İstanbul’da Anne Nakli ile Sağlığına Kavuşan Özbekistanlı Bebek

Karaciğer yetmezliğine yol açabilecek bir metabolizma hastalığı teşhisi konulan Özbekistanlı 2 yaşındaki Bilolbek Absayidov, İstanbul’da annesinden yapılan başarılı bir nakil operasyonuyla sağlığına kavuştu. Bu süreçte, bebeklerinin durumu nedeniyle yaşadıkları sıkıntılı günleri geride bıraktılar.

Geçtiğimiz yıl, Özbekistan’da yaşayan Bilolbek’e karaciğer yetmezliği nedeniyle tedavi edici müdahaleler yapılamadı. Doktorlar, Bilolbek’in karaciğerinin normalden daha büyük olduğunu ve bu durumun sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirleyerek, acilen karaciğer nakli yapılması gerektiğine karar verdiler.

Anne Chorıyorova Dilafruz ve baba Oybek Begmatov, ülkelerinde mevcut olan teknik imkanların yetersizliğinden dolayı Türkiye’ye gelmeye karar verdiler. İstanbul’daki Biruni Üniversite Hastanesi’ne başvuran aile, Bilolbek için gerekli testleri yaptırarak, uygun karaciğer dokusunu aramaya başladılar. Yapılan testler sonucunda, Dilafruz’un karaciğerinden alınacak bir lobun, Bilolbek’e nakledilmesine karar verildi.

Hastanenin Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Halil Erbiş ve ekibi, başarılı bir operasyon gerçekleştirerek Bilolbek’e annesinin karaciğerinden alınan doku parçasını nakletti. Ameliyat sonrası Bilolbek’in durumu hızla düzeldi ve taburcu edilme aşamasına geldi.

Taburcu edilen anne Dilafruz, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, bebeklerinin hastalığı dolayısıyla yaşadıkları zorlu süreçten bahsetti. İstanbul’a geldikleri zaman, süreçle ilgili belirsizlikler nedeniyle çok stresli ve kötü bir durumda olduklarını belirtti. Dilafruz, “Allah’a şükürler olsun, çocuğumun durumu şu an çok iyi. Taburcu olacağız. Bundan sonra yaklaşık bir ay burada kalacağız, haftalık muayenelerimiz olacak,” dedi. Aileleriyle birlikte artık mutlu olduklarını ifade etti.

Ameliyat ve Hastalığın Tanısı

Doç. Dr. Halil Erbiş, Bilolbek’in hastalığının karaciğer enzimlerinin eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı. “Hastanın karaciğeri büyüktü ve bu genetik bir hastalıktı. İlaçla tedavisi yoktu. Tedavi yöntemi, hastalıklı karaciğeri sağlıklı bir karaciğerle değiştirmekten ibaretti. Kesin tanı koymak için karaciğerinden parça aldık ve uygunluğu belirledik. Kan grupları uyum sağladı ve annesinden alacağımız küçük bir parçanın yeterli olacağına kanaat getirdik,” diyerek süreci özetledi.

Çocuk ve bebeklerde ameliyatların zorluklarına dikkat çeken Erbiş, “Küçük bir doku parçası alıyoruz. Damarlar çok ince ve bağlantıları teknik olarak zordur. Ancak özel cihazlar ve büyüteçler sayesinde bu tür ameliyatlar güvenle gerçekleştirilebiliyor. Ameliyat sonrasında herhangi bir problem veya organ reddi ile karşılaşmadık,” şeklinde konuştu. Ameliyat sonrası Bilolbek’in hastanede yaklaşık bir ay kalması ve taburcu olduktan sonra da sürekli iletişimde olmalarının önemini vurguladı.

Organ Bağışının Önemi

Doç. Dr. Erbiş, organ bağışının önemine de dikkat çekerek, “Ülkemizde canlıdan organ nakilleri yaygın olarak yapılmakta. Ancak, dünya genelinde asıl olması gereken kadavradan organ naklinin artırılmasıdır. Bu, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin yakınlarının organları bağışlaması ile mümkün olmaktadır. Bugün belki hepimiz sağlıklıyız, fakat yarın bir organa ihtiyacımız olabilir. Bu nedenle, organlarımızın öldükten sonra bağışlanması için yakınlarımıza bu konu hakkında bilgi vermeliyiz,” diye ekledi.

Kaynak: AA / Alper Korkmaz – Güncel