DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Özbekistanlı Hastalara Çapraz Böbrek Nakli

Özbekistanlı hastalar için çapraz böbrek nakli hakkında bilgiler, başarı oranları ve süreçler. Sağlıklı bir yaşam için uzman önerileri burada.

27.07.2025
A+
A-

ANKARA’da kan uyuşmazlığı nedeniyle aile yakınlarından uygun organ bağışında bulunamayan ve uzun süredir diyalize bağlı yaşayan Özbekistanlı iki hasta, gerçekleştirilen çapraz böbrek nakliyle yaşamlarına yeniden umutla tutundu. Özbekistanlı emekli gümrük memuru Yorkınjon Khakımovıch Bozarov (52) ile ev kadını Kamola Abdugapuruva (51), yaklaşık 2,5 ve 10 yıl önce böbrek yetmezliği tanısı almış ve bu hastalık nedeniyle yaşamlarını sürdürebilmek için diyalize bağlıydılar. Her ikisinin de yakınları, hastaların hayatta kalabilmesi adına böbrek bağışında bulunmak istese de, kan uyuşmazlığı yüzünden bu mümkün olmamıştı.

Ancak, gerçekleştirilen yeni çapraz nakil yöntemi sayesinde, her iki hasta da yaşam kalitelerini artırmaya ve sağlıklı bir yaşama adım atmaya başladı. Bu yöntemde, hastaların yakınlarından alınan böbrekler, uyum sorununa rağmen uygun bağışçılarla eşleştirilerek nakledildi. Böylece, ilk kez Türkiye’de uygulanan çapraz nakil sayesinde, hem Bozarov hem de Abdugapuruva organ nakliyle yeni bir hayata başlamış oldu.

Çapraz nakil yöntemi ve uzman görüşleri

Prof. Dr. Tüzünler, bu özel durumu ve başarıyı şu sözlerle açıkladı: “Hastalarımız uzun süredir kronik böbrek yetmezliğiyle mücadele ediyorlardı ve artık son aşamaya gelmişlerdi. Bu noktada iki temel seçeneğimiz bulunuyordu; ya diyalize devam edeceklerdi ya da böbrek nakli olacaktı. Günümüzde en etkili ve en iyi tedavi yöntemi, organ nakli olarak kabul ediliyor. Ancak, en büyük zorluk verici bulmak ve uygun kan grubuna sahip olmalarıydı. Çapraz nakil yöntemiyle, kan grubu uyumsuzluklarını aşmayı başardık. Bu sayede, her iki hastamız da sağlıklı biçimde yeni organlarına kavuştu.”

Prof. Dr. Tüzünler ayrıca, bu başarıda hastaların yakınlarının büyük katkısı olduğunu vurguladı ve şunları ekledi: “İki hastamızın da yakınları, kendi böbreklerini vermeyi teklif etti. Kan grubu uyumsuzlukları nedeniyle bu mümkün olamadı, fakat çapraz nakil sayesinde, her iki hasta da sağlığına kavuştu. Bu, gerçekten de büyük bir başarı ve örnek teşkil ediyor.”

Hastaların yeni yaşamlarına dönüşü

Hastaların organ nakli sonrası günlük yaşamlarına hızla adaptasyon sağlayacaklarını belirten uzmanlar, yaklaşık 10-15 gün önce Özbekistan’dan Türkiye’ye geldiklerini ve 5 günlük hazırlık sürecinden sonra nakil işleminin gerçekleştiğini söyledi. Hastalar, yaklaşık 1 hafta önce ameliyatlarını tamamladı ve şu anda taburcu olmaya hazırlanıyorlar. İki hastanın da, yaklaşık 3 ay boyunca yoğun ilaç tedavisi ve diyet uygulamasıyla sağlıklı yaşamlarına devam etmesi planlanıyor.

Uzmanlar, bu sürecin ardından hastaların, normal hayatlarına döneceğini ve dışarıdan bakıldığında böbrek nakli alıcılarının fark edilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. “Dünyada kabul gören en iyi tedavi yöntemi böbrek naklidir ve bu, yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır,” diye eklediler.

Yakınların fedakarlığı ve duygusal bağlar

İşin duygusal boyutuna değinen Muyassarkhon Bozorova, eşinin sağlığı için gösterdiği fedakarlığı şu sözlerle dile getirdi: “Eşim benim için çok önemli. Onun hayatını iyileştirmek ve sağlıklı yaşaması için, sadece böbrek değil, gerekirse karaciğerimi ve bütün vücudumu vermeye hazırım. Korkularımı yendim çünkü ona ihtiyacım var.”

Oğlu için böbreğini bağışlamayı kabul eden Munisa Azızova Isaeva ise, “Annem diyalizdeydi ve bu süreç çok zor geçti. Onu bu zor günlerde görmek istemedim. Ben istedim ve hiç korkmadım. Nerede ne yapacağımı biliyordum ve geldim,” diyerek duygularını paylaştı.

Öte yandan, diyaliz tedavisinden kurtulan Kamola Abdugapuruva ise, Türkiye ve Türk doktorlara teşekkür ederek, yeni yaşamına başlamanın sevincini yaşadığını belirtti.

Bu başarı hikayesi, hem tıbbi hem de insani açıdan büyük bir anlam taşıyor ve organ bağışının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Her iki hastanın da yeni yaşamlarını sağlıkla sürdürebilmeleri, bağışçılara ve sağlık çalışanlarına olan minnet duygusunu daha da pekiştiriyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.