Kemik Sağlığını Gözetmek İçin Kalsiyum Alın!
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena İlin, kemik erimesinin kırık başlayana değin gürültüsüz sedasız ilerleyen bir rahatsızlık olduğunu belirterek önemli açıklamalarda bulundu. Konuya ilişkin ayrıntı haberimizin detaylarında…
TEDAVİ EDİLMEZSE YAŞAMSAL OLUMSUZ ETKİLER
30 yaşından sonradan kemik yoğunluğunda azalma başlar bunun önüne geçmek isteyen herkesin günde 1000 miligram kalsiyum alması gerekir diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena İlin, “Osteoporoza hipertansiyon, diyabet ve yürek hastalıkları da eşlik edebilir. Osteoporoz çare edilmediği durumlarda kemiklerde kırık riskini arttırarak hayat kalitesini negatif etkilemektedir” şeklinde konuştu.
Kemik dokusunda ve kalitesinde biçimsizleşme oluştuğunda erimenin ortaya çıktığını gösteren Dr. İlin, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Osteoporoz kemiklerde kırık riskini artırarak ayrıca yaşam kalitesini düşüren ayrıca de ölümle sonuçlanabilen komplikasyonlara yol açabilen ve kırık oluşana dek gürültüsüz seyreden bir hastalıktır. Kemik kırılganlığında artma her kadının yaşayacağı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Başlıca kadın hastalığı olarak özellikle menopoz sonrası dönemdeki kadınları etkilediği bilinse de aynı zamanda erkekleri de büyük ölçüde negatif etkilemektedir.”
BIRÇOK VAKIT BELİRTİ VERMEZ
50 yaş ve üstü kişiler arasında yapılan bir araştırma, her 3 kadının ve her 8 erkeğin 1’inde yaşamları her tarafında kemik erimesine yan kırık geliştiğinin kanıtlandığını söyleyen Uzm.Dr. Sena İlin, hastalığın gelişim sürecinde genel olarak belirti vermediğini söyledi.
Dr. İlin, “Yaygın kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet, omurgada kırık, özellikle kemiğin içinin boşalmasına yan depresyon kırıkları, şiddetli sırt ve bel ağrıları, kamburluk, öne eğik gövde şekli, beden postüründe deformasyon, boy kısalması, küçük bir travma ile el bileğinde, kalçada ve omurga gibi kemiklerde kırık ve hareketlerde kısıtlılık hastalığın belirtileri olarak sayılabilir” ifadelerini kullandı.
Kemiklerin enerjik bir organ olduğunu dile getiren Uzm. Dr. İlin, alışılagelmiş kemik dokusunda sürekli olarak dengelenmiş bir şekilde üretim ve yıkımın söz konusu olduğunu söyledi. Doğumdan ergenliğe değin şekillenip büyümeye sürekli kemik kütlesinin, ergenlikte doruğa ulaştığını vurgulayan Uzm.Dr. İlin, bu dönemde sahip olunabilecek kuvvetli kemik yapısı oranına paralel olarak ilerleyen yaşlarda osteoporoz gelişme riskinin azalacağını dile getirdi.
30 YAŞINDAN SONRADAN KEMİK YOĞUNLUĞU AZALIR
Dr. Sena İlin, 30 yaşından sonra bayan erkek her iki cinste de yılda sıradan yüzde 0,2-0,5 oranında kemik yoğunluğu kaybının gerçekleşmeye başladığı bilgisini paylaştı.
Uzm. Dr. İlin, ilk kez menopoz ve eşlik eden hap tedavileri, endokrinopati denilen hormonal problemlerle seyreden hastalıklarla ilgili süreçte kemiğin yeteri dek yenilenememesi ve kemik yoğunluğunun azalması neticesinde osteoporoz ile sonuçlanan tablo ile aleyhinde karşıya kalınabildiğini belirtti. Osteoporozla ilgili risk faktörlerine de değinen Uzm. Dr. İlin şöyle konuştu:
“Esas tehlike faktörleri 45 yaşın üstünde olmak, erken yaşta menopoza girmek, yumurtalıkların herhangi bir nedenle cerrahi olarak çıkarılmasından nedeniyle cerrahi menopoza girmek olarak sıralanabilir. Erkeklerde erkek cinsiyet hormonu olan testosteron hormonundaki azalmalar da bu hastalığa niçin olabilir.
genellikle içki ve sigara kullanımı, kalsiyumdan yoksul ürünlerle beslemek ve günümüzün sorunu D vitamini eksikliği de osteoporozu tetikleyen faktörler olarak gösterilebilir.
Osteoporoz kısa boylu, minyon yapılı ve güçsüz kişilerde daha sık görülmekle birlikte cılız kişiler kilolu kişilere göre osteoporoz riskini daha pozitif taşıyor.”
OSTEOPOROZ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Osteoporozun önlenebilen ve tedavi yöntemleriyle birlikte kemik mimarisi güçlendirilebilen yani tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Sena İlin, bilhassa 30’lu yaşlara değin kalsiyumdan zengin besin ve kemik yapısını güçlendirecek spor aktivitelerine yer verilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“30 yaşından sonra kemik yoğunluğunda azalmalar başlayacağından kaslı kemiklere sahip almak isteyen herkesin günde 1000 miligram elementer kalsiyum alması gerekiyor. 1 su bardağı süt, 1 adet taze sıkılmış portakal suyu veya beyaz peynir veya kaşar peynir yaklaşık olarak 300-500 mg kalsiyum ihtiva eder.
Buradan yola çıkarak normal osteoporotik olmayan, 50 yaş altı kadınlar ile 65 yaş altı erkeklerde günlük 1000 miligram, 50 yaş üstü kadın ile 65 yaş üstü erkeklerde jurnal 1500 miligram kalsiyum, kemik yapısını güçlendirmek ve gözetmek için gereklidir.
Eğer hastada eşlik eden böbrek taşı öyküsü ve kemik yıkımını artıran hastalık varlığı laf konusu ise doktor gözetiminde ve önerisi ile tedavi planlanmalı,”
İLİşKİLİ HABERLER
Kalsiyumun Kemiklere İşlemesini Sağlar! K2 Vitaminin Az Bilinen Faydaları
Kavrulmuş Leblebinin Yararları Nelerdir? Kalsiyum Deposu Leblebiye Dair Herşey
Süt Şekeri-İntoleransı Olanlar Buraya! Kalsiyum İhtiyacımızı Nereden Karşılarız?
Hangi Kanser Türlerinde Kalsiyum Yükselir?
İLİşKİLİ GALERİLER
Adım Adım Sağlıklı Konut Yoğurdu Tarifi, Kalsiyum Deposu!
Sütün Haricen Kalsiyum Deposu Olan Besinler
Sıkı Bir Cilt İçin Kemik Suyu İçmek Koşul!