Marmara Depreminin Yıldönümünde Anılar Canlanıyor
Marmara Depreminin Yıldönümünde anılar canlanıyor: güvenli gelecek için farkındalık ve dayanışma mesajlarıyla geçmişi hatırlıyoruz.
Gölcük merkezli Marmara depreminin üzerinden 26 yıl geçti ve deprem anında Yalova’da bulunan emekli sağlık personeli Cihan Cirik (72) o anları DHA’ya anlattı. Sinop’tan torunlarını ziyaret etmek üzere Yalova’da olan Cirik, felaketin ilk anlarında gönüllü olarak hastanede çalışmaya başlamıştı. O gün 2 araçla devlet hastanesine yöneldiğini ve yolların enkaz nedeniyle kapalı olduğunu görünce açık bir rota bularak hastaneye ulaştığını anlattı.
“Çocuklarımın yanına misafir olarak geldim. 16 Ağustos’ta geldim, 17 Ağustos’ta depremi yaşadık. Depremden önceden edindiğim tecrübeyle, bu kuvvetli sarsıntının insanlar için yardıma ihtiyaç duyduğu bilgisini çocuklara iletmiştim. Hızla hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledim.” Sarsıntılar sürerken el feneriyle evden dışarı çıkıp arabaların anahtarlarını ve çocuklara birkaç eşya aldıktan sonra yoluna devam etti.
Yalova’da hastanenin acil servisi önünde yaralılara yardım eden Cirik, 3-4 günlük süreçte çalışmalarını sürdürdü. Ardından eşinin akrabalarının bulunduğu Gölcük’e gittiğinde gördükleri manzara karşısında şok yaşadı. 8 katlı 3 bina adeta moloza dönmüştü; insanlar sevdiklerini arıyor, sabaha kadar iletişim kurmaya çalışıyorlardı. Depremin 4’üncü gününde gelen iş makinelerinin yardımıyla 6 kardeşten ikisini sağ çıkarabildi; üçü maalesef hayatını kaybetti, birine ise ulaşamadı.
Yalova’ya döndüğünde hastane bahçesine Kızılay’ın çadırlarını kurdu ve yaralıların tedavisine devam edildi. Hastanenin içindeki koridorlarda ölen insanların cesetleri yan yana seriliydi; vatandaşlar, yakınlarının durumunu görmek için yüzlerinin fotoğraflarını incelemek zorunda kalıyordu. Bir gün karşılaştığı yaşlı bir çift, feribota gitmeyi istercesine başında kanama olan bir yarayı temizlememi ve pansuman yapmamı talep etti. Feribot çalışmadığı için onları hastane bahçesinde bir süre bekletmek zorunda kaldım.”
Cirİk, yaşananları hatırlarken içinin sızladığını belirterek, “Depremin ardından insanlar birbirine uzanıyor, yardım için gönüllü olan herkes elinden geleni yapıyordu,” dedi. 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybedenler ve yaralananlar için ise anılar zamanla silinse de acı hep yüreklerde kaldı.