İzmir’de Olay Yeri İnceleme ve Polislerin Yargılanması

İzmir’de 2018 Yılında Gerçekleşen Olay ve Polislerin Yargılanması

İzmir’de 2018 yılında, Narlıdere bölgesinde bulunan inşaat şantiyesinde genç işçi Dorukhan Büyükışık’ın (26) cansız bedeni bulunmuş ve olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Bu trajik olayla ilgili soruşturma sürecinde, olayın yüksekten düşme şeklinde kayıtlara geçmesine rağmen, olay yerinde ve kamera kayıtlarında ciddi eksiklikler tespit edildi. Emekli Tümgeneral babası Ethem Büyükışık’ın yoğun çabaları sonucunda, olayda görevli 8 polis memuru hakkında görevlerini kötüye kullanma suçundan dava açıldı.

İnşaat sahipleri ve çalışanlar arasında yürütülen soruşturmada, olayın gerçek nedeninin aydınlatılmaya çalışıldığı ve polislerin delilleri yeterince toplamadan ve incelemeden hareket ettikleri belirlendi. Kamera görüntülerinin düzgün incelenmediği, delillerin eksik toplandığı ve olay yerinde bulunan bazı önemli unsurların gözden kaçırıldığı tespit edildi. Bu nedenle, olayın aydınlatılmasında görevli polisler hakkında yasal işlemler başlatıldı ve dava açıldı. Ayrıca, olayla bağlantılı olarak, genç işçinin ölümüyle ilgili 5 şüpheli hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis talebiyle yeni davalar da açıldı.

Duruşma Süreci ve Sanıkların İfade ve Savunmaları

Bugün İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, sanık polis memurları ve ilgili personel hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, genç işçinin ailesi ve avukatları ile birlikte, sanıklar ve tarafların temsilcileri katıldı. Sanıkların ifadeleri sırasında, olay günü yaşananlar detaylı biçimde ele alındı ve çeşitli sorulara yanıt verildi.

Sanıkların Detaylı İfadeleri

Komiser Yardımcısı Atakan K. Olay günü görev yerinde yaşadıklarını ve olay yerine ilk ulaşan ekip olduklarını belirterek, “Olay yerine tek başıma gittim. Kamera kayıtlarını ve delilleri toplamadan önce, olay yerini güvence altına aldık. İlk gelen ekip olarak, olay yerinde güvenlik şeridi çektik ve delilleri uygun şekilde topladık. Parmak izi ve biyolojik swap işlemleri yapıldı. Telefon ve araç anahtarları olay yerinde bulundu ve gerekli işlemler gerçekleştirildi. Ayrıca, olay yeri ve kamera görüntülerinin incelenmesinde herhangi bir yetki aşımı yapılmadığını ve delillerin doğru toplandığını iddia ediyorum” diyerek savunmasını yaptı.

Polis Memuru Duygu Ö. Olay yerine ilk ulaşan ekipte yer aldığını ve olay yeri çalışmalarını detaylandırdı. “Olay yerinde ilk fotoğrafları çektim ve kamera kayıtlarına müdahale edilmedi. Telefon ve araç anahtarı cesedin yanındaydı. Olay yeri incelemesi sırasında, delillerin usulüne uygun toplandığını ve herhangi bir ihmal veya kasıtlı hata olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Polis Memuru Fikret S. Olayı şüpheli bulduğunu ve kamera kayıtlarını incelediğini belirterek, “Olay yerinde güvenlik önlemleri alındı ve deliller uygun şekilde muhafaza edildi. Kamera görüntülerinde, maktulün içeri girerken görüntüleri vardı. Ancak, olayın yüksekten düşme şeklinde gerçekleştiği kanaatindeyim. Olay yerinde ve kamera kayıtlarında herhangi bir kasıt veya ihmal bulunmamaktadır” şeklinde savunma yaptı.

Baba Ethem Büyükışık’ın Olay Anına ve Sonrasına Dair Anlatımları

Olayın ardından olay yerinde bulunan ve fotoğraflarla desteklenen ifadelerinde, büyük bir üzüntüyle şunları dile getirdi: “Oğlumun demirlerin arasında yattığını görünce, onun yüksekten düşmediğini ve cinayet olduğunu hemen anladım. Olay yerine ilk gittiğimde, oğlumun başı korkuluk demirlerinin altında ve göz kenarlarında tuz birikintisiyle dikkat çekiciydi. Bu durum, kesinlikle yüksekten düşme ile açıklanamaz. Olay yeri fotoğraflarını ve delil belgelerini yıllarca gizlediler, gerçekleri saklamaya çalıştılar. Emekli general olarak, olayın gerçekten bir cinayet olduğunu ve olay yerine gelenlerin bu gerçeği gizlemeye çalıştığını düşünüyorum” dedi.

Oğlunun Ölüm Sebebi ve Gerçeklerin Ortaya Çıkarılması

Büyükışık ailesi, oğullarının cinayete kurban gittiğine inanmakta ısrar ederek, olayda görevli olanların ve olay yerine müdahale edenlerin sorumluluğunu sorgulamaya devam ediyor. “Oğlumu ya polis ya da inşaat sahipleri öldürdü” diyerek, olayın perde arkasını aydınlatmak için çalışmalarını sürdürüyorlar. Ayrıca, sahte raporlar ve olay yeri delillerinin gizlenmesine ilişkin iddialarını da dile getirerek, adaletin yerini bulması için kararlı olduklarını belirttiler.

Sanıkların ve Ailenin Duruşma Sonrası Açıklamaları

Duruşmanın ardından, anne Nihal Büyükışık, duygulu bir şekilde, “Dorukhan’ımın sesi olmaya ve onun adaletini sağlamaya devam edeceğim. Sabırla bekliyor ve olayın aydınlanacağına inanıyorum” diyerek, adalet mücadelesine olan inancını dile getirdi.

Babası Ethem Büyükışık ise, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, “Oğlumu kaybetmenin acısı büyük, ama bu davayı takip etmeye ve gerçekleri ortaya çıkarmaya kararlıyız. Yolsuzluk ve suç örgütleriyle mücadele edeceğiz. Peşlerini hiçbir zaman bırakmayacağım” sözleriyle, adalet arzusu ve mücadele azmini ortaya koydu.