Kurtuluş Vakfı’nın Uyuşturucu ile Mücadele Programları ve Başarı Hikayeleri
Kurtuluş Vakfı’nın uyuşturucu ile mücadele programları, bağımlılıkla savaşan bireylerin hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatan etkileyici başarı hikayeleri ile dolu. Bu programların etkisini keşfedin ve umut dolu bir geleceğe adım atın.
Kurtuluş Vakfı’nın Uyuşturucu ile Mücadele Programları
Kurtuluş Vakfı, 8 yıldır Balıkesir’de yurt içinden ve yurt dışından gelen gençlerin uyuşturucu ve alkol bağımlılığından kurtarılması amacıyla çeşitli programlar uygulamaktadır. Bu programlara katılan ve bağımlılıktan kurtulan bazı bireyler, şimdi aktif olarak eğitmenlik yaparak diğerlerine destek olmaktadır.
2016 yılında Ankara merkezli olarak kurulan Kurtuluş Vakfı, Türkiye’de “İlaçsız Uyuşturucu Rehabilitasyon Programı” (Narconon) uygulayıcısı olarak tanınmaktadır. Edremit ilçesinde 7 yıl boyunca bu programı uygulayan vakıf, yaklaşık 1 yıldır faaliyetlerini Burhaniye ilçesindeki zeytin bahçeleri arasında yer alan tesislerinde sürdürmektedir.
Rehabilitasyon Süreci ve Etkinlikler
Vakfın yatılı eğitim programı, bağımlıların ilaç kullanmadan rehabilitasyonuna dayanmakta olup, eğitimlerin yanı sıra satranç, voleybol, kitap okuma, okey oyunu, futbol ve yüzme gibi çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir. Tesis içerisinde bir doktor ve 8 eğitmen, katılımcılara destek olmaktadır.
Vakıf Başkanı Ufuk Tezemir, Narconon’un dünya genelinde 59 yıldır uygulanan bir yöntem olduğunu vurgulayarak, “Şu ana kadar çoğunluğu uyuşturucu bağımlısı olan 620 kişinin arınmasını sağladık.” şeklinde bilgi vermektedir. Tezemir, vakıf bünyesindeki eğitmenlerin büyük bir kısmının daha önce bağımlılık yaşamış ve bu program sayesinde kurtulmuş kişilerden oluştuğunu belirtmiştir.
Bağımlılıktan Kurtulma Hikayeleri
Vakıf bünyesinde 2 yıldır eğitmenlik yapan Yahya Bardakçı (36), 17 yıllık madde bağımlılığından kurtulmak için birçok tedavi merkezine başvurduğunu, ancak hiçbirinden başarılı sonuç alamadığını ifade etmektedir. Kısır döngü içinde iken Narconon ile tanıştığını, burada 7 aylık bir süreçte kendisini değiştirdiğini ve kabiliyetlerini yeniden kazandığını belirtmektedir.
Bardakçı, “Madde kullanan bir kişi iletişimini tamamen yitiriyor ve öz güveni kalmıyor. Tesiste verilen iletişim ve kontrol dersleri sayesinde kendime yeniden güven kazandım. Bu süreç kişiye özeldir; bazıları 3-4 ayda değişebilir.” diyerek deneyimlerini aktarmaktadır. Ailesine ve çevresine zarar verdiği için faydalı bir birey olma kararı aldığını ve rehabilitasyon sürecinin son aşamalarında eğitmenlik yapmaya yöneldiğini dile getirmiştir.
Bağımlılığın ruhsal bir kölelik olduğunu dile getiren Bardakçı, ailelerin bu durumu anlamalarını, yüklenmemelerini ve doğru iletişim kurmalarını tavsiye etmektedir. “Buraya bağımlı arkadaşlarımız ilk geldiğinde kendimi görüyorum. Onlara fayda sağlamak için elimden geleni yapıyorum.” şeklinde duygularını ifade etmektedir.
Deneyimlerin Paylaşılması
Vakıfta 6 yıl önce eğitmenliğe başlayan 52 yaşındaki Zekeriya Çakır, hayatının yaklaşık 35 yılını bağımlı olarak geçirdiğini aktarmaktadır. Farklı tedavi yöntemlerine başvurmasına rağmen başarılı olamadığını, Narconon ile tanıştıktan sonra ilaçsız bir şekilde bağımlılığını yenebileceğini anladığını belirtmektedir.
Çakır, “Bağımlı bir şekilde ölürüm diye düşünürken burada temiz bir hayatın mümkün olabileceğini fark ettim. Tüm eğitmenler eski bağımlılardı ve onlardan ilham alarak çalışmaya başladım.” diyerek, bağımlılara eğitim vermekte ve onların rehabilitasyon süreçlerini desteklemektedir. “Buraya gelen kişileri kendi ayakları üzerinde durabilen, ailesinin güvenini kazanmış bireyler olarak eski hayatlarına döndürmek için çalışıyoruz.” şeklinde devam etmektedir.
Çakır, “Dünyanın en zor işlerinden birini yapıyoruz. Manevi tatmini maddiyattan daha değerli buluyoruz. Telefonumda ailelerin hayır dualarını aldığımız çok sayıda mesaj var. Biz de bu süreci yaşadığımız için annelerle empati kurabiliyoruz.” diyerek, hislerini paylaşmaktadır.
Kaynak: AA / Güncel