Keratokonus Hastalığı: Belirtileri, Tedavi Yöntemleri ve Önemli Bilgiler
Keratokonus Hastalığı hakkında bilmeniz gereken her şey! Belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve önemli bilgileri keşfedin. Göz sağlığınızı korumak için gerekli bilgileri edinin.
Göz Hastalığı Keratokonus Hakkında Bilgiler
Göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Altan Kaman, keratokonus hastalığının genellikle 10 ila 15 yaşları arasında başladığını belirtmektedir. Bu hastalık, sık sık göz ovalama alışkanlığı ile kendini gösterir ve tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına neden olabilir. Dr. Kaman, “Keratokonus tedavisinde son yıllarda uygulamaya konulan ‘korneal halka’ yöntemi ile gözün kornea tabakasına yerleştirilen ince aparatlar sayesinde, korneanın sivriliğini düzleştirerek görme kalitesini artırabiliyoruz. Bu işlem, yaklaşık 5 dakikalık bir cerrahi operasyonla gerçekleştiriliyor ve hastaların %100’e yakın görme seviyelerine ulaşmalarını sağlıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Keratokonus Nedir?
Op. Dr. Altan Kaman, keratokonus hastalığının detaylarını şu şekilde aktarıyor: “Gözün ön kısmında bulunan, saat camına benzer yapıya kornea denir. Kornea yapısı zayıf olan bireylerde göz bebeğinin sivrileşmesi ve incelmesiyle ortaya çıkan bu hastalık, kişinin gözlükle bile düzeltilmeyen ciddi görme kusurlarına yol açabilir. Genellikle 10-15 yaşlarında başlayan bu hastalık, 30’lu yaşların ortalarına kadar ilerleyebilir. İlerleme hızı ise kişinin genetik yapısına ve korneanın gücüne bağlı olarak değişir; bazı bireylerde hızlı, bazılarında ise yavaş bir ilerleme gözlenebilir.”
Keratokonus Belirtileri
- İlk aşamalarda sık sık batma hissi
- Çocukların gözlerini sık sık ovalaması
- Göz kaşıntısı
- Işıklarda dağılma, özellikle parlak ışıklarda net görememe
- Bulanık veya puslu görme
Dr. Kaman, “Muayene sırasında keratokonus bazen gözden kaçabiliyor. Eğer bir kişi gözlükle tam net göremiyorsa, özellikle 10-15 yaş arası bir çocukta astigmat ölçümleri normal olsa bile keratokonus varlığı detaylı muayenelerle araştırılmalıdır.” dedi.
Tedavi Seçenekleri
Tedavi süreçleri hakkında bilgi veren Dr. Kaman, “Ebeveynlere büyük görevler düşüyor. 10’lu yaşlar sonrası çocuklarında göz ovalama hikayesi veya ışığa karşı aşırı hassasiyet varsa, mutlaka bir göz doktoruna danışmaları gerekiyor. Bu hastalığın en büyük avantajı, erken dönemde tespit edilmesidir. Tıbbi olarak çapraz bağlama dediğimiz işlemle göz bebeğini güçlendiriyoruz. Bu işlem 35 dakika sürmekte ve hastalığın ilerlemesini durdurabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sert Kontak Lens ve Diğer Yöntemler
Dr. Kaman, “Geç kalınmış vakalarda, hastalığın ilerlemesi nedeniyle gözlük tedavisi yetersiz kalmaktadır. Bu durumda, sert kontak lens tedavisi uygulanır. Ancak, sert kontak lensler her hastaya uyum sağlamadığından, bu tedavi ile görme kalitesi artırılamayabilir.” dedi ve ekledi: “Son zamanlarda ‘korneal halka’ uygulaması ile görme kalitesinin artırılması sağlanmaktadır. Bu işlem, kısa bir cerrahi müdahale ile gerçekleştirilmektedir.”
Keratokonusun Geç Kalınmış Vakaları
Dr. Kaman, “Keratokonusun geç kalınmış vakalarında, hastalığın ilerlemesi nedeniyle yapılan tedaviler de etkisiz kalabilir. Bu durumda, göz nakli gibi daha ileri tedavi yöntemlerine başvurulması gerekebilir. Bu yüzden özellikle 10-20 yaş grubundaki çocuklarda göz ovalama alışkanlığına dikkat edilmesi ve altta yatan alerjik durumların tedavi edilmesi önemlidir.” şeklinde uyarıda bulundu.
Sonuç olarak, keratokonus hastalığının erken tespiti ve tedavisi, kalıcı görme kaybını önlemek açısından kritik bir öneme sahiptir. Ailelerin çocuklarının göz sağlığı konusunda dikkatli olmaları ve gereken durumlarda bir uzmana başvurmaları büyük önem taşımaktadır.