Hayvanlara Şiddet Uygulayanlar İçin “Bir İnsan Bunu Nasıl Yapar?” Diyenlere Bilimin Cevabı: İnsanlar İçin de Tehditler!

Dünyada ve Türkiye’de hayvanlara şiddet olaylarıyla karşılaşabiliyor, karşılaştığımız görüntülerle derin bir üzüntü içine giriyoruz. Kişilerin soğukkanlılıkla hayvanları yaralamasını veya öldürmesini anlamlandıramıyoruz.

Fakat bilim, her konuda olduğu gibi bu cani davranışa da bir açıklama getirmeye çalışıyor. Bugüne kadar yapılan onlarca bilimsel çalışma, hayvanlara uygulanan her türden şiddetin ciddi bir zihinsel rahatsızlığın belirtisi olabileceğini ortaya koydu.

Bilim, hayvanlara şiddet uygulayanlar hakkında ne diyor?

Hayvanlara yönelik şiddet eylemleri, bilim dünyasında kendisini hayvanlara eziyet etmekle sınırlamayan tehlikeli bir psikopatinin göstergeleri olarak uzun süredir kabul görüyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, korkutucu sonuçlar ortaya çıkardı. Sözü hiç uzatmadan, sonuçlara geçelim.

Northeastern Üniversitesi ve Massachusetts SPCA tarafından yürütülen bir araştırma, hayvanları taciz eden kişilerin insanlara karşı şiddet suçları işleme olasılığının beş kat daha fazla olduğunu buldu. Ayrıca bu kişilerin mülkiyet suçları işleme olasılığının 4 kat, sarhoş ve düzensiz suçlara karışma olasılığının 3 kat daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Cinsel tatmin amacıyla cinayet işleyen katillerin yaklaşık üçte birinin çocukluk ve/veya ergenlik döneminde hayvanları taciz ettiğine işaret etti. “Cinsel güdüyle hareket eden 36 katilden 28’i, hayvan zulmü de dahil olmak üzere belirli çocukluk karakteristikleri açısından değerlendirildi. Bu kişilerin %36’sı çocukken hayvanlara eziyet etmiş, %46’sı ergenlik çağında hayvanlara eziyet etmiş ve %36’sı yetişkinliklerinde hayvanlara karşı zalimce davranışlarda bulunmuştu.” Zoosadistik eylemlerin erkek ergenler arasındaki ergenlik ve erkekliği kanıtlama sorunlarıyla bağlantılı olabileceği öne sürüldü. FBI, tecavüzcülerin ve seri katillerin kayıtlarında düzenli olarak görülen özelliklerden birinin hayvanlara karşı zulüm olduğunu açıkladı. Bununla birlikte FBI için seri katillerin profillerini oluşturan Robert K. Ressler, katillerin genellikle çocukken hayvanları öldürerek ve onlara işkence ederek bu yola girdiklerini belirtmişti. Çoğu araştırma, özellikle cinsel suç işleme eğilimiyle ilgili en önemli “uyarı işaretlerinden” ve risk faktörlerinden birinin hayvanlara cinsel ilgi olduğunu ortaya koydu.

32 çalışmayı analiz eden araştırma da benzer sonuçlara yer verdi:

1995 ile Temmuz 2017 arasında yayınlanan 32 araştırmayı inceleyen bilim insanları, genel olarak çocukluk ve ergenlik dönemindeki hayvan zulmü olaylarının diğer şiddet içeren ve antisosyal davranış biçimleriyle birlikte ortaya çıkma eğiliminde olduğunu gösterdi.

Hayvanlara yönelik zulüm; zorbalık, davranış sorunları, istismar deneyimleri (duygusal, fiziksel ve cinsel) ve çocuksu suçluluk ile ilişkilendirildi. Ayrıca, çocukluk ve ergenlik döneminde tekrarlayan hayvan zulmü, gelecekteki yetişkinlerin kişilerarası şiddet uygulamalarının önemli bir göstergesiydi. 

Gerçek suçlularda bilimsel sonuçları destekleyen bulgular:

7 yaşındaki bir çocuğa tecavüz eden, bıçaklayan ve sakat bırakan Earl Kenneth Shriner, mahallesinde köpeklerin rektumlarına havai fişek atan ve kedileri asan adam olarak biliniyordu. San Diego’daki bir okula ateş açarak iki çocuğu öldüren ve dokuz kişiyi yaralayan Brenda Spencer, kedi ve köpekleri defalarca, genellikle kuyruklarını ateşe vererek taciz etmişti. Gençliğinde 13 kadını öldüren, köpekleri ve kedileri meyve kasalarına hapseden ve kutuların içinden oklar atan “Boston Katili” Albert DeSalvo. Suçlandığı 35 cinayetten beşi nedeniyle idam edilen Carroll Edward Cole, çocukken yaptığı ilk şiddet eyleminin bir köpek yavrusunu boğmak olduğunu söyledi. 1987’de, üç Missouri lise öğrencisi, bir sınıf arkadaşını döverek öldürmekle suçlandı. Birkaç yıl öncesinden başlayarak tekrarlanan hayvan sakatlama eylemlerine dair geçmişleri vardı. Biri, sayısını unuttuğu kadar çok kedi öldürdüğünü itiraf etti. Anne ve babasını öldüren iki erkek kardeş, daha önce sınıf arkadaşlarına bir kedinin kafasını kestiklerini anlatmıştı. Seri katil Jeffrey Dahmer, köpeklerin kafalarını, kurbağaları ve kedileri sopalara saplamıştı. Daha yakın zamanlarda, Springfield, Ore.’deki 15 yaşındaki Kip Kinkel ve Pearl, Miss.’deki 16 yaşındaki Luke Woodham gibi lise katilleri, ateşli silahlara başlamadan önce hayvanlara işkence yaptılar. Silahlarını kendilerine çevirmeden önce 12 sınıf arkadaşını vurup öldüren Columbine Lisesi öğrencileri Eric Harris ve Dylan Klebold, arkadaşlarına hayvanları parçalamakla övündüler.

9 Temmuz 2021 tarihli “Hayvanları Koruma Yasası” ile hayvanlara şiddet uygulayanlara hapis cezası öngörülmüştü:

“Bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası alacak.”

1952 Nobel Barış Ödülü sahibi Dr. Albert Schweitzer’ın sözünü hatırlatalım:

“Herhangi bir yaşayan canlının hayatını değersiz görmeye kendini alıştırmış olan herkes, aynı zamanda ‘değersiz insan hayatı’ fikrine varma tehlikesiyle karşı karşıyadır.”

KAYNAKLAR

The Psychology of Animal Torture

The relationship between animal cruelty in children and adolescent and interpersonal violence: A systematic review

Human Abuse Linked to Cruelty to Animals

FBI – Tracking Animal Cruelty

FBI – The Link Between Animal Cruelty and Human Violence

Animal abuse and developmental psychopathology

Pets and Violence – MSPCA

Animal Abuse – Wildlfife Rescue & Rehabilitation