Menenjit: Çocuk Sağlığında Ciddi Bir Tehdit

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesiman Alili, “Dünyada her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan menenjit, özellikle bebeklerin ve çocukların hayatını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bu nedenle, erken teşhis ve aşılama son derece hayati bir önem taşımaktadır. Çocuklarda ilk 2 yaş dönemi, menenjit açısından yüksek riskli bir dönemdir. Bu konuda ebeveynlerin enfeksiyon ve bulaş risklerine karşı son derece dikkatli olmaları gerekmektedir” dedi.

Güven Hastanesi’nden Dr. Alili, menenjitin beyni çevreleyen zarların enfeksiyonu sonucu meydana gelen ciddi bir hastalık olduğunu belirtti. “Menenjit, özellikle bebekler ve küçük çocuklar arasında daha sık görülmektedir ve eğer erken teşhis edilmezse yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşabilir,” diye ekledi. Yaygın menenjit belirtileri arasında şu bulgular yer almaktadır:

• Yüksek ve dirençli ateş
• Uyku hali
• Dirençli kusma
• Sürekli ağlama
• Huysuzluk
• Hızlı nefes alıp verme
• Ense sertliği
• Işığa duyarlılık

Büyük çocuklarda bu belirtiler daha belirgin bir şekilde ortaya çıkabilirken, bebeklerde özellikle ilk 6 ay içinde belirtilerin anlaşılması oldukça zor olabilir. Bu nedenle, bu belirtilerden herhangi birini gözlemlemeniz çocuğunuzda menenjit olduğu anlamına gelmez. Kesin tanı için mutlaka bir hekim muayenesi ve çeşitli tetkikler gereklidir.

Menenjit Nedenleri ve Bulaşma Yolları

Menenjit, yaygın olarak virüsler ve bakteriler tarafından ortaya çıkar. Bakteriyel menenjite neden olan başlıca mikroorganizmalar arasında Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae ve Neisseria meningitidis bulunmaktadır. Bu bakteriler, solunum yolu sekresyonları (öksürme, hapşırma, yakın temas) aracılığıyla kolayca bulaşabilir. Özellikle kalabalık ortamlarda yayılma riski daha yüksektir. Viral menenjite ise genellikle enterovirüsler sebep olmaktadır. Bu virüsler, enfekte kişinin dışkısı veya vücut sıvılarıyla temas yoluyla bulaşabilir. Hijyen kurallarına dikkat edilmemesi durumunda bulaşma riski artmaktadır.

Risk Grupları ve Bulaşıcılık

Dr. Alili, “Bebekler, küçük çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, kalabalık ortamlarda yaşayan gençler ve aşısız kişiler, menenjit hastalığı açısından risk grupları arasında yer almaktadır,” şeklinde devam etti. Bakteriyel menenjit, genellikle solunum damlacıkları yoluyla bulaşmaktadır. Enfekte bir kişi, antibiyotik tedavisine başlamadan önce bulaşıcıdır ve tedavi başladıktan sonra genellikle 24 saat içinde bulaşıcılık sona ermektedir. Menenjit tedavi edilmediğinde ciddi beyin hasarı, sağırlık, öğrenme güçlükleri, nöbetler, septik şok, çoklu organ yetmezliği ve hatta ölüm gibi ağır sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, erken müdahale son derece önemlidir.

Aşılama: Korunmanın En Etkili Yolu

Türkiye’de menenjit aşılarının bazıları çocukluk döneminde rutin aşılama takvimi kapsamında uygulanmaktadır. Dr. Alili, “Aşılar, Aile Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde yapılmaktadır. Rutin aşılama kapsamında uygulanan Haemophilus influenzae Tip B aşısı ve Konjuge Pnömokok aşısı, bu bakterilerin neden olduğu enfeksiyon hastalıklarından korunmayı hedeflemektedir. Ayrıca, menenjite ve diğer ciddi enfeksiyonlara neden olabilen Meningokok bakterisi (Neisseria meningitidis) için geliştirilen Meningokok Konjuge Aşısı (MenACWY) ve Meningokok B Aşısı (MenB) özel aşılar olarak uygulanabilmektedir,” diye belirtti.

Menenjit aşıları, hastalığın ağır formlarından korunmanın en etkili yoludur. Aşılama, toplumsal bağışıklık sağlayarak hastalığın yayılmasını da önler. 20. yüzyılda aşılama programlarının tüm dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte menenjit vaka sayısında belirgin bir azalma görülmüş ve menenjite bağlı çocuk ölümleri ile engellilik durumları dramatik şekilde gerilemiştir. Bunun yanı sıra, hijyen kurallarına dikkat etmek de gerekmektedir. Menenjit, özellikle bakteriyel türü, solunum damlacıkları yoluyla kolayca bulaşabilir. Kalabalık ortamlardan kaçınmak ve hasta kişilerle teması sınırlamak da son derece önemlidir.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık