Meme Kanserinde Ameliyatsız Tedavi Devrimi: Krioablasyon Yöntemiyle Tanışın
Meme kanserinde ameliyatsız tedavi devrimi: Krioablasyon yöntemiyle hızlı, ağrısız ve etkili tedavi seçeneklerini keşfedin. Detaylar için tıklayın.
Meme Kanseri ve Erken Teşhisin Önemi
Meme kanseri, dünya genelinde ve Türkiye’de kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu hastalıkla mücadelede en kritik adım, erken teşhitin gerçekleştirilmesidir. Erken teşhis, hastanın yaşam kalitesini artırırken, tedavi sürecini de kolaylaştırıyor. Ancak zaman zaman geleneksel tedavi yöntemleri, hastanın yaşam kalitesine olumsuz etki edebiliyor ve iyileşme sürecini uzatabiliyor.
Türkiye’de Yenilikçi Bir Yaklaşım: Krioablasyon
Son zamanlarda Türkiye’de, özellikle Medipol Bahçelievler Hastanesi’nde uygulamaya konulan yeni bir tedavi yöntemi olan krioablasyon ile meme kanseri tedavisinde çığır açılıyor. Bu yöntem, hastalara ameliyatsız, minimal invaziv bir alternatif sunarak, tedavi sürecini köklü biçimde değiştiriyor. İşlem sonrası hastalar, aynı gün evlerine dönebilmekte ve iyileşme süreci hızla tamamlanmaktadır.
Uzmanlar ve Uygulama Süreci
Bu yenilikçi tedavi yaklaşımını, Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ferahman ve Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayşegül Akdoğan Gemici adım adım açıkladı. İşlemin detayları ve başarı hikâyeleri, hastaların yaşam kalitesini yükselten önemli bilgiler içeriyor.
Geleceğin Tedavi Yöntemi: Ameliyatsız ve Güvenli
Doç. Dr. Ferahman, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Gelecekte, ameliyatsız çözümler ön plana çıkacak. Her hasta için uygun olmasa da, özellikle yaşlı ve ek hastalıkları olan hastalarda bu yöntemle yüksek başarı sağlanıyor. Hastalar, hiçbir kesi veya yara izi olmadan, aynı gün içerisinde evlerine dönebiliyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu kararların multidisipliner konseylerde çeşitli uzmanların ortak değerlendirmeleri sonucu alındığını da sözlerine ekledi.
Kriyablasyonla Tümör Hücresinin Yok Edilmesi
Doç. Dr. Gemici ise, “Tümör hücrelerini -100 dereceye kadar soğutarak, yok ediyoruz. Ultrason eşliğinde, lokal anestezi altında, tümör bölgesine ince metal iğneler yerleştiriyoruz. Ardından, sıvı nitrojen veya argon gazı verilerek tümör donduruluyor. Bu buz topu, tümör hücresini öldürürken, hastanın ağrı hissetmesini de azaltıyor. İşlem sonrası hastalar sadece birkaç saat içinde taburcu olabiliyor ve herhangi bir büyük kesi ya da yara izi oluşmuyor.” şeklinde açıklamada bulundu.
Dondurma İşleminden Zamanla Tam İyileşme
Yapılan işlemin ardından, dondurulmuş dokunun zamanla vücut tarafından emildiğini anlatan Doç. Dr. Gemici, bu yöntemin kozmetik açıdan da büyük avantajlar sağladığını belirtti. “Ölü tümör dokusu, vücudun doğal bağışıklık sistemleri sayesinde zamanla ortadan kalkıyor. Bu da hem fiziksel hem de estetik açıdan hastalara büyük konfor getiriyor.” dedi.
Bu gelişmeler ışığında, meme kanseri tedavisinde yeni bir sayfa açılıyor ve hastalara daha güvenli, daha konforlu ve daha hızlı iyileşme vadeden seçenekler sunuluyor.
Kaynak : Ensonhaber