Hayvan Destekli Terapi ile Özel Gereksinimli Çocuklara Destek
Hayvan Destekli Terapi ile özel ihtiyaçlı çocuklara güvenli, etkili ve sevgi dolu destek sunan fark yaratan yöntemler hakkında bilgiler.
Çankaya’da özel bir eğitim kurumu, öğrenme güçlüğü (disleksi) ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı konulan çocukların gelişimini desteklemek için uzman ekip eşliğinde hayvan destekli terapileri uyguluyor. Bu merkez, zihinsel, sosyal, duygusal ve bilişsel işlevleri güçlendirmek amacıyla çocuklara yönelik at terapisi, köpek destekli okuma programları ve kuş, kedi, tavşan gibi küçük hayvanlarla terapi süreçleri sunuyor. Terapilerde amaçlanan temel kazanımlar arasında denge, koordinasyon, öz güvenin artması ve hayvanlarla kurulan sakinleşme, sorumluluk alma ile empati geliştirme becerileri yer alıyor.
Merkezde görev yapan özel eğitim uzmanı Havva Aydın, özel gereksinimli çocukların hizmete erişiminde hayvan destekli terapinin önemi üzerinde duruyor. Aydın, terapilerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, disleksi ve otizm spektrum bozukluğu gibi tanılarla karşılaşan çocuklarda yaygın olarak dünyanın birçok ülkesinde kullanılan bir yöntem olduğunu belirtiyor.
Girişimlerin amacı ise ergoterapi ile hayvan destekli terapileri aynı çatı altında birleştirmek; böylece kaygı düzeylerini azaltmak, motivasyonu artırmak, dikkat sürelerini uzatmak ve sosyal etkileşimleri geliştirmek. Çocukların hayvanlarla daha kolay iletişime geçmesi, başlangıçta görülebilen korkuların aşılması ve bu süreçlerin ilerleyen aşamalarda öğrenmeyi desteklemesi hedefleniyor.
Türkiye’de yaygınlaştırma hedefi ise çocukların hayvan sevgisini ve hayvanları korumayı öğrenmesi; veteriner eşliğinde kaygıların azaltılması ve programın adım adım çocuklara adapte edilmesi olarak özetlenebilir. Bir örnek senaryo olarak, bir öğrencinin köpeğe kitap okuyabildiği ve köpeğin de dikkatle dinlediği bir durum gösteriliyor. Kısa süreli dokunuşlar bile dersin sonraki bölümlerinde verimliliği artırıyor ve sosyal etkileşimleri güçlendiriyor.
Çocuklar ile hayvanlar arasındaki bağ, merkezin eğitim sürecine yön veren veteriner teknikeri ve fizyoterapist Yağmur Denli’nin ifadeleriyle de pekiştiriliyor. Denli, engelli hayvanlarla çocukları bir araya getirmenin her iki tarafın da ruhuna dokunduğunu ve karşılıklı güven ile sevgi bağını güçlendirdiğini dile getiriyor. Çocuklar bu süreçte sorumluluk almayı öğrenirken, hayvanlara karşı saygı ve sevgi geliştirme konusunda önemli adımlar atıyorlar; bu da onların sosyalleşme ve duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkiliyor.