Ankara’da CHP Kurultayı Usulsüzlük Soruşturması ve Hukuki Süreçler
Ankara’da CHP Kurultayı usulsüzlük soruşturması ve hukuki süreçler hakkında detaylı bilgiler, gelişmeler ve güncel haberler burada.
38’inci CHP Olağan Kurultayı ve Usulsüzlük İddiaları
Türkiye Cumhuriyeti’nin en köklü siyasi partilerinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38’inci Olağan Kurultayı, 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşti. Ancak, bu önemli toplantı sırasında usulsüzlük yapıldığı iddiaları gündeme geldi. Bu iddialar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan kapsamlı yolsuzluk soruşturması, yaklaşık dokuz ay sonra, 3 Haziran 2024 tarihinde tamamlandı.
Soruşturma ve İddianame Süreci
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, CHP kurultayında usulsüzlük ve hile yaptığı öne sürülen 12 kişi hakkında ciddi suçlamalar yer aldı. Bu kişiler arasında, yolsuzluk soruşturmasından tutuklu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu da bulunuyor. İddianamede, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesine göre, oyların usulsüz şekilde kullanılması veya oyların hile ile değiştirilmesine ilişkin suçlamalara yer verildi.
İddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme, rüşvet ve usulsüz oy kullanma suçlarının ağır cezalar gerektirdiğine hükmederek, dosyayı görevsizlik kararıyla başka bir mahkemeye göndermeyi kararlaştırdı. Bu karar üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı duruma itiraz etti ve dosyanın tekrar yargı mercilerine gönderilmesi talepleri gündeme geldi.
Görülen Yargı Süreçleri ve Son Durum
30 Haziran 2025 tarihli mahkeme kararında, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararını kaldırdı ve dosyanın tekrar incelenmesine karar verdi. Ancak, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi yeniden aynı kararı vererek, görev uyuşmazlığını giderme ve dosyayı uygun mahkemeye yönlendirme talebinde bulundu. Bu kararla birlikte, dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne sevk edildi ve süreç devam ediyor.
Gelişmeler ve Hukuki Boyut
Bu gelişmeler, CHP’nin kurultayında yaşanan usulsüzlük iddialarının yalnızca siyasi değil, aynı zamanda ciddi hukuki boyutlar taşıdığını gösteriyor. Dosyanın mahkemeler arasında dolaşması, olayın karmaşıklığını ve yargı sürecinin ne kadar titizlikle yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Kamuoyunun ve parti üyelerinin gözleri, bu davanın nasıl sonuçlanacağı ve adaletin ne yönde tecelli edeceği üzerinde yoğunlaşmış durumda.