Koronavirüsün Beyne Sızma Mekanizması: Yeni Araştırmalar ve Bulgular
Koronavirüsün beyindeki etkilerini ortaya koyan yeni araştırmalar, virüsün sinir sistemine nasıl sızdığını ve beyin sağlığı üzerindeki olası etkilerini açıklıyor. Detaylı bulgularla dolu bu içerik, güncel bilimsel verileri sunuyor.
Almanya’da Ses Getiren Araştırma
Almanya’nın Münih kentindeki Helmholtz Munich Akıllı Biyoteknolojiler Enstitüsü’nün Direktörü Prof. Dr. Ali Ertürk, dikkat çeken bir araştırmaya imza attı. Bu çalışma, koronavirüsün insan vücuduna girmek için kullandığı spike proteininin, kafatasındaki ‘gizli geçitlerde’ biriktiğini ve beyne sızmak için bu geçitleri kullanarak beyin yüzeyine yerleştiğini ortaya koydu.
Prof. Dr. Ertürk ve ekibi, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden 50’den fazla insanın beyin dokusunu ve uzamış Covid-19 hastalarından alınan beyin sıvılarını inceleyerek önemli bulgular elde etti. Ayrıca, kendi geliştirdikleri özel bir teknik sayesinde, deney faresinin tüm vücudunu ‘şeffaflaştırıp’ dijital haritalandırarak virüsün vücutta nerelere kadar yerleştiğini görsel olarak ortaya koydular.
DISCO Transparency Tekniği ile Yenilikçi Yaklaşım
Prof. Dr. Ertürk, ‘DISCO Transparency’ adını verdikleri özel bir yöntem ile memeli hayvanların yanı sıra insan organ ve dokularını şeffaflaştırarak dijital olarak haritalandırmayı başardı. Bu yenilikçi yaklaşım, ‘dijital biyopsi’ kavramını bilim literatürüne kazandırdı ve tıp dünyasında önemli bir çığır açtı.
Münih’teki Ludwig Maximillian Üniversitesi Helmholtz Doku Mühendisliği ve Rejeneratif Tıp Enstitüsü’nde araştırmalarını sürdüren Prof. Dr. Ertürk, kafatasının sadece beyin koruyucu bir yapı olmadığını, aynı zamanda beynin yaşayan bir parçası olduğunu gösterdi. Kafatası ile beyin arasında yer alan ve yüzbinlerce savunma hücresinin bulunduğu ‘gizli geçitler’ sayesinde, bu hücrelerin birdenbire beyne girebildiği keşfedildi.
Koronavirüs ve Beyin İlişkisi
Prof. Dr. Ertürk, koronavirüsün bu mekanizmayı kullanarak beyne sızabileceği hipotezinden yola çıkarak yeni bir çalışma başlattı. Bu çerçevede, yüzlerce hastanın verilerini inceledi. Uzamış Covid (Long Covid) hastaları ile bu durumu yaşamayan hastaların beyin sıvısındaki örnekler karşılaştırıldı. Ayrıca, Covid’den ölen hastaların kadavraları ve beyin örnekleri, DISCO Transparency yöntemiyle dijitalleştirilerek detaylı bir inceleme yapıldı.
Ürkütücü Bulgular
Geçtiğimiz hafta Cell Host & Microbe dergisinde yayımlanan araştırma, koronavirüsün insan hücresine girebilmek için kullandığı spike proteinlerinin, kafatasındaki gizli geçitlerde ‘çöp gibi’ birikme eğiliminde olduğunu gösterdi. Bu proteinlerin yıllarca burada gizlenip beyin yüzeyine sızabileceği tespit edildi.
Spike Proteinlerinin Uzun Süre Vücutta Kalması
Prof. Dr. Ertürk, virüsün spike proteinlerinin hastalık atlatılsa bile yıllarca beynin koruyucu katmanlarında ve kafatası kemik iliğinde kalabileceğini vurguladı. Ayrıca, DISCO Transparency tekniği ile virüsün vücutta nerelere yerleştiğini detaylı bir şekilde göstermeyi başardıklarını ifade etti. Üç boyutlu haritalandırma sayesinde, Wuhan’da ilk görülen virüsün sadece akciğerlere yerleştiği, sonraki varyantların ise mideden kalbe, akciğerden böbreklere kadar neredeyse her organa yayıldığı görselleştirildi.
İleriye Dönük Etkiler
Prof. Dr. Ertürk, grip virüsünün yalnızca akciğere yerleşirken, koronavirüsün neredeyse tüm vücuda yayıldığını belirtti. Bunun sonucunda, Covid-19’un sadece beyin ve kalp hastalıklarını değil, böbrek, karaciğer gibi diğer organları da etkileyen birçok hastalığın artmasına yol açabileceğini vurguladı.
Uzamış Covid ve Zararlı Proteinler
Prof. Dr. Ertürk, “Kafatası, sadece beyni koruyan bir yapı olarak düşünülüyordu. Ancak bizim araştırmamız, kafatasının beynin yaşayan bir parçası olduğunu ortaya koydu. Kafatasındaki küçük kapıları beyne bağlayan hücreler bulunmaktadır.” dedi. “Koronavirüsün spike proteinlerinin vücutta uzun süre kalmasının, uzamış Covid hastalıklarının temel nedenlerinden biri olduğunu kanıtladık.” şeklinde ekledi.
Son olarak, “İşin ürkütücü kısmı, bu spike proteinlerin yıllarca yok olmadan saklanabilmesidir. Beyne geçtiklerinde, inflamasyon ve damar bozukluklarına yol açabiliyorlar. Bu durum, yeni nörolojik hastalıkların ortaya çıkmasına ya da mevcut yatkınlıkların tetiklenmesine neden olabilir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Ertürk, uzamış Covid’in pandemiden daha büyük bir etki yaratabileceğini de belirtti.