Maydonoz Döner Zincirine Yönelik Soruşturma ve İddianame Detayları

Maydonoz Döner Zincirinde FETÖ Bağlantılı Şüphelilere Yönelik Sıkı Denetimler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesine iletilen kapsamlı iddianamede, Maydonoz Döner zincirine ilişkin çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Toplamda 70 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, bunlardan 46’sı tutuklu olmak üzere, silahlı terör örgütüne üye olma ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet suçlarından 14 yıl 2 aydan 28 yıl 4 aya kadar hapis cezaları talep edildi.

İddianamede, MASAK raporları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve tape görüşmeleri detaylı şekilde yer aldı. Ayrıca, şirketin şubelerinde görev yapan resmi ve gayriresmi ortaklar ile FETÖ tarafından seçilen bu kişilerin, örgütle bağlantısı olmayanların ise referans olmadan ortaklığa kabul edilmediğine dikkat çekildi. Bu sistem, örgüt içerisinde “Referans Temelli Büyüme” adıyla tanımlandı. Maydonoz Döner şubelerinin, özellikle örgütle bağlantısı bulunan kişilere finansal destek sağlamak amacıyla kurulduğu ve örgüt üyeleri üzerine kurulan şirketlerin, işlem görmemiş veya dosyaları kapatılmış örgüt üyeleriyle ilişkilendirildiği belirtildi.

Şirketlerin merkezlerinin İstanbul ve Antalya gibi büyük şehirlerde olduğu, isim hakkı sistemi kullanılarak kısa sürede yüksek ciro elde edildiği anlatıldı. Ayrıca, bayilik verilen kişilerin örgütle irtibatlı ve örgüt tarafından güvenilen kişilerden seçildiği, bu kişilerin gayriresmi olarak birden fazla ortaklığa sahip olduğu kaydedildi. Yurt dışındaki aranan şahısların, aileleri üzerinden para transferleri yapılarak şirketlere ortak olunduğu ve ortakların büyük çoğunluğunun asker, polis ve emniyet mahrem yapılanmasında yer alan kişiler olduğu vurgulandı.

İddianamede, ortakların etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması veya örgütü deşifre etmeye yönelik ifadeler vermesi halinde, örgüt tarafından baskıya uğrayarak şirketten ayrılmaya zorlandıkları da belirtildi. Ayrıca, bazı şubelerde örgütün üst kademelerinde yer alan ve aranma kaydı bulunan kişilerin denetim görevi üstlendiği, bu kişilerin çalışanlar ile hesapları yönettiği ve yurt dışına para aktarımını sağladığı anlatıldı.

Gerçekleştirilen toplantıların şirket toplantısı adı altında örgütsel toplantılar şeklinde yapıldığı ve elde edilen gelirlerin örgütün güncel yapılanmasında görev alanlara ulaştırıldığına dikkat çekildi. Ayrıca, Somca Gıda AŞ ortaklarının ikinci bir marka kurarak bayilik sistemiyle daha fazla kazanç hedefledikleri ve örgütle daha çok iltisaklı ailelere ulaşmayı amaçladıkları belirtildi.

Özellikle, Gökhan Bünyamin‘in KHK ile öğretmenlik görevinden ihraç edildiği, daha sonra OHAL Komisyonu kararıyla göreve döndüğü ve önceden FETÖ üyeliği nedeniyle soruşturma geçirdiği, takipsizlik kararı aldığı ve şüpheli İlhan Bahadır ile birlikte gayriresmi ortak olduğu bilgisi paylaşıldı. İlhan Bahadır’ın, İstanbul’daki dört şubenin resmi ortağı olduğu, KHK ile TRTden ihraç edildiği ve 2018 yılında FETÖ üyeliğinden takipsizlik aldığı vurgulandı. Diğer yandan, Ahmet Terzi‘nin de TRT’den ihraç edilen ve FETÖ bağlantılı suçlardan mahkumiyet alan bir kişi olduğu, yine aynı şubelerde resmi ortak olarak yer aldığı tespit edildi.

Bahadır ve Terzi’nin, tapelerine göre, şirket hesaplarından para transferi yapmaktan kaçındıkları ve paraları elden teslim etmeyi tercih ettikleri, ayrıca şirketlerde FETÖ ile iltisaklı kişilerin istihdam edildiği ve bu kişilere SGK’lı maaş ödemeleri yapıldığı belirtildi. Kamuoyunun bilgisine sunulan MASAK raporu, Somca Gıda AŞ şirketinin 9 bin 671 çalışanı arasında, 2 bin 613 hakkında soruşturma kaydı, 326 hakkında FETÖ iltisakı nedeniyle işlem ve 1861 çalışanın ise kovuşturma kaydına sahip olduğu detayını içeriyor. Ayrıca, 554 farklı resmi ortak arasında 232’si hakkında devam eden FETÖ bağlantılı soruşturma bulunduğu açıklandı.

Son olarak, 8 şüpheli hakkında ise herhangi bir kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bilgisi paylaşıldı.