Meme Kanseri Tedavisinde Ameliyatsız Yenilik: Krioablasyonla Tanı ve Tedavi Seçenekleri

Kadınlarda En Yaygın Kanser Türü Meme Kanserinde Değişen Tedavi Yaklaşımları

Günümüzde kadınlar arasında en sık görülen ve tedavisi büyük önem taşıyan meme kanseri konusunda yeni ve umut verici gelişmeler yaşanmaktadır. Medipol Bahçelievler Hastanesi’nde uygulamaya konulan ve büyük ilgi gören krioablasyon yöntemi, özellikle belirli hasta gruplarında ameliyatsız tedavi olanağı sunarak, geleneksel cerrahi yaklaşımlarına alternatif oluşturuyor. Bu ileri teknolojik işlem sayesinde hastalar, aynı gün içinde hastaneden ayrılarak evlerine dönebilmekte ve yaşam kaliteleri artmaktadır. İşte, konunun uzmanları Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ferahman ve Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayşegül Akdoğan Gemici’nin detaylı açıklamalarıyla bu yenilikçi yöntemi yakından tanıyacağız.

Geleceğin Tedavi Perspektifi: Ameliyatsız ve Minimal İnvaziv Yaklaşımlar

Gelişen teknolojilerle birlikte, özellikle yaşlı ve ek hastalıkları bulunan hastalarda ameliyatsız tedavi seçenekleri ön plana çıkmaya başladı. Doç. Dr. Sina Ferahman, konu ile ilgili şunları söylüyor: “Gelecek, ameliyatsız tedavi yöntemlerinin ön plana çıkmasıyla şekilleniyor. Her hasta için uygun olmasa da, belirli kriterlere uyan hastalarda bu yöntemi kullanarak başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Ameliyat, kesi veya dikiş gerektirmeden hastalarımız aynı gün içinde iyileşip evlerine dönebiliyorlar.” Ayrıca, bu tedavi kararlarının multidisipliner konseylerde, farklı uzmanlık alanlarından doktorların ortak görüşleriyle alındığını ve her hastanın bireysel değerlendirilerek uygun yöntemin belirlendiğini vurguluyor.

Krioablasyon: Tümör Hücresine Etki Eden Soğutma Tekniği

Doç. Dr. Ayşegül Akdoğan Gemici, krioablasyonun nasıl uygulandığını ve bilimsel altyapısını şöyle anlatıyor: “Tümör hücrelerini -100°C’ye kadar soğutarak yok ediyoruz. Ultrason eşliğinde, lokal anestezi altında, tümörün içine ince metal bir iğne yerleştiriyoruz. Bu iğne aracılığıyla sıvı nitrojen veya argon gazı verilerek, tümör dokusu hızla donduruluyor. Oluşan buz topu sayesinde, hem tümör hücresi etkili biçimde öldürülüyor hem de hastanın işlem sırasında yaşadığı ağrı azaltılıyor. İşlem sonrası hastalar birkaç saat içinde taburcu olabiliyor ve herhangi bir kesi veya yara izi oluşmuyor.”

Doğal İyileşme Sürecinde Tümörün Kendi Kendini Yok Etmesi

İşlemin ardından, donmuş tümör dokusunun zamanla vücut tarafından emildiğini belirten Doç. Dr. Gemici, kozmetik ve estetik açıdan büyük avantajlar sağladığını vurguluyor. “Ölü tümör dokusu, vücudun bağışıklık sistemleri tarafından zamanla ortadan kaldırılıyor. Bu süreç, hastaların hem fiziksel konforunu hem de estetik görünümünü olumlu yönde etkiliyor.”