütünlüğünü korumuş olmasından dolayı oldukça büyük önemi olan bu mezarlıkta saptanabilen en eski mezar Kanuni Sultan Süleyman dönemine aitmiş. Sonra Dedem Otel’in köşesinden doğru yukarı yeldeğirmenlerine yol alıyorum. 18-19 yy’da inşa edildiği düşünülen değirmenler Foça’ya kuş bakışı bir tepede Değirmentepe’de bulunuyor.

18 / 26

Nasıl bir rüzgâr var anlatamam. Uçuyorum. Tam “kimsecikler yok fotoğraf çektirecek” derken üç genç geliyor. Pervin benim fotoğraflarımı çekiyor. Başıboş gezdiğimi öğrenince “sen gezegensin” diyor. Önce gülüyorum. Şaka yaptığını düşünüyorum ama sonra Azeri olduğunu öğrenince anlıyorum ki gezegen demek gezgin demek. Ben bir gezegenim.

19 / 26

Foça’nın içinden çok rahat denize girilebiliyor. Kumluk bir kumsaldan çocuklu bebekli denizseverler denizin tadını çıkartıyor. Bir de yol boyunca platform gibi hazırlanmış merdivenle inilen ahşap güneşlenme yerleri hazırlamışlar. Burada birçok tur teknesi de mevcut. Birkaç kişiye sorunca beni ‘Merhaba Foça’ adlı tekneye yönlendiriyorlar. Orhan Kaptan sabah 11’de gidilen, akşam 5.30’da dönülen, Siren ve Atatürk kayalıklarını da içeren tüm koylara girdiklerini anlatıyor. Balık ve salata menüsü dâhil 50 TL, böyle bir tur.

20 / 26

10 TL’lik turlar İstanbul’daki boğaz turları gibi. Gidip geliyormuşsun sadece. Yüzme molası olmuyormuş. Küçük deniz de minik bir deniz molası vermiştim zaten ama artık günün yorgunluğunu atmak ve ıssız bir koy bulmak zamanı. Yeni Foça yoluna doğru ilerleyince birkaç beach tabelası önünden geçiyorum. Pek beach insanı olmadığım için kendi kafama göre takılabileceğim bir yer arayışındayım.

21 / 26

Ali Bey bana bir yerden bahsetmişti. Foça’ya 15 dakika uzaklıkta burası ama ücretli olmuş. Arabayı park etmek bile 10 TL. O da saat dört olduğu için. Hafta içi araba girişi 30, hafta sonu 40 TL. Bir kişi çadır kurmak 30 TL. Burasının özel bir mülk olduğunu, arabamı yukarıda ana yolda bıraksam bile para ödeyeceğimi öğrendim.

22 / 26

Tekrar Eski Foça tarafına doğru dönerken bir bakıyorum aşağıya, aradığım ıssız koy orada beni bekliyor. Birkaç araba park etmiş hatta. Burası kocaman elektrik direklerinin olduğu yer. Öyle daha kolay bulabilirsiniz. Ya da herkes bulmalı mı bilemiyorum. Arabayı yukarıda bırakıp deniz ayakkabılarımı giyip aşağıya inişe geçiyorum. Duvar gibi kayalıklardan inmek dikkat istiyor yalnız. Üç ay kayalardan inme eğitimim bir işe yarıyor sonunda. Açıyorum müziğimi, seriyorum havlumu, yüzüyorum, dalıyorum, çıkıyorum, güneşleniyorum. Başımda para için bekleyen, “onu içer misin, bunu yer misin?” diyen yok. Gün batmadan iki gündür peşinde koştuğum gün batımı için koşturmalıyım şimdi.

23 / 26

Koyumu başkalarına emanet ederken nerede deniz kestanesi var anlatıyorum ki kimseye zarar gelmesin. Hızlıca Foça’ya dönüp yiyecek içecek bir şeyler alıyorum.

24 / 26

Gün batmak üzere ve ben koşuyorum artık. Foça’nın meşhur günbatımı, Siren Kayalıkları manzarasının peşindeyim günlerdir ama öğrendiğim kadarıyla karadan görülemiyormuş.

25 / 26

Sorduğum her Foçalı beni yeldeğirmenlerinin ardındaki restoranların olduğu yere gönderiyor. Foça’yı tepeden gören bu yerin manzarası harika.

26 / 26

Tabi ki, bir restorandan manzarayı seyretmeyeceğim. Sandalyemi ve masamı açıp, yemeklerimi masaya dizip, gün batımına karşı yerimi alıyorum www.nerdesinbahar.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.