Özge Özpirinçci’nin bazı reklam tekliflerini reddetme nedeni ortaya çıktı
Özge Özpirinçci’nin reklam tekliflerini reddetme nedeni ortaya çıktı: samimi açıklama ve kariyer stratejileriyle merak uyandıran detaylar.
Ünlü oyuncu Özge Özpirinçci, YouTube’daki programında samimi açıklamalarda bulunarak yolculuğunu ve kariyerini gün yüzüne çıkardı. Sandık Kokusu dizisinde Demet Akbağ ile anne-kız rolünü üstlenmenin kendisi için özel bir anlam taşıdığını ifade eden Özpirinçci, çocukluğunda ailesiyle birlikte Akbağ’ın tiyatro oyunlarını izlediğini hatırlattı ve bu deneyimi “hayalimdeki buluşma” olarak nitelendirdi.
Annelik serüvenini kızı Mercan’ın voleybolcu Melissa Vargas’a olan hayranlığı üzerinden anlatan oyuncu, doğa yürüyüşlerini ve sette olmayı meditasyon olarak gördüğünü söyledi. Reklam projelerinde ise yalnızca güvendiği markalarla iş birliği yapmayı tercih ettiğini belirtti.
DEMÉT AKBAĞ İLE ANNE-KIZ ROLÜNDE Özpirinçci, Sandık Kokusu dizisinde Akbağ ile anne-kız olarak kamera karşısına geçmenin kendisi için özel bir deneyim olduğunu vurguladı. Çocukluğunda ailesiyle Akbağ’ın tiyatro oyunlarını izlediklerini anlatan oyuncu, dizide yer alan “Kötülere bir şey olmaz kızım, iyiler kıyamaz da ondan” repliğinin günümüzü çok iyi anlattığını söyledi.
KIZIM VARGAS HAYRANI Mercan ile paylaştığı özel bir anı üzerinden anneliğin hayatındaki etkilerini paylaşan Özpirinçci, kızının Vargas’a olan hayranlığını ve onunla tanışma sürecini anlattı. Mercan’ın ilk kez televizyonda izlediği Vargas’a olan sevgisi, annelik duygusunun ne kadar dönüştürücü olduğunun somut bir göstergesi oldu. Kızı, Vargas’a “Anne, Vargas’ın kucağına gitmek istiyorum” diye yaklaştığında harekete geçen anne, Vargas ile bir maç sonrası sahada buluşmalarını organize etti. İkili için bu anlar unutulmazdı ve Mercan, Vargas’a koşarak sarıldığı o anları içtenlikle anlattı.
Çocuğunun isteklerini önceleyen bir yaklaşımla anneliği hayatının öncelikleriyle bütünleştiren Özpirinçci, bunun kendisine olgunluk kazandırdığını ve hayata farklı bir pencereden bakmasını sağladığını belirtti. Mercan’ın insanlarda gördüğü samimiyeti kolayca fark eden bir çocuk olduğunun altını çizen oyuncu, bu özelliğiyle gurur duyduğunu ekledi.
DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ VE SET MADİTASYONU Doğa yürüyüşlerini vazgeçilmez bir meditasyon olarak nitelendiren Özpirinçci, Japonlar’ın “orman duşu” tabirine benzer bu deneyimin zihinsel arınma ve yenilenme sunduğunu ifade etti. Gerçek doğa yürüyüşlerinde tamamen anın içinde olmanın bedensel ve ruhsal dinlenmeyi sağladığını belirtti. Setteki kayıt anını da hareketli bir meditasyon olarak gördüğünü söyleyerek, o anda %100 orada olmanın kendisini bambaşka birine dönüştürdüğünü aktardı.
Gelecek planları arasında yeni hobiler edinmek olduğunu söyleyen Özpirinçci, yaz aylarında kite surf öğrenmek istediğini açıkladı. Eşi Burak Yamantürk ile ortak aktivitelerden büyük keyif aldıklarını ifade eden oyuncu, spor olarak en çok yüzmeyi tercih ettiğini ve mutfakta glütensiz mantı ile glütensiz lahmacunu sevdiğini sözlerine ekledi.
KULLANMADIĞIM MARKANIN YÜZÜ OLMAM Reklamlara yaklaşımını ve bu alandaki tercihini açıklayan Özpirinçci, kariyerinin ilk yıllarında uzun süre reklam filmlerinde rol aldığını ve browni reklamıyla büyük çıkış yakaladığını hatırlattı. Son dönemde bu alanda daha az görünmesinin nedenini ise markayı yakından tanımadan ve güvenmeden iş birliği yapmama tercihiyle açıkladı: “Bir markanın yüzü olacaksam mutlaka o markayı sevmeliyim ve kullanıcısı olmalıyım. İnsanlara gönül rahatlığıyla ‘Alın, kullanın’ diyebilmeliyim.”
Oyuncu, kariyerinde çocuk ürünü reklamlarında yer almadığını da vurguladı ve bu konuda şu sözleriyle dikkat çekti: “Bu ülkede çocuk sahibi olup herhangi bir çocuk ürünü reklamında oynamayan tek kadın oyuncu olabilirim. Bilmiyorum başka var mı.”