Öcalan’ın Silah Bırakma Çağrısı ve AK Parti’nin Yanıtı
Öcalan’ın silah bırakma çağrısı, Türkiye’deki siyasi dengeleri nasıl etkiliyor? AK Parti’nin bu duruma verdiği yanıtlar ve sonuçları üzerine derinlemesine bir inceleme. Türkiye’nin geleceği için kritik bir dönüm noktası.
Öcalan’dan Silah Bırakma Çağrısı ve AK Parti’nin Yanıtı
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik yaptığı silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı, Türkiye gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terör örgütünün Irak ve Suriye’deki unsurlarının tamamının tasfiye edilmesi gerektiğini vurguladı. Çelik, “Hiçbir pazarlığın söz konusu olmadığını” ifade ederek, “Bugün geldiğimiz noktada artık terörsüz Türkiye hedefine ulaşmanın zamanının geldiğini belirtmek isteriz.” dedi.
Erdoğan’ın 2005’teki Diyarbakır Konuşması
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Ağustos 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, Erdoğan’ın “Türkiye ne kadar İstanbul ise, o kadar da Diyarbakır’dır. Bu ülkenin her yerinin, her renginin, her sesinin farklı bir lezzeti vardır.” sözlerini anımsattı. Çelik, “Kürt sorunu ve baş örtüsü sorunu, Cumhurbaşkanımızın iradesi sayesinde çözülmüştür.” şeklinde konuştu.
Çelik’in Açıklamaları
Çelik, “Bugün, Türk siyasi tarihinin karanlık dönemlerinden biri olan 28 Şubat’ın yıldönümü. 28 Şubat’ın karanlığını yırtıp atan, demokrasi mücadelesini veren ve bu mücadelenin liderliğini üstlenen Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Bu belge, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakan olarak imzasını taşıyor. Verdiği büyük mücadelenin ardından, tüm 28 Şubat belgelerini bu imzayla bertaraf etmiştir.” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da Öne Çıkan Konuşma
Çelik, dünden beri gündemde olan PKK terör örgütünün silah bırakması ve lağvedilmesi konusuna da değinerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakanlık dönemi boyunca yasakların kaldırılması ve milletimizin üzerine kurulmuş vesayet tuzaklarının ortadan kaldırılması için ortaya koyduğu iradenin sembol niteliğindeki konuşmaları önemlidir.” dedi.
“Terörsüz Türkiye Hedefi”
Çelik, “12 Ağustos 2005’te Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, ‘Türkiye ne kadar İstanbul ise, o kadar da Diyarbakır’dır. Bu ülkenin her yerinin, her renginin, her sesinin farklı bir lezzeti vardır. Kürt sorunu, bu milletin sadece bir parçasının değil, hepsinin sorunudur.’ demiştir. Bu ifade, meseleyi yalnızca etnik bir mesele olarak ele almadığını, çözümün Türkiye’nin bütününü ilgilendiren bir demokrasi meselesi olduğunu açıkça ifade etmektedir.” şeklinde konuştu. Ayrıca, “Bugün geldiğimiz noktada artık terörsüz Türkiye hedefine ulaşma zamanının geldiğini tekrar vurgulamak istiyoruz.” dedi.
Bahçeli’nin Tarihi Çağrısı
Çelik, Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısının, Ortadoğu’da başlayan karanlık süreçlere karşı bütün bu dalgayı göğüsleyecek yeni bir mesaj ve davet olduğunu belirtti. “Bunun esası, terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır. Bu çerçevede, terör örgütünün silahlarını bırakması ve tamamen feshedilmesi esastır.” dedi.
Terör Örgütünün Tasfiyesi
Çelik, “PKK, PYD, YPG, SDG hangi ad altında olursa olsun, Irak ve Suriye’deki tüm uzantılarıyla terör örgütü, silah bırakmalı ve kendi kendisini feshetmelidir. ‘Devlet bir pazarlık sürecine girer mi?’ gibi sorular gündeme getiriliyor. Burada devletin nitelikleriyle ilgili bir pazarlığın söz konusu olmadığını bir kez daha vurgulamak isteriz. Milletimizin değerleri hakkında bir al-ver süreci kesinlikle geçerli değildir.” ifadelerini kullandı.
CHP Lideri Özel’e Eleştiri
Çelik, muhalefet partilerinden gelen eleştirilerin kalitesiz ve içeriksiz olduğunu belirtti. “Bugün CHP Genel Başkanı Özel, Cumhur İttifakı içerisinde bir kesimin öne çıktığını, diğer kesimin ise sürece dahil olmaya çalıştığını ifade etti. ‘Süreç şeffaf yönetilmiyor.’ diyor. Ancak, Cumhur İttifakı bir ve bütündür. Şeffaf olmayan bir süreç yoktur.” şeklinde konuştu.