Kayseri’deki Meryem Ana Kilisesi’nde Şehir Kütüphanesi’ne Dönüşen Bir Yaşam Hikayesi

Kayseri’deki tarihi Meryem Ana Kilisesi’nin dönüştürülmesiyle oluşturulan Şehir Kütüphanesi, 94 yaşındaki müdavimi “Halil dede” sayesinde kitap dolu bir yaşamın simgesi haline geldi. Merkez Melikgazi ilçesinde yaşayan, 3 çocuk ve 12 torun sahibi Halil Eren, 1978 yılında emekli olduktan sonra oğluyla birlikte kentte halıcılık yapmaya başladı. Emekliliğinin sakin günlerini kitap okuyarak değerlendiren Eren, 46 yıldır tutkuyla bağlı olduğu kitaplardan bir an olsun kopmadı.

Mütevazi yaşamıyla dikkat çeken ve çevresindekiler tarafından “kitap kurdu” olarak tanınan Halil Eren, boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla Kayseri Şehir Kütüphanesi’ni ziyaret etmeye başladı. Kent merkezindeki çarşı ve pazarı gezdikten sonra, elinde bastonuyla Meryem Ana Kilisesi olarak bilinen ve 2020 yılında Şehir Kütüphanesi’ne dönüştürülen tarihi binanın yolunu tutan Eren, genellikle gençlerin gittiği bu merkezde kitapların arasında zaman geçiriyor.

Eren, kütüphane raflarından özenle seçtiği kitapları okurken, tanıştığı öğrencilere de kitap okuma alışkanlığı edinmeleri konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Kitapsever Halil Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitap okumanın kendisini mutlu ettiğini belirtti. Boş vaktin değerini iyi bildiğini ve gün içerisinde mutlaka bir şeyler okuması gerektiğini ifade eden Eren, yaşına bağlı bazı sağlık sorunları nedeniyle kütüphaneye artık haftanın belirli günlerinde geldiğini söyledi.

Geçmiş dönemlerde çeşitli yayınevlerine yazılar yazdığını ve çevresindekilere kitap dağıttığını anlatan Eren, halı dükkanlarına yakın bir yerde bulunan tarihi Meryem Ana Kilisesi’nin kütüphaneye dönüştürüldüğünü vurguladı. Kütüphanenin açılmasının kendisini çok mutlu ettiğini belirten Eren, “İşlerimizle uğraşırken kilisenin kütüphane olacağını duydum. Hemen geldim, yetkililere buradan yaşlıların da faydalanıp faydalanamayacağını sordum. Onlar da ‘İlmin yaşı yok, tabii ki gelebilirsiniz’ dediler. Buraya zevk ve aşkla geldim.” ifadelerini kullandı.

“Gençlerin Yanında Olmak Çok Mutlu”

Kitap bulunan ortamlarda bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Eren, sözlerine şöyle devam etti: “Kitap benim için yemek, gıda gibidir. Kitap okumadığım gün kendimi eksik hissederim ve çeşitli kitaplar okurum. Teknik kitaplara daha çok ağırlık verdim. Okul zamanlarımda matematik, geometri ve teknik bilgilere ağırlık vermişim. Diğer derslere ise geçmek için yeterince çalışmışım. Sonradan anladım ki onların da değeri çok büyük. Hepsini birden okumak daha güzelmiş ama matematiğe olan ilgim daha fazla.”

Eren, gençlerin yanında olmaktan çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Zaman burada çok güzel geçiyor. Bu arada kendim Kur’an-ı Kerim okuyorum. Kur’an okuduktan sonra boş zamanımda kütüphanenin sesli kısmına geçerek çocuklara sorular soruyorum. Onlar da memnun oluyor. Eksik olmasınlar, çok centilmenler. Sorularıma cevap veriyorlar. Sorduğum soruların içinde ağırlıklı olarak matematik, teknik bilgiler ve biraz da dini bilgiler bulunuyor.” dedi.

Eren, kütüphaneye uğradığında ortalama 45-50 dakika kitap okuduğunu belirterek, bu zamana kadar okuduğu kitapların sayısını tutmadığını ancak binlerle ifade edebileceğini kaydetti.

Kaynak: AA / Tunahan Akgün – Güncel Kayseri
Kaynak: Haberler.com