Türk kahvesinin standartları TSE tarafından belirlendi

Kocaeli Ticaret Odası’ndan (KOTO) Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Bulut, kasım ayı meclis toplantısında yaptığı açıklamada, KOTO’nun öncülüğünde yürütülen Türk kahvesine standart kazandırma çalışmalarında mutlu sona ulaşıldığını aktardı. KOTO öncülüğünde yapılan çalışma sonucu Türk kahvesinin, pişirme kural ve gereklilikleri standartla belirlendiğini dile getiren Bulut, açıklamasında “TSE tarafından yayınlanan ilgili standartlara göre Türk kahvesinin içeriği ve pişirme kuralları artık standartlarla belirlenmiş olacak. Bu durum, kahvemizin dünya kafe/restoran menülerinde daha fazla ve hak ettiği gibi ‘Türk’ ismiyle yer alması mücadelesine katkı sunacak. Yurt dışında kahvemizin üretimi, kahve makinelerimizin pişirme doğruları standartlar tarafından belirlenen tanımla daha hızla yayılabilecek.” dedi. KOTO Başkan Yardımcısı Volkan Yılmaz da sonucun Türkiye için önemli olduğunu belirtti. Kahvenin, dünyada sudan sonra en fazla tüketilen ikinci içecek ve petrolden sonra ticaret hacmi en yüksek ikinci ürün olduğunu aktaran Yılmaz, dünyadaki yıllık toplam ihracat değerinin 100 milyar dolara ulaştığını ve bunun yalnızca kayıt altına alınan rakam olduğunu anlattı. Yılmaz, dünyada her gün 7 milyar bardak kahve tüketildiğine işaret ederek, “Bu veriler ışığında Türkiye’nin 500 yıldır süregelen Türk kahvesinin tanıtılması ve ticari faaliyetlerine katkı sağlanması çok önemlidir. Artık Türk kahvesinin bir standardı vardır, ülkemize ve ülkemiz kahve sektörüne hayırlı olsun.” ifadesini kullandı. Pişirimi ve sunumu değişen Türk kahvesinin en lezzetli formülü elde edilerek Türk Standardları Enstitüsünce (TSE) yayınlanan ilgili Türk standardıyla belirlendi. “TSE 13423 Kahve-Öğütülmüş” standardı ile “TSE 13904 Türk Kahvesi Pişirme Kuralları” standardı yayınlandı. Böylece içeriği ve pişirilmesine dair kuralların yer aldığı standartların yanı sıra dünya restoran ve kafelerinde çeşitli isimlerle anılan Türk kahvesinin, 5 Aralık 2013 tarihinde UNESCO tarafından tescillenen Somut Olmayan Kültürel Mirası ile beraber hak ettiği isimle yer almasının da önü açıldı.