Parkinson Hastalığında Yenilikçi Cerrahi Çözümler: Beyin Pili Ameliyatları ve 2000. Başarı Hikayesi
Parkinson hastalığında yenilikçi cerrahi çözümler ve beyin pili ameliyatlarıyla 2000. başarı hikayesine ulaşan tedavi imkanları hakkında detaylar.
Haber Merkezi
Parkinson hastalığı, özellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan ve hareket kabiliyetini önemli ölçüde kısıtlayan nörolojik bir rahatsızlıktır. Bu hastalık, titreme, kas sertliği ve hareketlerde yavaşlama gibi semptomlarla kendini gösterir. Günümüzde ise gelişmiş cerrahi teknikler sayesinde bu olumsuz etkiler büyük ölçüde hafifletilebilmektedir. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, Parkinson hastalığı ve hareket bozukluklarına yönelik gerçekleştirdiği 2000’inci beyin pili ameliyatını başarıyla tamamladı.
Hastalığın yaşam kalitesini ciddi anlamda artıran beyin pili ameliyatları, özellikle ilaç tedavisine yeterli yanıt alınamayan hastalar için büyük umut kaynağı olmaktadır. Uzmanlar, bu yöntemlerin nörolojik rahatsızlıkların yönetiminde devrim niteliğinde olduğunu vurgulamaktadır.
Beyin Pili Ameliyatlarının İşleyişi ve Programlanması
Doç. Dr. Zırh, “Fonksiyonel beyin cerrahisi kapsamında Parkinson hastalığı ve diğer hareket bozuklukları tedavisinde, tıbbi ilaçlara yeterli yanıt alınamadığında cerrahi girişimlerle hastalara yardımcı oluyoruz. Bu girişimlerin adı halk arasında ‘beyin pil ameliyatı’ olarak bilinir. Beyin pilleri, beynin belirli bölgelerine yerleştirilen ince elektrotlar ve bu elektrotları güçlendiren pil cihazından oluşur. Elektrotlar, uzatma kabloları aracılığıyla pil cihazına bağlanır ve cilt altına, genellikle köprücük kemiğinin altına yerleştirilir.”
Devamında, “Pil cihazını dışarıdan bilgisayar aracılığıyla programlayabiliyoruz. Bu sayede elektrik akımının frekansı, dalga boyu, şiddeti ve yönü ayarlanabilir hale gelir. Böylece, hastanın tedavisi kişiye özel ve geri dönüşümlü bir şekilde kontrol edilebilir. Bu yöntem, modern nöroşirurjinin en önemli başarılarından biridir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
2000. Beyin Pili Ameliyatı ve Hastanın Hikayesi
Bugün, tek bir cerrahın gerçekleştirdiği 2000’inci hareket bozuklukları odaklı beyin ameliyatını gerçekleştirme gururunu yaşadığını dile getiren Doç. Dr. Zırh, “Toplamda bin 480’i aşkın beyin pili ameliyatı ve önceki yıllarda yapılan lezyon cerrahisi girişimleriyle birlikte, toplamda 2000 vakayı geride bıraktık. Hastamız, 51 yaşında ve 6 yıllık Parkinson hastalığı öyküsüyle bizimleydi. Özellikle titreme belirtileri ön plandaydı; bu, istirahat halinde görülen ve halk arasında ‘para sayar’ titremesi olarak adlandırılan türdür.”
İleri yaşlarda sık görülen Parkinson’un, katılık, tutukluk, yavaşlık, ağırlık ve hareket güçlüğü gibi ek semptomlar da taşıdığını belirten Uzman, “Genellikle 60-65 yaş civarında toplumda her 200-300 kişiden birinde rastlanan bu hastalık, genç yaşta da görülebilir. Özellikle ailesel öykü ve genetik faktörler, genç hastalarda önemli rol oynar” ifadelerini kullandı.
Genç Yaşta Parkinson ve Aile Öyküsü
Doç. Dr. Zırh, “Yüzde 5 ila 10 oranında, 50 yaşın altında Parkinson hastalığı görülebilir. Bu grup hastalara ‘genç Parkinson’ denir. Hastamızda 6 yıllık öykü ve ailesinde benzer vakaların bulunması, genetik yatkınlığın önemli olduğunu gösteriyor. Bu hastalık, genellikle 40’lı ve 50’li yaşlarda ortaya çıkar; aile öyküsü ve erken başlangıç, genetik faktörleri öne çıkarır.”
Hastaların, titremenin ön planda olduğu durumlarda daha şanslı olduğunu belirten Uzman, “Ayrıca, katılık ve tutukluk gibi diğer belirtiler hastanın yaşam kalitesini daha çok olumsuz etkiler. Titreme, hastanın yaşamını çok fazla kısıtlamaz ve tedaviye yanıt verme oranı yüksektir” diye ekledi.
Ameliyat ve Programlama Süreci
Hastanın 6 yıl boyunca çeşitli tıbbi tedavileri denediğini ve bu tedavilerin yeterli olmadığını anlatan Doç. Dr. Zırh, “Son çare olarak beyin pili ameliyatını gerçekleştirdik. Bu 2,5 saatlik operasyon sonucunda, rahatsızlıklar önemli ölçüde hafifledi. Ancak, cihazın pili henüz aktif değil; önümüzdeki günlerde pilin açılması ve programlama işlemleri gerçekleştirilecek.”
İleriye dönük planlar ve takip süreci hakkında bilgiler veren Uzman, “Ameliyattan sonra hastalarımız yaklaşık 2-3 hafta boyunca cihazlarını programlama aşamasında tutacaklar. Bu süre sonunda, hastalarımız evlerine dönecek ve düzenli takipler devam edecektir. Yerli hastalarımızı 3-4 ayda bir, yurt dışından gelen hastalarımızı ise 6 ayda bir kontrol etmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.