Kış Aylarında Göz Kuruluğu: Nedenleri, Belirtileri ve Pratik Çözümler

Soğuk havaların kendini hissettirmeye başladığı bu dönemlerde klinikte gördüğüm önemli bir tablo vardır: göz kuruluğu şikayetiyle gelen hastalarda artış yaşanır. Kış mevsimi, göz yüzeyini en çok etkileyen bir süreçtir; dışarıda soğuk ve rüzgâr, içerde ise kaloriferin kuru havası gözyaşının hızla buharlaşmasına yol açar. Sonuç ise batma, yanma, kızarıklık ve sanki gözde kum varmış hissi olarak kendini gösterir. Pek çok kişi “geçer diye beklerim” diye düşünür; fakat bu rahatsızlık çoğu zaman süreklilik kazanır.

Göz kuruluğu neden kışın artar? Basitçe özetlemek gerekirse: dışarıda soğuk hava kurutur, içeride kalorifer bu kuruluğu artırır. Dışarı çıktığınızda rüzgâr gözyaşını hızla giderir; içeri döndüğünüzde ise sıcak ve kuru hava göz yüzeyini nemlerinden mahrum bırakır. Göz, bu iki ortam arasında gidip gelerek adeta nefes almakta zorlanır. Tıpkı cildimizin kışın kuruduğunu hissettiğimiz gibi, göz yüzeyi de aynı etkiye maruz kalır; ancak bu his bizi çok daha rahatsız eder.

Belirtiler her zaman aynı değildir. Kış aylarında hastalarım genelde şu ifadelerle gelir: “Bilgisayara bakarken batıyor, sabahlar gözüm yapışık oluyor, rüzgâr değdi mi hemen sulanıyor, akşamları lensleri takarken zorlanıyorum.” Göz kuruluğu yalnızca yanma ile sınırlı değildir; odaklanma güçlüğü, baş ağrısı ve gün sonunda yorgun bir göz hissi de oluşturabilir. Bazen kuru göze rağmen gözyaşı üretimi artar; bu da gözün kuruluğa karşı refleks tepkisidir.

Peki ne yapabiliriz? Göz kuruluğu kronikleşebilir ve kış aylarında küçük önlemler büyük fark yaratır. Şu önerileri hayata geçirmek faydalı olabilir:

• Evinizde ve iş yerinde nem oranını artırın; kalorifer havası gözü kurutur.
• Rüzgârlı havalarda gözleri koruyun; hafif bir atkı ya da şal bile göz yüzeyine doğrudan rüzgârın gelmesini engeller.
• Ekran karşısında çalışırken mola verin; uzun süreli bakışlar göz kırpma sayısını azaltır.
• Gün içinde yeterli su için; susuzluk gözyaşınızın azalmasına yol açabilir.
• Alerji veya kapak iltihabı varsa uygun tedaviyi alın; bu da göz kuruluğunu artırabilir.

Ve en önemli faktör: Yapay gözyaşı damlaları, mevsim geçişlerinde belirgin rahatlama sağlar. Hangi tipin size uygun olduğunu belirlemek için mutlaka göz muayenesi gerekir.

Gözleriniz rahatsız olmaya başladığında… Kış aylarında göz kuruluğu sıklıkla normal görünebilir; ancak sürekli yanma, batma ya da bulanık görme şikâyeti devam ediyorsa mutlaka değerlendirilmeli. Göz yüzeyinin sağlığı net görmenin ve konforlu bir yaşamın temelidir. Bazen hastalarım bu kadar basit bir mesele için bu kadar rahatsız edici deneyimler yaşayabilir mi diye sorar; cevap evet, çünkü göz yüzeyi vücudun en hassas dokularından biridir ve küçük bir değişiklik bile günlük yaşamı etkileyebilir.

Sonuç olarak, kış mevsimi güzel olabilir ama gözlerimiz için yorucu bir dönemdir. Onları biraz daha dikkatle korumak ve küçük önlemlerle büyük rahatlama elde etmek mümkün. Unutmayalım: Gözlerimizin konforu, yaşam kalitemizin sessiz bir ölçüsüdür.

Kaynak: Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu, Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı, Veni Vidi Göz – Caddebostan, Haberler.com / Göz Sağlığı