DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Sinemada Şiirsel Gerçekçilik ve İran Şiiri Paneli: Modern İran Edebiyatı ve Görsel Hafıza

Sinemada Şiirsel Gerçekçilik ve İran Şiiri Paneliyle Modern İran Edebiyatı ve Görsel Hafıza derinlikleri keşfediliyor.

13.12.2025
A+
A-

Uluslararası İpekyolu Film Festivali kapsamında İranlı şair ve çevirmen Sanam Nafe ile oyuncu ve yönetmen Rıza Sönmez’in katılımıyla gerçekleştirilen panelde, sinemanın şiirsel gerçekçilik açısından tarihsel bir yol haritası sunması üzerinde duruldu. Moderatörlük görevini üstlenen Nurduran Duman ise Beyoğlu Sineması’ndaki buluşmada, görsel anlatının şiirle kurduğu yakın ilişkiye vurgu yaptı.

Rıza Sönmez, şiirsel gerçekliğin sinemanın geçmişiyle köprü kurduğunu belirtirken, bu estetik yaklaşımın hayatı saklayıp başka bir bakışla yeniden kurduğunu ifade etti. Kameranın her hareketinin bir şiirsel imgeye dönüştüğü bu sinema dilinin, duyguları ve atmosferi bir araya getirerek izleyiciye yeni bir his alanı sunduğunu söyledi. Ayrıca acının bile estetik bir çerçevede gizlendiğini ve hissetmenin bu biçimin ana unsuru olduğunu vurguladı.

“İran sineması ve şiiri dünyayı olduğu gibi göstermekle kalmaz; ona bakışımızı biçimlendirir” diyen Sönmez, bu geleneğin özellikle İran’da daha güçlü yankılar yarattığını belirtti. Şiirin İran’da susmayı öğrendiğini ve sinemanın çoğu zaman sessiz kaldığını hatırlatarak, imgenin açık bir ifade olarak karşımıza çıktığını kaydetti. Sessizliğin içinde konuşan bu anlam, izleyiciyi yalnızca görüntüye değil, sezgiye de çağırır.

Sanam Nafe ise Fars edebiyatının kökenlerini dilin temel figürleri üzerinden özetledi. İran’ın İslam ile tanışmasıyla Horasani üslubunun ortaya çıktığını söyleyerek, Moğol işgali sonrası tasavvufi bir damar belirginleştiğini anlattı. Mevlana, Sadi ve Hafız’ın bu süreçte öne çıkan isimler olduğunu belirtti ve Hafız’ın şiirlerinin umudu taşıdığını vurguladı. Hafız’ın dili, halkın her anında duyulabilir bir teselli kaynağı olarak görüldü.

Nafe, modern İran şiirinin siyasi dalgalanmalarla şekillendiğini ve klasik kalıplardan sıyrılarak duyguyu ön plana alan bir yön kazandığını ifade etti. Füruğ Ferruhzad’ın bu kopuşun en belirgin örneklerinden biri olduğunu belirten konuşmacı, Ferruhzad’ın son iki eseri ile yaşamında yaşanan dönüşümü okuyucuyla paylaştığını söyledi. Özellikle “Yeniden Doğuş” ve “İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına” adlı eserlerinde temasını derinleştiren şairin, acılı kadın sesinin şiirlerinde kendini gösterdiğini belirtti.

Özetle, panel İran sinemasının şiirle kurduğu karşılaşmayı ve modern İran şiirinin bu karşılaşmadan doğan yenilikçi yönlerini ele alırken, izleyiciye hem görsel hem de edebi bir deneyim sundu. Kültür-sanat dünyasında yankı bulan bu söyleşi, hayatın zorluklarını estetik bir dille okumayı amaçlayan bir bakış açısını pekiştirdi. Kaynaklar: AA / Ümit Aksoy – Kültür Sanat, Haberler.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.