Kültepe Kaniş Karum’da Erken Tunç Çağı Sarayının Kuzey Bölümünde Yeni Bulgular: Asurlular Öncesi Büyük Yapılar İzinde
Kültepe Kaniş Karum’daki Erken Tunç Çağı sarayının kuzey bölümünde yeni buluntular: Asurlular öncesi büyük yapıların izinde, arkeolojik keşiflerle döneme ışık tutuyor.
Yapılan kazılarda sönmüş bir yangının izleri ve içerdikleri malzemeler gün yüzüne çıktı
6 bin yıllık Kültepe Kaniş Karum Ören Yeri’nde, Erken Tunç Çağı’na tarihlenen bir sarayın kuzey bölümüne dair bölümler gün ışığına çıkarıldı. Uzun süredir süren çalışmalar sırasında, yangınla son bulan büyük bir yapı ile ilgili buluntuların çoğunun mevcut konumlarında kaldığı tespit edildi. Seramikler, bu buluntular arasında öne çıkan öğeler olarak dikkat çekiyor ve uzmanlarbulundukları bağlamdan hareketle Asurlular Anadolu’ya gelmeden önce burada kuvvetli bir yapılaşmanın söz konusu olduğunu işaret ediyor.
Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerinin bulunduğu bu ören yeri, kent merkezine yaklaşık 24 kilometre mesafede bulunuyor. Höyük ve çevresini saran karum, yönetim binaları, saraylar, dini yapılar, konutlar, dükkanlar ve atölyeler gibi kalıntıları barındırıyor. 1948 yılından bu yana sürmekte olan kazı, restorasyon ve envanter çalışmalarıyla Kültepe’yi Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri haline getiriyor.
Kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu,Erken Tunç Çağı’na ait sarayın kuzey bölümünde yürütülen çalışmaların devam ettiğini belirtti. “Şu an ki hedefimiz, 2010’lardan bu yana aradığımız sorulara cevap bulmak; Asurlu tüccarlar Kültepe’ye gelmeden önce Kültepe ve Anadolu’nun toplumsal, sosyal ve ekonomik durumunu anlamak” ifadelerini paylaştı. Çalışmaların höyüğün üst kısmında, anıtsal binaların olduğu bölgede sürdüğünü vurguladı.
İlerleyen süreçte net bir plan olgunlaşacak diye konuşan Kulakoğlu, yaklaşık 75-50 metre ölçülerindeki yapıların köşelerini uzun yıllardır kazdıklarını ve şu an yapının kuzey uzantısını araştırdıklarını söyledi. “Bu yapı büyük bir yangınla sonlanmış; içindeki malzemelerin çoğu yerinde kalmış. Bu buluntular ışığında, Anadolu’da milattan önce üçüncü binyıla işaret eden kuvvetli bir otorite ve krallığın varlığı ihtimali güçleniyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde daha net bir plan ortaya çıkarmayı umuyoruz.”
Güçlü bir otorite olduğuna dair bulgular ise ortaya çıkan kalıntılarla destekleniyor. Araştırmacılar, bu yapıların Asurlu tüccarların gelmesinden önce Anadolu’da güçlü bir yönetimin ve krallığın varlığına işaret ettiğini düşünüyor. Yapılar sayesinde Asurlu tüccarların bölgede faaliyet gösterdiği dönemde de belirgin ve organize bir çerçeve olduğunun altını çiziyorlar.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat
Kaynak: Haberler.com