Japonya’da Doğum Sayısı Tarihin En Düşük Seviyesine Düştü
Japonya’da doğum oranları tarihin en düşük seviyesine geriledi, nüfus yaşlanması ve düşük doğum hızı ülke ekonomisi ve toplumu üzerinde ciddi etkiler yaratıyor.
Geçen yıl, Japonya‘da kaydedilen doğum sayısı, 1899 yılında kayıtların başlamasından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Resmi verilere göre, toplam doğum sayısı sadece 686 bin 61 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, ölüm oranları ise büyük bir artış göstererek yaklaşık 1,6 milyon seviyesine ulaşmış durumda. Bu veriler, ülkenin demografik yapısındaki ciddi değişimleri ve nüfusun yaşlanma sürecinin hız kazandığını açıkça ortaya koyuyor.
Japonya’nın toplam nüfusu ise, özellikle genç nüfustaki azalma ve yaşlanan vatandaşların sayısındaki artışla birlikte, kritik seviyelere ulaşmaya başladı. Yabancı uyruklu kişiler dâhil olmak üzere, ülke nüfusu 2024 yıl sonunda önceki yıla kıyasla 554 bin 485 kişi azalarak, toplamda 124 milyon 330 bin 690 seviyesine geriledi. Öte yandan, sadece Japon vatandaşlarının sayısı, aynı dönemde 908 bin 574 azalarak, toplam nüfusun yaklaşık %0,75’lik bir düşüşle 120 milyon 653 bin 227 seviyesine indi. Bu azalma, 1968 yılından itibaren kaydedilen en ciddi düşüş olarak tanımlanıyor ve 16 yıl üst üste devam eden nüfus azalma trendine işaret ediyor.
İlginç Bölgeler ve Nüfus Dağılımı
İl bazında ise nüfus dağılımındaki farklılıklar oldukça belirgin. Tokyo, yaklaşık 14 milyon 2 bin 534 kişilik nüfusu ile ülkenin en kalabalık eyaleti konumunda. Şehri, yaklaşık 9 milyon 202 bin 559 nüfusu ile komşu eyalet Kanagawa takip ederken, Osaka ise yaklaşık 8 milyon 771 bin 961 ile üçüncü sırada yer alıyor. Buna karşılık, kırsal bölgelerde nüfus oldukça düşük seviyelerde seyrediyor ve yarım milyon civarında değişiklikler söz konusu. Örneğin, Tottori’de 534 bin 3, Shimane’de 641 bin 590, Kochi’de ise 664 bin 863 kişi yaşamaktadır. Bu rakamlar, kırsal alanlarda nüfusun azalmasıyla birlikte, bölgesel dengesizlikleri de gözler önüne seriyor.
Bu demografik ve bölgesel dağılım farkları, ülkenin ekonomik, sosyal ve sağlık politikaları üzerinde önemli etkiler yaratıyor. Japonya’nın karşı karşıya olduğu nüfus krizi, hem iç hem de dış politikalarını yeniden şekillendirmesi gerektiğine işaret ediyor.