Kene Uyarısı ve KKKA Tehdidi Artarken Uzmanlardan Önemli Tavsiyeler

Havaların ısınmasıyla birlikte doğa aktiviteleri yeniden hız kazanırken, uzmanlar vatandaşları yeni ve ciddi bir sağlık tehdidine karşı uyardı. Prof. Dr. Faruk Karakeçili, özellikle yaz aylarında artış gösteren Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşıyan kenelerin fark edilmesi ve korunma yolları hakkında önemli bilgiler verdi. Uzmanlar, bu virüsün özellikle kırsal alanlarda ve doğal ortamda yaşayanlar için büyük bir risk oluşturduğunun altını çiziyor. Haziran ve temmuz ayları gibi sıcak havalarda vaka sayılarında belirgin bir artış yaşanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Karakeçili, vatandaşların alınması gereken önlemleri sıraladı.

Kenelerin uçmadığını ve yüksek ağaçlardan aşağıya zıplamadığını belirten uzman, korunma konusunda en etkili yöntemin açık renk kıyafetler giymek ve pantolon paçalarını çoraba sokmak olduğunu vurguladı. “Keneler yerdedir ve kırsal, otluk veya çalılık alanlarda bulunur” diyerek, özellikle tarlalara, ormanlık alanlara ve otlak bölgelerine gidenlerin dikkatli olması gerektiğine işaret etti. Bu alanlarda dolaşırken tercih edilecek kıyafetlerin, vücutlarını olası kene ısırıklarına karşı koruyacağına dikkat çekti.

Kenelerin ısırıklarına karşı kişisel önlemlerin kritik önem taşıdığını anlatan Prof. Dr. Karakeçili, kısa şort, açık ayakkabı ve kısa çorap gibi giysilerin bu riskleri artırdığını belirtti. Bu tür kıyafetler, kenelerin kolayca vücuda tutunmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, kırsal ve doğal alanlarda dolaşmadan önce uygun kıyafet seçimleri yapmanın ve vücut ile saç diplerinin düzenli kontrol edilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.

KKKA VAKALARINDA GECİKMELER VE ARTAN RİSKLER

Mart ve nisan aylarında başlayan kene vakaları, bu yıl mevsimsel gecikme nedeniyle mayıs ayına sarktı. Ancak, uzmanlar bu gecikmenin riskin azaldığı anlamına gelmediğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Faruk Karakeçili, özellikle haziran ve temmuz aylarında virüsün hızla yayıldığını ve vaka sayısında ciddi artışlar görüleceğine işaret etti. “Her yıl olduğu gibi bu yıl da vaka sayıları yüksek olacak” diyerek, vatandaşların bu dönemde daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Vatandaşların, kene ısırığı şüphesiyle karşılaştıklarında hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini belirten uzman, erken teşhisin ve tedavinin hastalıkla mücadelede büyük rol oynadığını vurguladı. Ayrıca, vücut kontrolünün düzenli yapılmasının, kenelerin erken fark edilmesini sağlayarak olası komplikasyonların önüne geçeceğine dikkat çekildi.

Kene Isırığını Fark Edenlerin Yapması Gerekenler

Keneye maruz kalanların, mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşlarına başvurmaları ve vücutlarını detaylıca kontrol etmeleri büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Karakeçili, “Kırsal alanlardan dönüşte, özellikle vücut ve saç dipleri olmak üzere tüm bölgelerin dikkatlice kontrol edilmesi gerektiğini” belirtti. Erken müdahale ile virüs bulaşma riskinin önemli ölçüde azaltılabileceğine inanılıyor.

Kırsal ve Doğal Alanlarda Güvenlik İçin Alınması Gereken Önlemler

• Açık renkli ve uzun kollu kıyafetler tercih edilmeli.
• Pantolonların paçaları çoraba sokulmalı veya ayakkabı ile bacaklar kapatılmalı.
• Vücut ve saç dipleri düzenli olarak kontrol edilmeli ve özellikle kırsal alanlardan dönerken dikkat edilmelidir.
• Açık ayakkabı, kısa şort ve kısa kollu kıyafetlerden kaçınılmalı.
• Çalılık, otluk ve tarlalara girerken koruyucu giysiler tercih edilmeli.

Bu temel önlemler, kenelerin vücuda tutunma ihtimalini azaltarak, KKKA virüsü ve diğer kene kaynaklı hastalıkların riskini önemli ölçüde düşürür.

KKKA Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), kenelerin taşıdığı ve kan yoluyla bulaşabilen, ciddi ve potansiyel olarak ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Türkiye’nin özellikle Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde yaygın olarak görülen KKKA, yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı, kas ağrıları ve ciltte görülen kanamalar gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken teşhis edilip uygun tedaviye başlanmadığında, hastalık ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, riskli bölgelerde yaşayan veya bu alanlarda bulunmuş kişiler, belirtileri fark ettiklerinde derhal sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır.