Türkiye’nin İlk Sanayi Müzesi: Rahmi M. Koç Müzesi’ne Yeni Koleksiyon Parçaları Eklendi

Sanayinin ve Ulaşımın İzlerini Taşıyan Müzeye Yeni Katkılar

Türkiye’nin köklü ve zengin sanayi, iletişim ve ulaşım tarihini yansıtan öncü müzesi olan Rahmi M. Koç Müzesi, koleksiyonunu sürekli olarak genişletmeye ve geliştirmeye devam ediyor. 20 binden fazla objeden oluşan devasa koleksiyonuna yeni ve özel parçalar ekleyen müze, ziyaretçilere geçmişin teknolojik ve endüstriyel zenginliklerini yakından gösteriyor.

Müzenin resmi açıklamasına göre, Alman donanmasına ait Emden F 210 firkateynine özgü radar ekranı, 19. yüzyıla ait pirinç teodolit, 1930’larda üretilmiş taksimetre, 1880’lerde tasarlanmış bir buhar makinesi modeli ve ses efektleriyle dikkat çeken ses heykeli gibi değerli parçalar koleksiyona katıldı. Bu eşsiz eserler, uzmanlar tarafından restore edilerek, müzenin kalıcı sergilemesinde yerini aldı ve ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Her Bir Parça, Tarihin İzlerini Taşıyor

Radar Ekranı: Denizlerde Güvenlik ve Gözetleme

Hollanda menşeli Signaal markalı radar ekranı, 1983-2013 yılları arasında Alman donanmasında görev yaptı. Emden F 210 firkateyni içinde kullanılan bu radar sistemi, NATO operasyonlarında aktif olarak yer almış ve korsanlara karşı önemli bir gözetleme ve takip aracı olmuştur. Karanlık ve kötü hava koşullarında dahi etkili çalışabilme özelliği sayesinde, gemilerin güvenliğini sağlayan bu teknolojik cihaz, müzenin Denizaltı Sergi Salonu’nda sergilenmeye başladı.

Teodolit: Açı Ölçümünün Gücü

Genellikle mühendislik, haritacılık ve inşaat alanlarında kullanılan teodolit, yüksek hassasiyetle yatay ve dikey açıları ölçen bir optik cihazdır. 19. yüzyılın sonlarında, İngiliz optik üreticisi E. R. Watts & Son tarafından üretilmiş olan bu teodolit, özellikle astronomi ve haritacılık çalışmaları için tercih edilmiştir. Şimdi ise, Mustafa V. Koç Binası’nın üst katındaki Bilimsel Aletler vitrini içinde ziyaretçileri bekliyor.

Taksimetre: Ulaşımın Dönüşüm Hikayesi

İlk olarak 19. yüzyılın sonunda Almanya’da icat edilen taksimetreler, 1930’larda şehiriçi ulaşımda yaygın olarak kullanılmaya başladı. Bu mekanik cihazlar, şehir hayatının dinamizmini ve ulaşım sektörünün evrimini temsil ediyor. Fransa’da üretilen bu özgün taksimetre, şehir içi taksi hizmetlerinin temel taşı olarak kabul ediliyor. Tersane Erdoğan Gönül Galerisi’nde sergilenen bu eser, ulaşım tarihine ışık tutuyor.

Ses Heykeli: Teknolojinin Sanatla Buluşması

Mart 2024’te açılan “Ses Heykelleri Sergisi” kapsamında, Prof. Dr. Yusuf Kemal Kemaloğlu ve Prof. Dr. Güven Mengü tarafından tasarlanan bu özel heykel, sergi sonrasında müzeye kazandırıldı. “Rahmi M. Koç Müzesi 30 yaşında” ifadesinin, frekans ve yükseklik açılarıyla üç boyutlu olarak lazer şekillendirilmiş grafiği, ses dalgalarını ve teknolojiyi sanatla buluşturuyor. Sergilendiği Rahmi M. Koç Galeri ise ziyaretçileri büyülüyor.

Geçmişten Günümüze Bir Bakış

Bu özel yeni koleksiyon parçaları, müzenin teknolojik ve sanatsal tarihini zenginleştirirken, ziyaretçilere geçmişin teknolojik gelişmelerini yakından deneyimleme fırsatı sunuyor. Her biri kendi dönemi ve kullanım amacıyla dikkat çeken bu objeler, Türkiye’nin endüstri ve ulaşım tarihine ışık tutmaya devam ediyor.