Türk Güreşinin Efsane İsmine Vefatının 127. Yılı ve Koca Yusuf’un Hayatı

Türk güreşinin “Cihan Pehlivanı” lakabıyla anılan efsane ismi Koca Yusuf‘un (Yusuf İsmail) vefatının üzerinden tam 127 yıl geçti.

1857 yılında Bulgaristan’ın Şumnu şehri yakınlarındaki Karalar köyünde doğan Koca Yusuf, güreş tarihine damgasını vurmuş, Türk güreşinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Özellikle grekoromen stil güreşte, minderde yenilmezliği ve üstün yetenekleriyle tanındı.

Gençlik ve Yetişme Süreci

Genç yaşta güreşe başlayan Koca Yusuf, köyündeki eğitimi sırasında Şumnulu Dursun Pehlivan, Nasuhçulu Kel İsmail ve Pomak Osman gibi ustalardan büyük dersler aldı. Kendine özgü güreş stili ve yüksek becerisiyle kısa sürede adını duyurdu.

Başpehlivanlık ve Efsanevi Müsabakalar

Kel Aliço ile 1885 yılında yaptığı ve yaklaşık sabahtan akşama süren müthiş güreş, tarih boyunca efsaneler arasında yer aldı. Bu müsabakada, iki pehlivanın da yorgunluğa rağmen birbirine üstünlük sağlayamaması, güreş tarihinin unutulmaz anlarından biri oldu. Rivayetlere göre, güreş sona ererken Kel Aliço, güreşi bırakıp başpehlivanlığı Koca Yusuf‘a devretti.

Türk güreşinde Koca Yusuf dönemi, yeni bir çağın başlangıcı sayıldı. Kendisi, Kel Aliço’nun çırağı olan Adalı Halil’i defalarca yendi ve üstün başarısıyla büyük takdir topladı. Ayrıca, doğduğu köy nedeniyle önce “Karalarlı” daha sonra da “Şumnulu” olarak tanındı. Güreşin ustası, iri gövdesi, üstün becerisi ve cesaretiyle “Koca” unvanını kazandı.

Uluslararası Ünü ve Avrupa’daki Başarıları

1900 yılında Rıza Tevfik’in yazdığı makalede, kendisinden “Koca Yusuf” diye bahsedilerek, onun güreş konusundaki üstünlüğü ve ünü pekiştirildi. Heybeti ve yenilmezliğiyle “Terrible Turk” yani “Korkunç Türk” unvanını alan Koca Yusuf, yalnızca Türkiye’de değil, dünya arenasında da isim yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri ve Son Yolculuğu

1894 yılından itibaren Avrupa ve Amerika kıtasında çeşitli müsabakalar düzenleyen Koca Yusuf, Fransa’da üç yıl boyunca yenilmeden büyük bir başarı elde etti. Bu başarısı üzerine Amerika’ya davet edildi. Burada toplam 33 müsabakaya çıktı ve hepsini kazanarak, güreş dünyasında büyük bir ün kazandı.

Amerika dönüşü, 1898 yılında, Atlantik Okyanusu’nda gerçekleşen trajik gemi kazasında hayatını kaybetti. Ölümünün ardından, Cihan Pehlivanı’nın mezarının Portekiz’in Azor Adaları’ndaki bir kilisenin bahçesinde olduğu iddia edildi. Türkiye Güreş Federasyonu, bu iddianın doğruluğunu araştırmak üzere özel bir komisyon kurdu.

Son Notlar ve Miras

Koca Yusuf‘un güreş ve spor tarihindeki yeri, sadece yenilmezliği ve başarılarıyla sınırlı değildir. O, Türk spor tarihinin en büyük kahramanlarından biri olarak, nesiller boyu anılmaya devam edecektir.